Can Dündar ile Erdem Gül'ü yaptıkları haber için öven Prof. Dr. Ökçesiz, suç işleyeni övmenin cezasının 2 yıla kadar hapis olduğunu belirterek, vatandaşlara da 'sivil itaatsizlik' çağrısında bulundu.
Antalya Adliyesi önünde açıklama yapan Prof. Dr. Ökçesiz, MİT TIR'ları ile ilgili haberden dolayı tutuklanan Can Dündar ile Erdem Gül'ün övülmesi ve savunulması gereken bir haber yaptığını iddia etti. Türk Ceza Kanunu'nun 215'inci maddesine göre işlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimsenin 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığını söyleyen Prof. Dr. Ökçesiz, "Suçu ve suçluyu överek hakkımızda bu suçumuzdan dolayı ihbarda bulunalım. Sayın Dündar ve Gül'ün Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımladıkları haber övülesi ve savunulması gereken bir haberder. Gazeteyi ve habercileri bu özverilerinden ve cesaretlerinden dolayı övüyor ve kutluyorum" dedi.
Can Dündar ile Erdem Gül'ün devletin güvenliğini veya iç veya dış siyasal bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek, açıklamak ve silahlı örgüte üye olmamakla birlikte bilerek veya isteyerek yardım etmek suçundan tutuklandığını belirten Prof. Dr. Ökçesiz, "Bu suçlamalarda güdülen amaç basın özgürlüğünü boğmaktır. Basın özgürlüğü tüm özgürlüklerin kalkanıdır. Basın özgürlüğünü korumak için tüm yurttaşları sivil itaatsizliğe çağırıyorum" dedi.
'Sivil itaatsizlik' konusunda kitabı da olan ve sivil itaatsizliğin tanımını yapan Prof. Dr. Ökçesiz, şöyle konuştu:
"Sivil itaatsizlik hukuk devletinin değerlerini korumak amacıyla kamuya açık, şiddetsiz, kişisel yarar gütmeyen, barışçıl ve başkalarının hakkını çiğnemeden girişilen eylemlerdir. Ya da eylemsizliklerdir. En az bir kanun hükmünü ihlal etmesi gerekir. Hukuk devletinde basın özgürlüğü de en önemli değerlerdendir. Yaşam hakkından sonra belki ikinci sırada gelmesi gereken bir değerdir. Çünkü tüm özgürlüklerin kalkanı basın özgürlüğüdür. Eğer basın özgürlüğünü koruyamazsak, basın özgürlüğü bizi koruyamaz. Dolayısıyla basına yapılan bir baskıyla ancak bir ülkeyi zabturapt altına alabilirsiniz. Açlıkla, yoksullukla değil, basını yok ederek bir ülkeyi ele geçirebilirsiniz. Basını kendi şamar oğlanınız yaparak ülkeyi ele geçirebilirsiniz. Basını satın alarak ülkeyi ele geçirebilirsiniz. Öyleyse her bir yurttaşın basın özgürlüğünü savunması gerekir."
Can Dündar ile Erdem Gül'e teşekkür edilmesi gerekirken yaptıkları haberden dolayı hapishanede çürütmenin aslında bir ülkeyi çürütmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ökçesiz, "Dolayısıyla bu suçu işliyoruz" dedi.
AİHM'E İPTAL BAŞVURUSU
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anayasaya aykırı olduğunu da iddia eden Prof. Dr. Ökçesiz, "Yasalara göre siyasi partiler cumhurbaşkanı adayı gösteremez. Dolayısıyla anayasaya aykırı bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. İptali için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundum. Anayasa Mahkemesi yetkisizlik kararı verdi. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz. Ayrıca SEÇSİS adında seçimlerde uygulanan elektronik sistemin de anayasa aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştum. Onu da yetkisizlikten reddettiler. Onu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğim. Başvuru için dosyaları hazırlıyoruz" diye konuştu.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) -