11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, Ağrı olayında eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın rol aldığını öne sürdü.
Yeniçağ gazetesindeki köşesinde Efkan Ala’nın bizzat Jandarma harekât merkezine geldiğini ifade eden Ahmet Takan, “Karanlıklar prensi edasıyla operasyonları yöneten eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, çatışmanın çıktığı gün ilk açıklamayı yapandı. Sağda solda minik haberler çıkmıştı, güya seçim çalışması için Efkan Ala, Erzurum’a gitmiş de bölgede olduğu için konuyla alakadar olmuş” diye yazdı.
Efkan Ala’nın Ağrı olayında görevli komutanlara talimatlar yağdırdığını söyleyen Takan, o gün yaşananları şöyle anlattı:
“Çatışmanın yaşandığı gün Ağrı Valisi Musa Işın’ın hemen ardından eski İçişleri Bakanı, AKP Erzurum Milletvekili adayı Efkan Ala, Jandarma harekât merkezine giriyor. Ala, olayın sonuna kadar harekât merkezinde kalıyor, görevli ve komutanlara sürekli müdahale ederek talimat yağdırıyor. Bölgedeki güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, çatışmanın en sıcak anlarından birinde yakıt ikmali için birliğine dönen 4 helikopterimiz ikmali tamamlamasının ardından yeni bir sorti için havalanacakken Ala engelleme yapıyor. Helikopterlerin kalkmasını engelliyor. Komutanlar şaşkına dönüyor ama kimse Ala’ya bir şey diyemiyor. Efkan Ala, çatışmalar sıcak bir şekilde devam ederken basına ‘çatışma bitti’ açıklaması yapıyor. Bölgedeki askeri yetkililerin verdiği bilgiye göre çatışmalar Ala’nın bu açıklamasından yaklaşık 4 saat sonra sona eriyor.”
‘HANGİ SIFATLA BURADA OTURUYORSUN?’
“Ey, Efkan Ala sen harekât merkezine hangi kimliğinle girip, operasyona müdahil olup sağa sola emirler yağdırdın?” diye soran Ahmet Takan, “Sen Bakan değilsin, milletvekili değilsin, yetkin ne, hangi sıfatla burada oturuyorsun?” diye yeni sorular yöneltti.
Görevli komutanlara Efkan Ala’ya ses çıkaramadıkları için hak verdiğini belirten Takan, “Ne yapsın garipler?.. Seçim sonrası Ala’nın yeniden İçişleri Bakanı olma olasılığı yüksek. Hesap sorsunlar, sonra da 7 Haziran ertesinde dayağı yesinler veya ‘paralelci’ yaftası boyunlarına asılsın. Öyle mi?.. ‘Gık’ diyemezler pek doğal olarak!..” diye yazdı.