MARMARİS'te yaşayan 'Apaçi' lakaplı eski motokrosçu İsmail Saymen, arkadaşı turizmci Nazan Bayındır ile birlikte, merhum denizci Sadun Boro anısına 15-26 Temmuz tarihleri arasında kendi imal ettiği 4.5 metrelik deniz kayağı 'Kıymık' ile yaptıkları Marmaris-Antalya turunu geleneksel hale getirme kararı aldıklarının söyledi. Saymen, tüm bunun yanında Muğla koylarını baştan sonra gezmeyi de planladıklarını da belirtti.
Atölyesinde arkadaşı Nazan Bayındır'ın kardeşi Soner Bayındır ile 4 milimetrelik kontrplaktan 4.5 metrelik 'eskimo kayığı' olarak bilinen deniz kayağını yapıp, 'Kıymık' ismini verdi. Kıymık ile önce Marmaris'in çeşitli koylarında deneme yolculuklarına çıktı. Saymen, bu yolculuklar sırasında, geçen 5 Haziran'da Marmaris'te 87 yaşında yaşamını yitiren, teknesiyle dünya turu yapan ilk Türk olarak bilinen Sadun Boro'nun anısına uzun bir tura çıkma kararı aldı. Saymen, bu düşüncesini geçen 15 Temmuz'da arkadaşı Nazan Bayındır ile hayata geçirip, Marmaris- Antalya arasındaki yolculukları için yelkeni ve üzerinde Sadun Boro'nun anısına yazılı bir portresi bulunan deniz kayağı ile Yalancı Boğaz Mevkisi'nden denize açıldı. İkili Şeytancık Burnu (Dalyan), Gökgemile Koyu (Fethiye), İblis Burnu Mağaralı Koy (Fethiye), Kelebekler Vadisi (Fethiye), Kabak Koyu (Fethiye), Patara (Kalkan), Kaş, Beymelek Koyu (Demre), Finike, Adrasan'a (Kumluca) uğrayarak yolculuklarının 11 günde tamamladı. Saymen, yolculuğun son 6 gününü yalnız başına sürdürdü.
"DENİZLE EFELİK OLMAZ"
Yolculukları hakkında bilgiler veren Nazan Bayındır Marmarisli denizcilerin "Denizle efelik olmaz" lafını bizzat yaşadıklarını söyledi. Yolculuklarının daha ilk gününde denizi hiç tanımadığımızı anladıklarını belirten Bayındır, "Değişen, dönüşen, halden hale giren sürekli dikkat ve takip isteyen canlı, yaşayan bir varlıkmış deniz. İblis Burnu'nu geçerken ilk gerçek sınavımızı verdik. Yedi Burunlar, Patara dikkatli olmamız konusunda en çok uyarı aldığımız bölgeydi. Bir macera yaşadık. 'Denizin üstünde gerçekten de bir Kıymık'ın içinde nereye kadar gideriz, yapabilir miyiz?' bunu denedik. Hele de bu yolculuktan sonra Boro'nun ne büyük bir adam olduğunu bir kez daha anladık. O yıllarda, o koşullarla 'dünya turu' dedi" diye konuştu.
"DENİZ BİZİ TERBİYE ETTİ"
Bayındır deniz üzerinde geçen günlerde çok şey öğrendiklerini de belirtip, "Deniz resmen bizi terbiye etti. Varacağınız yeri görüyorsunuz ama bir türlü varamıyorsunuz. Sabırlı olmayı öğreniyorsunuz. Bütün gün kürek çekip, akşam bir koy bulduğunuzda şükredip yorgunluktan taşın üstünde bile uyuyabiliyorsunuz. Yemek seçmek gibi huylarınızı bir kenara bırakıp peynir, ekmek, domatesle bile mutlu oluyorsunuz. Varlığınızın doğaya meydan okuyarak değil ona uyum sağlayarak devam edeceğini bir kez daha anlıyorsunuz. Bizim gibi yola çıkacaklar, kullandığınız taşıtı gerektiğinde tamir edecek kadar iyi tanımalı ve mekaniğini de bilmelisiniz. Zira bizim başımıza geldi ve İsmail birkaç yerde tamirat yaptı. İlk yardım ve harita okuma bilginiz mutlaka olmalı. Doğru ve eksiksiz malzemeyle yola çıkmak da seyahatinizi kolaylaştırır. Tek pişmanlığımız Marmaris - Antalya rotasının hakkı bir ay olmalıydı. Keşke zaman sorunumuz olmasa da birbirinden güzel koylarda birer gece kalıp her yere girip çıkabilseydik" dedi.
"BORO İÇİN GELENEKSEL HALE GETİRECEĞİZ"
Altı günü tek başına devam ettiği yolculuğunda fazla zorluk yaşamadığını anlatan İsmail Saymen de "Sadece Finike'de havanın patlamasıyla zor durumda kaldım. 15 kilometre geri dönüp, sığınacak yer bulmak zorunda kaldım. Bunun dışında her şey yolundaydı. yolculuğum boyunca, sabahları saat 06.00'da kalkıp, kürek çekmeye başlıyorduk. İnsanların evlerinde kahvaltıya oturduğu saatlerde biz de 4-5 saat kürek çekmenin ardından cennet köşesi bir koyda kahvaltı molası veriyorduk. Rota boyunca bize ilgi fazlaydı. Bazı tekneler etrafımızda turlar atarak bize destek verdi. İhtiyacımız olup olmadığını sorarak alkışlarla bize moral verip, uğurluyorlardı. Adrasan'da uzaktan bizi gören ve gazetede çıkan haberlerimizden tanıyan bir kişi bizi karşıladı. Açlıktan perişandım. Hemen pide ısmarladı, o anı hiç unutamam" dedi.
Yolculukları boyunca güne erken başladıklarını belirten Saymen, "Böyle yaparak, sanki ömrümüzü uzatıyorduk. Ömrümüzde bir defa da olsa böyle bir yolculuğa çıkmak bize çok iyi geldi. Şimdi küreğimiz, bileğimiz yettiğince her sene Sadun Boro anısına bu turu geleneksel olarak sürdüreceğiz. Ayrıca, başta Bozburun, Datça, Gökova Körfezi olmak üzere tüm Muğla'yı kıyıdan milim milim gezmek istiyoruz" dedi. (DHA)