25 Kasım Kadına Şiddet ile Mücadele Günü dolayısıyla Antalya Kent Konseyi, 'Kadına Şiddete Son' yürüyüşü gerçekleştirdi. Antalya Kent Konseyi önünden başlayan ve yaklaşık 40 kadının katılımı ile yapılan yürüyüş Valilik önünde bitti.
Yürüyüşün davetlilerinden biri de 5 yaşındaki kızı ile birlikte katılan ve 7 yıl önce evlendiği eşinden şiddet gören S.Ü idi. 4 yıl içtiği kolaya uyku hapı katarak kendisini uyutan eşinin feci şekilde dövdüğü, bağırsakları patladığı ve iç organları zarar gördüğü için mama ile beslenmek zorunda kalan S.Ü, gözyaşları içinde gördüğü şiddeti anlattı. S.Ü, ailesinin eşini istemediğini, arkadaşları da evlendiği ve 'evde kaldı' dedirtmemek için evlendiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Evlendiğimizin ilk haftası dövmeye başladı. Eve kim gelirse gelsin bana karşı kötü konuşuyordu. Bu durumu ailemle de paylaşmadım. Beni sahipsiz sandı. Bir yere kadar sustum. Bir gün eve dostunu getirdi, 'Asker arkadaşımın eşi' dedi. Bir gün kendi yatağımda yakaladım. O zaman ailemi aradım. Babam onu karşısına aldı ve konuştu, ama ben çocuğum olduğu için yeniden evime döndüm. Şiddetten çocuğum da etkilendi. Küçükken mama yemiyor diye şiddet gördü. Bir gün geldi ailemle konuştuğunu söyledi, bana 'Sana ne yapacağımı biliyorum' dedi. Evin pazar ihtiyacını bile ben karşılarken bir gün eve kola ile geldi. Ben de içtim kendimden geçmişim. Sabah kalktım karnım ağrıyor. Tuvalete gittiğimde yığıldım kaldım. Beni hastaneye taşıdılar. Acilen ameliyata alındım. Şu an benim hayatımı bitirdi. Bütün kadınlara sesleniyorum. Adalet yerini bulsun, devlet onu besliyor şu an cezaevinde, beslemesin. Cezasını çeksin istiyorum."
“Hatçe”nin protestosu
Yürüyüşün ilginç bir görüntüsünü de eski manken Eyşan Özhim verdi. Kadına yönelik şiddeti temsilen 'Hatce' tiplemesi ile yürüyüş boyunca 'Kadına şiddete son' sloganı atan Özhim, elindeki tespihi de sallamayı ihmal etmedi.
Önceki gün Antalya Valiliği önündeki parka kurulan şiddet çadırı önüne kadar yürüyen grup, burada basına açıklama yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan Eyşan Özhim, "Şiddet mağdurlarını temsilen geçtiğimiz yıl Altın Portakal Film Festivali'nde büründüğüm tipleme ile buradayım. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da kadına karşı şiddetin en büyük düşmanı olmaya devam edeceğim" dedi. Şiddetin sadece dayakla oluşmayacağını aktaran Özhim, şunları söyledi:
"Hatce protestoculuğu, her türlü yanlışın karşısında ve kadınların yanında olduğu için aldı. Bugün 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü. 1999 yılında Birleşmiş Milletler, 25 Kasım gününü kabul etti. Ne yazık ki kadın hala dayak yiyor, hala şiddet görüyor ve öldürülüyorlar. Erkek şiddeti ne yazık ki bir kadını şehrimizde katletti. 57 yaşındaki Adile Kırıkkale dini nikahlı eşi 56 yaşındaki Halil Kavlak tarafından öldürüldü. Katil tanıdıktı. Kadın da tanıdık. Gerekçe de tanıdıktı. Namusunu korumak adına bir kadını katletti. Artık kadınlar öldürülmesin. İnsanın yaşamını korumak devletin görevidir. Ancak tecavüze uğrayan çocukları devlet korumuyor. İsyandayız. Son günlerde artan kadın cinayetleri bir insanlık suçudur. Türkiye'de kadın cinayeti oranı 2002-2009 seneleri arasında artış göstermiştir. Son 6 ayda 26 bin aile içi şiddet yaşanmış ve öldürülen kadın sayısı 130'u geçmiştir. Bu yıl bu çadırda 48 saat boyunca nöbetteyiz."
Ömer ERDEM/ANTALYA, (DHA)