Eşi Nur ve 4 çocuğu ile birlikte Antalya’da oturan Serdar Özkeskin, çeşitli işlerde ortak olduğu M.K. ile bir süre sonra ayrıldı. Serdar Özkeskin, 2009 yılı Nisan ayında motosikletini satmaya çalışınca, 'icralık' olduğunu öğrendi. Özkeskin çifti yaptıkları araştırmada, M.K.’ya 1 milyon 400 bin TL borçları olduğunu öğrenince çılgına döndü. Özkeskin, Şirinyalı Mahallesi’ndeki evine 4 kez satılma davası açıldığını ve her defasında avukatının girişimiyle durdurulduğunu söyledi. Özkeskin, "Eşimin imzasının olduğu ve M.K.’ya 1 milyon 400 bin TL borçlu olduğumuzu gösteren bir senet çıktı ortaya. Bu belge ile haciz işlemi başlatmış. Belgeye Antalya 4'üncü İcra Mahkemesi nezdinde itiraz ettik" dedi.
Senetteki imzanın doğru olup olmadığının belirlenmesi için 2009 yılı Aralık ayında Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderildiğini ve bilirkişi Osman Değirmencioğlu'nun senetteki imzanın eşi Nur Özkeskin’e ait olduğunu bildirdiğini söyleyen Özkeskin, itirazı üzerine aynı bilirkişinin imzanın Nur Özkeskin’e ait olduğunu, ancak üstündeki yazıların liflerinde deformasyon izine rastlandığını bildirdiğini kaydetti. Bu raporlarla yetinmeyen Antalya 1'inci İcra Mahkemesi, 2010 yılı Kasım ayında aynı senedi Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Adli Tıp, belge üzerindeki imzanın Nur Özkeskin’e ait olamayacağı ve evrakta da oynamalar yapıldığına karar verdi. Mahkeme heyeti aynı belgeyi 2011 yılı Şubat ayında Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderdi. Jandarma yetkilileri de belgedeki imzanın gerçek, ancak belgenin tahribata uğramış olduğuna karar verdi.
İşadamı Özkeskin, "Bir belgedeki imzaya 3 uzmandan 4 farklı karar. İki seneden beri bu dava ile ilgileniyoruz. Maddi manevi çok zarara uğratıldık" dedi. İşadamı Özkeskin, bir arkadaşı vasıtası ile tanıştığı M.K.’nın nikah şahitleri olduğunu da belirtti. Serdar Özkeskin, "Kendisini polis istihbaratında görevli olarak tanıtmıştı. Ortak iş yapmaya başladık. Zaman zaman benden para isterdi, ben de kendisine verirdim. Bir gün 180 bin TL istedi. Ben de evi ipotek ederek parayı temin ettim. Ancak tam teslim edeceğim sırada M.K’nın daha önceden çok sayıda dolandırıcılık suçundan sabıkası olduğunu öğrendim. O gün ortaklığımı bitirdim" diye konuştu.
Nur Özkeskin ise maddi manevi çok zarara uğratıldıklarını söyledi. Özkeskin, "Benim adıma sahte bir belge düzenlenmiş. Benim imzam bir şekilde oraya oturtulmuş. Böyle bir belgeye imza atmam mümkün değil. İmzanın sahte olduğuna yönelik raporlara rağmen haciz işlemi durdurulamıyor. Nereye başvuracağımızı da şaşırdık. Bu durumda adalete ne kadar güvenebiliriz, bilemiyorum" dedi.
Ömer ERDEM/ANTALYA, (DHA) -