Antalyalı bu intiharı konuşuyor

Bu nasıl bir ticaret anlayan var mı.Herkes herkese çek vermiş ama karşılığı yok.Biraz araştırılsa tefecilikten tutunda,nitelikli dolandırıcılığa kadar birden çok suç ortaya çıkar.Piyasada bir sürü kişinin de çeşitli miktarlarda paraları boşu boşuna gitmiş gibi görünüyor. Sırada bir kaç kişinin de aynı akıbete doğru gittiği söyleniyor. İntihar etmek de neyin nesi,madem tefeciler sıkıştırıyorlar.Ne güzel işte hepsini ödeyeceğim diye toplama imkanın var.Sonrada hepsine birden sık,hiç değilse ortam temizlenmiş olur.Onun bunun canını yakan üç beş tefeci yok olurlardı.Sonrada git cezaevinde adam gibi yat.Toplumun çoğunluğu iyi yapmış derdi.Şimdi hiç yoluna boşu boşuna canına kıy olacak iş mi.

Oğlunun kumar borcu iddiası var.

inşallah damadının mallarını da yememiştir. çok üzülürüm.

Döşemealtı'nda Demirci Şaban vardı.Bundan 20 yıl kadar önce oda intihar ederek hayatına son vermişti.Onun hikayesi de, ayaklı Banka gibiydi,Döşemealtı halkından bazıları parsellerini satarak Demirci Şaban'a faize veriyorlardı.Yasal olan Bankalardan fazla faiz verdiği için,Adam resmen tefeci idi.Bir müddet ondan aldıkları faizle rahat rahat geçiniyorlardı.Paraya ihtiyacı olup da Bankalardan kredi alamayanlar, Demirci Şaban'dan yüksek faizle para alıyorlardı.Sonunda sistem tıkandı, Demirci Şaban para verdiği yerlerden paralarını alamayınca ödemede yapamayınca,av tüfeği ile ateş ederek hayatına son verdi.Demirci Şaban'a faize para verenlerin içlerinde kasabanın ileri gelen ailelerinden de varlardı.Şimdi burada bazılarının isimlerini yazsak,hepsi kelli felli adamlardı. Bu şimdi ikinci vaka,anlaşılan o olaydan ders almamışlar.Kasabada şu an itibariyle iflas etmiş diğer ailelerde var.Birbirlerine çek vererek ticaret yapan,emlakcılık yapan,tefecilik yapan,belki 50 kadar çekleri ödenmeyen ve milyonlarca paraları batan kişiler var.Yakında başka olaylar ve intiharlarda olabilir.İşin ilginci sırada eski bir meclis üyesi var,borçlarını ödemekle meşgul.Oda ha bire mal mülk satıyor.Soru şu,meclis üyeliği yaparken birden büyüyorlar,ancak üyelikleri bitince ticaretleri batık noktasına gidiyor.Bazı Belediye Başkanlıklarından ayrılanlara bir bakın,seçildiklerinde madden nasılardı,ayrılırlarken nasıllar. Ne demişler,kamunun malına el uzatmayacaksın,uzatırsan sonunu Allah Bilir.

Anadolu'da bir tabir vardır,ayağını yorganına göre uzatacaksın.Marketden başlayıp büyürken profesyonel kadrolarla çalışacaksın.Yeterli sermaye biriktirmeden ve ödeyemeyeceğin krediler çekersen,zamanı geldiğinde bunları ödemen için bankalara gideceksin.Artık her şey kayıt altında,mali tablonun iyi olmadığını gören hiç bir banka kimseye kredi vermez.Onun içindir ki insanlar tefeciye düşüyorlar.Bu olayda daha öncekiler gibi seyir etmiştir.Zamanı gelince borçlular kapıya dayanınca, elinde ne var ne yok satarak ödemeye bakacaksın.Oda karşılamıyorsa yapacak bir şey yok.Buna rağmen intihar hiç baş vurulmaması gereken bir olay. Ülkemizde yaşanan bu olaylardan ticaret yapanlar ders çıkarmalıdırlar.Ödeyebileçeğin kadar mal mülk alacaksın.Şimdi bu 120 tır yerine,daha az olsaydı herhalde bu duruma düşmezlerdi.Demek ki insan oğlunda daha çok kazanma hırsı dizginlenmediği sürece,bu tür vakalar kaçınılmaz oluyor. Belediye Meclis üyesi yaptığı dönemde,özellikle Yeşilbayır'da bulunan Belediyeye ait binlerce arsanın da ihalelerle satıldığını hatırlayalım.Ondan sonra gelen ekip de geriye kalanları sattığına göre,kısacası 20 yıl boyunca bu araziler satılmasına rağmen,gelinen noktada Belediyeye ait milyarlık borç nasıl olmuş. Ne diyorlar kamu malında tüyü bitmemişin hakkı var.