Turizm sektöründe, AKTOB, POYD, TUROFED, TUREB, TÜRSAB, TÜROB gibi onlarca dernek ve birlik var…
Bu isimlerini kısaltıp verdiğim sektör temsilcisi kurumların her birinin de kelli felli başkanları var.
Antalya’nın valisi, “Turizmde rekorlar kırıyoruz”, Kültür ve Turizm Bakanı da, “Ahan da şu kadar turist geldi, şu kadar gelir elde ediyoruz” diye hemen hemen hergün kendilerini medyanın önüne atıyorlar.
Yukarıda adını saydığım dernek ve birliklerin başkanları da onlara koro halinde eşlik edip, turizmi patlatıp, çatlatıyorlar.
Amaaa, durum gerçekten böyle midir?..
Değildir.
Nereden anlıyoruz bunu?..
Sektörün biri eski, diğeri yeni iki cengaverinden…
Asıl konuşması gerekenler, iktidarın hışmından korkup kafalarını tesislerinin önündeki altın sarısı kuma gömerken, o iki kişi yaklaşan tehlikeye bodoslama dalma cesaretini gösterdiler.
‘Kral çıplak arkadaş’ dediler.
Kim bunlar?..
Biri Tolga Cömertoğlu, diğeri Ali Yılmaz…
Cömertoğlu, aileden turizmci ve Delphin Hotels’in patronu…
Diğeri, hem petrol sektöründe, hem de turizme otel yatırımcısı olarak hizmet veren Mevlana Petrol Grubu’nun sahibi ATSO Meclis Üyesi Ali Yılmaz…
Tolga Cömertoğlu geçen gün tweet üzerine tweet attı.
Özetle dedi ki:
“Antalya’da yerleşik yabancılar aldıkları evleri, yabancı turistlere kiralamaya başladı. Otellerimizde konaklamış olan eski misafirlerimizin bazıları, bu evleri kiralayıp, geçmişten kalan kol bantlarıyla otellere giriyor ve tüm günlerini otelde geçirip, akşamları evlerine dönüyorlar.”
Ali Yılmaz çıtayı daha da yükseğe taşıdı, işi güvenlik sorununa kadar getirdi.
Yılmaz, Antalya’da bu sezon ağırlıklı olarak Rus’ların kendilerine ait veya kiraladıkları evleri, eşyalı olarak kendi vatandaşlarına günü birlik ya da haftalık kiraya vermelerinin ATSO üyesi turizmciler de rahatsızlık yarattığını söyledi.
Hani Antalya’da ev kiraları falan arttı, memur şehre gelmiyor, olan da başka şehre tayinini istiyor diyoruz ya, işte mevzu asıl buraya dayanıyor.
Kulağıma gelen bilgiye göre, Antalya’da 30 bin ev Ruslar tarafından alınmış veya yüksek meblağlar karşılığı kiralanmış.
Ne yapıyorlar Ruslar bu evleri?..
Otel odası gibi allıyorlar, pulluyorlar, dayalı döşeli günübirlik veya haftalık kendi vatandaşlarına kiralıyorlar.
Valisi, bakanı, havalimanı rakamlarına bakıp turist çetelesi tutuyorlar ya, o listedeki turistlerin bir bölümü otel yerine işte bu evlere gidiyorlar.
Turizmde rekor kırıyoruz ama Temmuz’da bazı otellerin doluluk oranının yüzde 50’lerde, yüzde 60’larda kalmasının nedeni işte bu…
Kaydı, kuydu var mı bu yeni düzenin...
Yok…
Evlerde konaklayanın polise kimlik bildirimi yapılıyor mu?..
Sanmıyorum.
Bakın ne diyor Ali Yılmaz;
“Son zamanlarda çevremizde yaşanan günü birlik ev kiralamalarındaki kayıt dışı vergi ve kimlik bildirimlerine uygun olmayan durumlar, konaklama sektörünü olumsuz etkilemektedir. Ayrıca bu sorunun toplumsal problem de yaratmaktadır.
Kayıt dışı ev kiralamaları, turizm sektörü temsilcilerini hem ekonomik hem de yasal açıdan zor durumda bırakmaktadır. Vergi kaybı ve kimlik bildirimi eksikliği, yasalara uygun şekilde faaliyet gösteren otellerin adil rekabet koşullarında iş yapma olanaklarını engellemekte ve ekonomik adaleti sarsmaktadır.
Şehrimizin bu sorununun Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak önderlik edip çözümü için şu önemli adımların atılması gerekmektedir.
-Konaklama sağlayan tüm mekanlar, kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçmek amacıyla daha etkin yasal düzenlemeler ile denetim altına alınmalıdır. Halihazırda var olan düzenlemeler özellikle yerel belediyeler tarafından uygulanmamaktadır.
-Kısa dönem kiralama yapanlar mutlaka belediyelerden ruhsat almalıdırlar. Maalesef belediye denetim yapmadığı için bu görev de her sahipsiz işi yapmak mecburiyetinde kalan polise düşmektedir. Şu anda var olan düzenlemeler bile uygulansa belli ölçüde düzen sağlanabilir. Esasen var olan düzenlemelere ilave önlemler almak gerekmektedir.
-Kemer-Belek-Side-Lara ve Konyaaltı’ndaki evlere günübirlik kiralama ruhsatı verilmemelidir. Ve ruhsatsız kiralayanlar sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
-Ayrıca yine vergi ve kimlik bildirimi eksikliği gibi sorunların önüne geçmek adına denetim mekanizmaları güçlendirilmeli ve sıkı takipler yapılmalıdır. Eğer bir işletme yasalara uygun şekilde faaliyet göstermiyorsa, caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.
-Belediyelerin, otel işletmecileri ve diğer turizm temsilcileriyle yeterli düzeyde işbirliği yapmaması, bu sorunun çözümünü güçleştirmektedir. Bu konu ile ilgili daha şeffaf bir iletişim kanalı oluşturulmalıdır.
Biz otel işletmecileri olarak, yasalara uygun faaliyet göstermenin yanı sıra, toplumsal sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Kayıt dışı ev kiralamalarının önüne geçmek ve daha adil bir turizm sektörü yaratmak için işbirliği ve destek çağrısında bulunuyoruz. Hep birlikte, turizm sektörümüzü güçlendirerek, bölgemizin kalkınmasına katkıda bulunabilir ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa edebiliriz.
Ticaret odası olarak sektörümüzün sürdürülebilirliği ve düzenli bir rekabet ortamının sağlanması için harekete geçmeliyiz.”
Yani özetle diyor ki Ali Yılmaz, bu Ruslar’ın masum bir şekilde başlayıp minik minik elde ettikleri gelirler, daha sonra profesyonel hale geldi ve turizm sektörünü vurmaya başladı.
Devlete konaklama vergisi veriyorlar mı?..
Hayır…
Turizm geliştirme ajansı vergisi ve daha sayamadığım direkt ve dolaylı 46 çeşit vergiden ve denetime tabiler mi?
Hayır…
SGK ile bağlantıları var mı?
Hayır…
Ve tabi en önemlisi, bu evlerde kimler kalıyor?..
Tehlike büyük…
Kim görmüş bu tehlikeyi…
Antalya’dan iki kişi…
Biri tweet atıp çözüm arıyor, diğeri ATSO Meclisi’nde başkan Ali Bahar’ın da olduğu bir ortamda, konuyu gündeme getiriyor, bunları söylüyor, yeni düzenleme istiyor.
Şimdi yapılması gereken ATSO dahil, yukarıda adlarını saydığım sonu ‘B’ ve ‘D’ ile biten birlik ve dernek yöneticilerinin turizm patladı, çatladı masallarına kanmayıp gerçeğin peşinden gitmeleridir.
Sadece turizmi değil, Antalya’daki kiracıları da bu kartopu gibi büyüyen fahiş kira artışlarından kurtarmanın yolu, bu gidişata bir an önce ‘Dur’ denilmesidir.
İlk adımı iki cengaver attı, gerisi devletin ve sektör temsilcilerinin gayretiyle olacaktır.
Rusları otellere döndürürsek, evler bize kalacak.
Dolayısıyla bundan kazançlı çıkacaklarda turizm sektörü ve binlerce ev boşalacağı için fahiş kira ödemekten kurtulacak olan kiracılar olacaktır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|