Vali Altıparmak, "Oradaki kusurlarınızı bilmiyor değilim. Ama yüzünüze vurmayacağım. Ben okurken yüzüm kızardı, utandım. Erzurum'a hiç yakıştıramadım. Antalya'da bile öyle laflar duymadım. Güya biz görmüyoruz ama kendileri aralarında o çocukların yazışmalarında bile kullandıkları kelimleler aynı batılı insanların kullandığı, bizim müslüman toplumuna asla yakışmayacak, erkeğin bile böyle kullanırken ar edeceği kelimleri kızlar kullanıyor" dedi.
Vali Ahmet Altıparmak ise paneli izlemeye gelen liseli kız öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Altıparmak, "Sizi buraya toplamaktan çok anne babalarınızı, imamlarımızı, ilkokul öğretmenlerimizi, muhtarlarımızı toplayıp onlara vura vura böyle 'çocuklar arzu etmedikleri zaman 17-18'den önce evlenemezler' evlendirmemeniz gerektiğini hatırlatmamız gerekiyor. İnşallah Diyanet bu konuda önemli bir görev üstlenir. O nereden bilgi aldıkları bilinmeyen tuhaf insanların tuhaf açıklamalarını müslüman Türk toplumuna mal edemeyeceklerini göstermemiz lazım. Hz. Ayşe'nin evliliğini bahane ederler '7-8 yaşındaydı' diye. Araplarda ilk 10 yaş sayılmaz, yani 17 yaşından önce evlenmemiş. Nereden anlıyoruz Peygamber efendimizden duyduğunu tüm kadınlara aktarıyor. 7 yaşındaki çocuk aktarabilir mi? Tüm bunları maalesef cahil cühela insanlar kullanarak dine mal ederek ve sanki bu sadece Türk toplumunun, müslüman toplumların sorunuymuş gibi sunuyorlar. İslam öncesinde de sonrasında da bu manada çocuk evlilikleri göremezsiniz. Maalesef cehalet öyle bizi sarmışki erken yaşta 14-15 yaşında abinin zoruyla, anne babanın zoruyla evlilikler almış yürümüş ve bunun da ciddi sıkıntısını yaşıyoruz. Yılda dünyada 7.5 milyon çocuk doğumları olduğu söylendi. Onların çoğu müslüman toplumların dışındaki evlilik dışı doğumlardır. Kültürümüz o kadar büyük saldırıya maruz kalıyor ki; tekevizyonlarla, dizilerle, filmlerle inanılmaz şekilde batıya özeniyoruz. Batının ilminden, feninden almaktan ziyade batılı yaşamayı kendimize bir miheng gibi kabul ediyoruz. Oradaki o kız-erkek, sevgili, anne- baba, evlilik dışı ilişki adeta modern hayatın vazgeçilmezi gibi sunuluyor" diye konuştu.
GÜN HABER DİYOR Kİ
Vali Altıparmak, Erzurum’a atanmadan önce Antalya’da görev yapıyordu. Erzurum’da düzenlenen toplantıda öğrencileri ufak yollu fırçalarken örnek verdiği, ‘Antalya’da bile’ lafı biraz ağır olmuş.
Sanki, ‘Antalyalı öğrencilerden beklerdim ama sizden beklemezdim’ türünden bir laf etmiş. Antalya’nın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş bir bürokrata yakıştıramadık.
Sayın vali, Antalyalı çocukların da tıpkı, Erzurumlu çocuklar gibi, Artvinli, İstanbullu, İzmirli, Ankaralı öğrenciler gibi, ez cümle yurdun 81 vilayetindeki çocuklardan farkı yoktur. Size göre kötü bir örnek verirken, ‘Erzurum’a yakıştıramadım. Antalya’da bile öyle laflar duymadım’ lafını bir gaf olarak algılıyor ve daha dikkatli olmanızı öneriyoruz.
Size Erzurumlu öğrencilerin ne yazdığını bilmiyoruz ama, size göre kötü olan sözlerin batılı insanlar tarafından kullanıldığını, Müslümanlara yakışmadığını söylerken, eğer, Antalyalı çocukları batıya daha yakın görüyor ve bu cümleyi kuruyorsanız daha da kötü…
Ayrıca, konuşma yaptığınız toplantı anladığımız kadarıyla bir AB projesi… Avrupa Birliği ilgili bir merkezin finanse ettiği bir toplantıda, batılılar, Müslümanlar ayırımı yapmak, dini içerikle dolu bir konuşma yapmak ne kadar doğru…
Toplantıya katılan öğrenciler üzerinde, batı dediğimiz Avrupa ülkelerine karşı ön yargı oluşturmakta neyin nesi?..