Aksu ilçesinde dün öğle saatlerinde başlayan yangın, 6 helikopter, 3 uçak, 39 arazöz, 32 teknik eleman, 9 dozer, 2 greyder ve bölge sakinlerinin müdahalesiyle 5 saatte kontrol altına alındı. Yangının ardından Tarım İl Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sabah saatlerinde hasar tespit çalışmalarına başladı. Kurşunlu ve Murtuna mahallelerinde 60 hektar alanı kapsayan yangında ilk belirlemelere göre kullanılmayan 3 ev, narenciye bahçeleri ve 8 sera zarar gördü.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp de bölgede inceleme yapıp, çiftçilerle görüştü. Demirören Haber Ajansı'na açıklama yapan Alp, Kurşunlu ve Murtuna mahallelerini kapsayan orman yangında 60 hektar alanın zarar gördüğünü vurguladı. Ormanlık alanın yanı sıra sera ve narenciye bahçelerinde büyük hasar meydana geldiğine dikkat çeken Alp, "Canımız yandı. Tarım arazilerimizde de büyük hasar mevcut. Tarım arazilerimizde tespit çalışmaları başladı. Çiftçilerimizden aldığımız bilgiye göre, Kurşunlu ve Murtuna mahallemizde ilk belirlemelere göre, 300 dönüm sera alanı, zeytin, limon-portakal bahçelerini kapsayan 200 dönüm narenciye alanı zarar gördü. Tespitlerimiz devam ediyor. İlk anda belirlediğimiz zarar bu" diye konuştu.
Antalya'nın coğrafi yapısı ve iklimi dolayısıyla orman yangınlarının sık görüldüğüne dikkati çeken Alp, çiftçilerin sigorta sistemine geçiş yapması gerektiğini vurguladı. TARSİM'in şartlarının biraz yumuşatılarak çiftçilere kolaylık sağlanmasını talep eden Alp, "Yangında canımız, ormanımız, seralarımız yandı. Çiftçiler sürekli bunu yaşıyor. Devletimizden burası için çiftçilere acil destek istiyoruz. Çiftçiler mağdur durumda" dedi.
EVİ YANAN NAZİFE NİNE'NİN GÖZYAŞLARI
Antalya'nın Aksu ilçesinde dün çıkan orman yangınında alevlerin etrafını sardığı evinden vatandaşların kurtardığı Nazife Sargın (79), "Uzakta alevleri gördüm, evin önüne kadar geldi alevler. Ateşler gelince 'Kurtarın beni' diye bağırdım. Bir sürü insan geldi, beni battaniyeye sarıp ambulansla hastaneye götürdüler" dedi.
Orman yangını sonrası, Kurşunlu ve Murtuna mahallelerinin bazı sokaklarında yanan direklerin değişimi nedeniyle evlerde elektrik kesintisi devam ediyor. Orman yangınında narenciye bahçesi ile seraları yanan çiftçiler de yaralarını sarmak için çalışma başlattı.
ENGELLİ OĞLU İLE ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Kurşunlu Mahallesi'nde zeytin bahçesi alevlerden zarar görün Nazife Sargın'ın evinin bir bölümü de yandı. Ormanlık alana yakın bölgede, oğluna ait evin yanında yer alan iki odalı evde yaşayan Sargın, alevlerin hızla yayılması sonrası vatandaşlar tarafından kurtarıldı. Evin etrafını saran alevlerin arasında vatandaşların battaniyeye sararak çıkardığı Nazife Sargın ile engelli oğlu Osman Sargın (42), dumandan etkilendikleri için ambulansla hastaneye götürüldü.
'BEN YANSAM İYİYDİ, EVİM YANDI'
Taburcu olan Nazife Sargın, yanan evini görünce büyük üzüntü yaşadı. Kışlık erzakını, yatakları ve elbisesini sakladığı çatısı çökmüş evinin ve içerisindekilerin de kül olduğunu gören Sargın, gözyaşlarını tutamadı. Uzakta gördüğü alevlerin kısa sürede evinin yakınına gelmesiyle yaşadığı korkuyu anlatan Sargın, "Beni kurtarmak için aldılar gittiler. Ben yansam iyiydi, evim yandı. 'Neredesiniz, kurtarın beni, ev yanıyor, ağaçlar yanıyor' diye bağırdım. Uzakta alevleri gördüm, evin önüne kadar geldi. Ateşler gelince, 'Kurtarın beni' diye bağırdım. Sonra bir sürü insan geldi, beni battaniyeye sarıp ambulansla hastaneye götürdüler" dedi.
ÇOCUKLUĞUNUN GEÇTİĞİ EVDE HATIRALARI DA YANDI
Çocukluğunun geçtiği evin yanına oğluna ait ikinci evi yapmasına rağmen, gününün büyük bölümünü eski evinde geçirdiğini anlatan Sargın, "Evim benim her şeyimdi. Anılarım orada, yiyeceğim, ekmeğim, unum, fasulyem, tuzum, buğdayım, arpam, yatağım, yorganım yandı kül oldu. Evin çatısı çöktü. Her şeyim kül oldu. Tavuklarım yandı. Kedilerim yandı. Ben ölsem de bu ev yanmasaydı. Ben ölüp gidecektim. Bu ev olmasa ben nereye gideceğim. Devlet bize yardım etsin" diye konuştu. Sargın, evinin yanı sıra oğluna ait traktör ile kamyonetin de yandığını söyledi.
VATANDAŞLAR YANGINI ANLATTI
Murtuna Mahallesi'nde oturan Özgür Üçkarış da alevlerin evinin yakınına yaklaştığı sırada orman işçileri tarafından yangının söndürüldüğünü söyledi. Yangını ilk fark ettiğinde söndürme çalışmalarına katıldığını dile getiren Üçkarış, şöyle konuştu:
"Alevler 3 kilometre uzağımızdayken söndürmeye yardım etmek için o bölgeye gittim. Kozalak atmasıyla hızla büyüdü yangın. Yangın yayılınca evimi, seralarımı korumak için evimin yakınına geldim. 15-20 dakikada alevler hızla yayıldı. Yaklaşık 5 dönüm seram yandı. 180 tona yakın odunum yandı. Alevler evimin yakınına geldi. Bahçelerimiz kül oldu, ormanın doğası bozuldu. Seramda yaklaşık 80 bin lira zararım var. 180 ton odunum yandı, yaklaşık 100 bin lira da oradan zarar ettim. Yanan limon bahçemde 30 bin lira kadar ürünüm ziyan oldu. Zararımız çok fazla."
Çiftçilerin hasar gören tarım alanlarındaki zararı hakkında bilgi veren Alp, "1 dönüm sera alanının maliyeti 18 bin ile 35 bin lira arasında değişiyor. Narenciyede ağacın yaşına göre maliyeti değişir. 300 dönüm sera alanında 600 milyon lira civarında çiftçinin zararı var. Çiftçinin bankada 5 kuruş parası yok. Devletimizden yangında zarar gören çiftçilerimiz için destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |