Konuyla ilgili basın açıklaması yayımlayan Ulusal Belgesel Yarışması'nın Berke Baş, Ayşe Çetinbaş, Seray Genç'ten oluşan ön jürisi, festivale başvuran belgesel filmler arasından kendilerinden talep edildiği üzere 15 filmi yarışmaya değer bulduklarını ve festival yönetimine bildirdiklerini dile getirdi.
Fakat festival yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanan yarışma filmleri listesinden seçmiş oldukları 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek' belgesel filminin 'Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci ve 299'uncu maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği' gerekçesiyle yarışmadan çıkarılmış olduğunu öğrendiklerinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Biz ön jüri olarak, bir belgesel filmin içeriği ne olursa olsun TCK'ya göre değerlendirilmesini ve listeden çıkarılmasını bir sansür olarak niteliyoruz. Böyle bir durumu kabul edilemez bulduğumuzu festival yönetimi ile paylaşmamıza ve bu durumun düzeltilmesini talep etmemize rağmen, festival yönetimi bu kararını değiştirmemiştir. Bu şartlarda, böyle bir sansürün hiçbir şekilde parçası olmayacağımızı ifade ederek bu kararı tanımıyoruz."
BELGESEL, İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE YARIŞTI
Reyan Tuvi'nin TCK'ya aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilen 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek' isimli belgesel çalışması Taksim Gezi Parkı olaylarını anlatıyor. Şair Adnan Yücel'in özellikle soy siyaset içinde ezbere bilinen şiiriyle aynı adı taşıyan belgesel İstanbul Kültür Sanat Vakıfı'nın (İKSV) 5 - 20 Nisan tarihleri arasında düzenlediği 33'üncü İstanbul Film Festivali'nde de yarıştı. Filmin tanıtımında şu ifadeler yer alıyor:
"Türkiye, tarihinin en görkemli sivil ayaklanmalarından birine 2013 Mayıs'ının son günlerinde İstanbul'un kalbi Taksim Meydanı'nda şahit oldu. Şehrin merkezinde son yeşil alan olan Gezi Parkı'nın bulunduğu yere tarihi bir kışla ve alışveriş merkezi yapılması için ağaçların dozerlerle sökülmesiyle başlatılan yıkım, milyonlarca insanı sokağa döktü. Film, bu toprakların mozaiğini oluşturan ve Gezi'de yerini alan farklı yaşam tarzlarına ve ideolojilere sahip karakterlerin, kaderlerini değiştirme içgüdüsüyle, yeryüzünü nasıl hayal ediyorlarsa Gezi'de de öyle bir dünya kurmak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor."
47'NCİ ALTIN PORTAKAL'IN ÖDÜLLÜ YÖNETMENİ
Yönetmen Reyan Tuvi, 47'inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Ofsayt' isimli belgeseliyle 'En İyi İlk Belgesel' ödülünü Erdem Murat Çelikler'in yönetmenliğini yaptığı 'Herkes Uyurken' isimli belgesiyle paylaşmıştı. Yönetmen Tuvi ödülünü gözaltında öldürülenlere adamıştı.
KİM NE DEMİŞTİ?
Bu yıl 51'incisi düzenlenecek Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Taksim Gezi Parkı olaylarını konu alacak bir filmin aday olup olamayacağı festival hazırlıklarının başladığı ilk günden itibaren sorulan soruların başında yer aldı. Yıldız Sarayı Tiyatro Salonu'nda festivalin Elif Dağdeviren yönetimindeki yeni ekibiyle basının karşısına çıkan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Menderes Türel, "Sanatsal niteliği karşıladığı takdirde mesela Gezi'yi anlatan bir film yarışmaya kabul edilecek mi?" sorusuna "Sanat her zaman siyasetin üstündedir. Benim bu konuda bir tasarrufum olmayacağını herkes bilir. Siyasi bir yapıya sahip diye festivalden men edemeyiz. Bizim kapımız herkese açık" diye yanıtlamıştı.
Altın Portakal Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren ise Antalya'da Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin konuğu olarak katıldığı kahvaltıda Altın Portakal ve siyaset ilişkisini, "Film festivalinin en ciddi ayrıcalığı politikadan ırak durmasıdır. Politika olur fakat ekranda olur, izler, menfaat tartışırsınız. Festival sorumlularının eline mikrofonu alıp siyaset yapması kadar hata bir şey olamaz. O süre festival festivallikten çıkıyor. Şimdi biz vakayı saha açısından sinemaya kilitlemiş durumdayız" diye açıklamıştı.
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -