Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı lüks otel ve tatil köylerinin yer aldığı Beldibi Mahallesi'ndeki 25 yıllık geçmişi bulunan ve devletten 49 yıllığına tahsis edilen araziye yapılan, dönem sahiplerinin yaz boyu kaldıkları tatil köyünde, yönetim ile dönem sahibi arasında gerginlik çıktı. Denize sıfır olan tatil köyünde dönem sahibi 37 yaşındaki inşaat mühendisi Giray Kodal, 7 Ağustos sabahında kapılarını çalan tatil köyü görevlisinin kendisine 2 gün içinde tatil köyünü terk etmelerine yönelik tebligat verdiğini aktardı. Tebligatın ardından yönetim ile görüşmek istediğini belirten Kodal, olumsuz yanıt aldığını söyledi. Aynı gün içinde kaldıkları dairenin su ve elektriklerinin yönetim tarafından kestirildiğini dile getiren Kodal şöyle dedi:
“Benim babam Alzheirmer hastası bir insan. İnsan haklarına aykırı olarak yaşam hakkımıza müdahale ediliyor. Babamın banyo ihtiyacı var ama suyumuz yok. Elektriğimiz olmadığından buzdolabındaki her şey bozuldu. Mağdur durumdayız. Terk etmemizi istemelerinin gerekçesi ise Alzheimer hastası olan babamın buradaki insanları rahatsız etmesi olarak gösteriliyor."
BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİRMİŞ
Üç gün önce babasının burada boğulma tehlikesi geçirdiğini dile getiren Kodal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Babam kurtuldu. İki gece yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra hastaneden çıktı. Geçmiş olsun diyecekleri yerde bizi buradan kovmak istiyorlar. Biz yüz kızartıcı bir suç işlesek anlarız. Biz burada 21 yıldır yaşıyoruz. Babamın hasta olmasından ve boğulma tehlikesi geçirmesinden dolayı bizi burada baskı altına alıp yok etmeye çalışıyorlar. Somut bir delil sunulmuyor. Gürültü yaptığımız söylenir. Dişe dokunur bir neden yok. Burası değerli bir yer, rantı çok fazla. Eskiden babam sağlıklı iken bu insanlarla mücadele veriyor ve bazı şeylerin yanlış yapıldığını dile getiriyordu. Bizim sıkıntımız gerçekleri ve doğruları söylemek. Biz doğruları söylediğimiz için bizi kovmak istiyorlar. Babam hastalandığı için son bir deneme yapıyorlar. Bizi caydırıp yazlığı satmamızı istiyorlar. Sorgusuz sualsiz bizim burayı terk etmemiz isteniyor. Yöneticiyi aradım, konuşmak istedim, ama bana her şeyin bittiğini söyledi. Biz burayı çok para ödeyerek aldık. O zaman herkes beğenmediğini kovsun."
Giray Kodal, yasal olarak da haklarını arayacaklarını dile getirdi.
'KİMSEYE ZARARIMIZ YOK'
Alzheimer hastası Hüseyin Kodal ise “Denize girip boğulma tehlikesi geçirdiğimi söylüyorlar. Boğulurum, boğulmam kime ne? Bizim kimseye zararımız olmaz faydamız olur" dedi.
Hüseyin Kodal'ın eşi 71 yaşındaki Yüksel Kodal da bu yıl henüz birkaç gün önce buraya geldiklerini belirterek, “Kimseye zararımız yoktur bizim. Kimseyle alıp veremediğimiz, düşmanlığımız yok. Allah'tan korksunlar. Sularımız kesildiği için hiçbir şey yapamıyoruz. Elektriğimizi kestiler, klimalarımızı açamıyoruz. Yiyeceklerimiz hep bozuldu" diye konuştu.
'BOĞULURSA YÖNETİM SUÇLANIR' ENDİŞESİ
Açıklamalardan sonra yönetim ile tekrar konuşmaya giden Giray Kodal, yöneticiye ulaşamadı. Yönetim odasında birkaç yönetim kurulu üyesi ile görüşen Kodal'ın çabaları sonrası kapatılan su ve elektrik tekrar açıldı.
Yönetim kurulu üyelerinden bazıları, Alzheimer hastası Hüseyin Kodal'ın hastalığı nedeniyle yanlışlıkla başka evlere girdiğini, üstünü tamamen çıkararak denize girdiğini iddia etti. Üyeler, Hüseyin Kodal'ın denizde boğulması durumunda yönetimin suçlanacağı düşüncesiyle tatil köyünde istenmediğini söyledi.
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)