Emin Hesapçıoğlu ile ilgili yazımın bu ikinci bölümünde, stok araçlar konusunu kapatıp FETÖ meselesine geliyorum.
Hesapçıoğlu’nun iddialarla ilgili ne dediğine geçmeden önce, adının FETÖ ile ilgili iddianame ve duruşma tutanaklarında geçtiğini hatırlatmak istiyorum.
Bunlardan her ikisini bu köşede yayınlamıştım.
Bu köşenin müdavimleri belki hatırlayabilir.
Şöyle demiştim o yazımda:
“Rixos Otelleri’nin hamam ve sauna işletmecisi Mustafa Kutlu’nun itiraf niteliğindeki ifadelerinden alıntılar yapıp…… Antalyaspor Kulübü Derneği’nin yönetim kurulu üyesi olan Antalya’da petrol istasyonları sahibi Emin Kemal Hesapçıoğlu’nun da cemaat sohbet toplantılarının vazgeçilmezi olduğuna ilişkin iddiaları okuyacağız.”
Ve şöyle devam etmiştim yazıya;
“Bizim gibi Antalya’nın yakın tarih arşivine sahip gazeteciler, Hesapçıoğlu’nun 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den kapatılan HAMLEDER’in başkan ve yöneticileriyle sokak sokak gezdiğini, poz poz fotoğraflar verdiğini biliyoruz. 2012 yılının mayıs ayında Kepez’de FETÖ’cü derneğin üyeleriyle yardım dağıtırken, ‘Çok duygulandım’ dediğini sağır sultan bile duymuştur.”
2011 yılında cemaat, kahvaltı grubu adı altında programlar düzenlemeye başlamıştı.
Rixos işletmecisi Mustafa Kutlu, ifadesinin bir bölümünde şu iddiada bulunmuştu:
“Benim gittiğim grupta Fikret Topaloğlu isimli şahıs sohbet veriyordu. Bu gruba benim dışımda Antalya’da petrol istasyonları bulunan Emin Kemal Hesapçıoğlu ve….. katılırdı. Bu toplantılarda dini sohbetler ve Fethullah Gülen ile alakalı sohbetler veriliyordu.”
FETÖ davasında adı geçen Emin Hesapçıoğlu’na, “Hazır sizi yakalamışken bir konuyu daha sormak istiyorum” dedim ve şunu sordum:
Sizin 15 Temmuz’dan sonra Antalya’da FETÖ iltisaklı olduğu için kapatılan HAMLEDER üyeleriyle Kepez’de gecekondularda yardım dağıtırken görüntüleriniz var. Ne diyorsunuz?
Bakın sadece ve sadece iki tane derneğin üyesiyim. Biri Antalya Anadolu Lisesi Mezunları Derneği, ikincisi Antalyaspor Kulübü Derneği üyesiyim. Şimdi kısmet oldu, başkanlığını yapıyorum.
O fotoğrafta elinizde FETÖ’cü HAMLEDER’in poşeti var. Ona ne diyeceksiniz?..
Biz her yıl yapacağımız yardımı bütçelendirir ve yaparız. Dedem zamanından beri böyledir. Bu yardımların yüzde 99’u eğitimdir. Eğitimin dışında biri benden burs istese bu desteği alamaz.
Bu HAMLEDER ile olan yardım meselesi siyasiler ile olan arkadaşlığınızdan ve onların talebinden kaynaklanabilir mi?..
Her cinsinden de var siyasi arkadaşlarım. Ben bu şehrin çocuğuyum. Biri kapı komşum. Biri taş, okey oynadığım insan. Küselim mi bunlara?..
Peki FETÖ’cülerin toplantılarına katıldınız mı?..
Katılmadım. Yakıştırıyorlardır. Bakın Kaleiçi’nde evimin duvarına birisi çivi çakmış. Savcının birisi çağırdı bizi, tarihi esere zarar, bilmem ne suçu diye… Gittim, savcının yanına, ‘Buyrun nedir bu iş?’ dedim. ‘Bunu ciddi bulmuyor musun sen?’dedi. ‘Bunun neresi ciddi, birisi çivi de çakar, işer de duvara Kaleiçi’nde’ dedim. Sonradan öğreniyorum ki, bu tür adamlar, bizi bu tezgahın içine çekmek isteyen, bizden haraç kesmek isteyen kişiler. Bakın ne devlet, ne terörist, bizden haraç alamaz. Bunun dışında hiçbir şey yok.
Yalnız insanlar gördüğüne inanır. Bakın ben sizin elinizde HAMLEDER logosu bulunan poşetle yardım dağıtırken fotoğrafınızı gördüm. Bu poşet niye elinizdeydi o gün, ben bunu soruyorum.
Vallahi HAMLEDER ile hiçbir ilişkim olmadı… Gördüğünüz o fotoğrafı gösterin bize neymiş birlikte konuşalım. Bakın neler yapıyorlar. Onun bunun, derneğin her bir şeyini yerleştirirler bize, çok güzel yaparlar bunu…
Siz diyorsunuz ki o fotoğraf fotomontaj öyle mi?
Bilmem…O fotoğrafı gösterin ona da bakalım.
Tamam ben o fotoğrafını bulup size atacağım.
Ve, bulup kendisine gönderdim o fotoğrafı...
Altına da şunu yazdım.
Emin bey fotoğraf bu... İnternette aradığınızda bulabiliyorsunuz... Elinizdeki çanta ise FETÖ’ den kapatılan HAMLEDER’in çantası... Burada bir kişiye yardım yapıyorsunuz... Benim öğrenmek istediğim bu fotoğrafın hikayesi... Doğrusu ne?.. Ararsanız veya buradan yazarsanız sevinirim...
Cevap henüz yok…
Antalya eski Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın bir duruşmada, Emin Hesapçıoğlu için söylediği, “O FETÖ’cü değil, keyifçidir” sözü de ortada duruyor.
Fotoğraf işte burada…
Sohbet toplantılarına katıldığı iddiaları ise ifade tutanaklarında kayıtlı.
‘Keyifçidir’ lafı da eski de olsa bir emniyet müdürüne ait…
Bu durumda Hesapçıoğlu’nu nerede konumlandıralım.
Karar sizin…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|