ATSO’nun gurur günü

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yap–işlet-devret modeliyle bize vermekle birlikte cebimize 410 milyon TL para koymuş oldu" diye konuştu.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) 2011 yılı gelir, kurumlar, döviz kazandırıcı hizmetler dalında en fazla vergi veren, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) en fazla prim ödeyen ve Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu içinde yer alan firmaları ödüllendirdiği '2012 Geleneksel Ödül Töreni' ATSO Konferans Salonu'nda yapıldı. Törene Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklığlu'yla birlikte siyasi partilerin il başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve Antalya iş dünyası katıldı. ATSO geleneksel ödül törenine siyasetin ilgisi sınırlı kaldı. AK Parti, CHP ve MHP'nin il başkanları törende yan yana koltuklarda otururken, Antalya'nın, aralarında eski Milli Savunma Bakanı AK Partili Vecdi Gönül, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, ve eski Devlet Bakanı MHP'li Tunca Toskay'ın da yer aldığı 14 milletvekilinden kimse törende yer almadı.

Törende TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Van'da TOBB'un yaptırdığı okulun terör saldırısının hedefi haline geldiğini belirterek, "Çocukları eğitimden mahrum bırakacak, okul yaktıracak kadar gözleri dönenleri burada lanetliyorum. Bunlara da tepki göstermeyip koruyanlara da lanet olsun diyorum" dedi. TOBB olarak eğitime bugüne kadar 75 milyon TL'lik yatırım yaptıklarını belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, "Yapmaya da devam edeceğiz. Geleceğimiz gençlerimiz. Onun için de eğitime katkı yapmaya devam edeceğiz" dedi.

TOBB olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'yla gümrük kapılarının modernizasyonu noktasında birlikte çalıştıklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede gümrük kapılarında her türlü zamanın ölçülmeye başladığını söyledi. Yap- işlet – devret modeliyle gerçekleştirilen bu çalışma çerçevesinde bürokratik işlemlerin nasıl kısaltılacağına ilişkin düzenlemelerin gündeme geldiğini anlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Gümrük kapılarında bekleme süresi tam yarı yarıya inmiş durumda. Türkiye olarak, Türkiye sanayicisi olarak ihracatımızın büyük bir bölümünü kara gümrük kapılarıyla yapıyoruz. 2012 yılı sonunda 75 milyar dolarlık ihracatımı karayoluyla yapmış olacağız. Bunun özel sektör olarak bize kazandırdığı nakliyenin, navlunun düşmesiyle 410 milyon TL oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yap – işlet - devret modelini bize vermekle birlikte cebimize 410 milyon TL para koymuş oldu. Ama bunu kimse fark etmiyor" diye konuştu.

Bunun yanı sıra devletin de bu modelle gümrük kapılarının modernizasyonu için harcanan 250 milyon doları harcamaktan kurtulduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Biz 250 milyona mal ettik de devlet kaça mal ederdi onu bilmiyorum. 5 senede devletin cebinden para çıkmamasına rağmen hazinesine, maliyesine 90 milyon dolar girdisi oldu. Herkes kazandı bu işten" dedi.

TOBB Başkanı Hisarcıkoğlu, TOBB ve bağlı odaların yeni Türk Ticaret Kanunu hakkında yaptıkları çalışmalarla özel sektörün üzerinde 6 milyar TL'lik bir yükün kaldırıldığını söyledi. Fakat söz konusu yasanın 1 Temmuz tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olması durumunda ise 3 milyar TL'nin Türk sanayicisin cebinden çıkmış olacağını belirten Rifat Hisarcıklıoğlu, "Esas başka bir tuzak daha vardı. Ticaret yapıp hapse girmeyecek bir Allah'ın kulunu ben tanımıyorum. Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikle 18 tane hapis cezası kalktı. Mal aldın sattın, riske girdin hapse girmekten başka şansın yoktu" dedi. Bu konuda ilginç bir örnek aktaran Hisarcıklıoğlu, kanun ilk taslak metninde bir firmanın asılı tabelasının düşmesi durumunda 73 bin TL para ya da karşılığında 730 gün hapis cezasının söz konusu olabileceğini kaydetti. Başkan Hisarcıklıoğlu, "Söylerken laf olsun diye söylemiyorum. Fıkra falan da değil. Kanun da aynen böyle yazıyordu. Sayın Bakanımız Yazıcı'dan hükümetimizden ve meclisten herkesten Allah razı olsun değişiklikle birlikte modern bir kanuna sahip olduk" dedi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Çek Kanunu'nda yapılan değişiklikle, hapis cezasının kaldırılmasının başka bir takım yapısal sorunları ortaya çıkardığını kaydetti. Bu konuda Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le aralarında geçen bir konuşmayı aktaran Rifat Hisarcıklıoğlu, Bakan Ergin'in Çek Kanunu'na bağlı olarak 240 bin kişinin hapse atılması gerektiğini söylediğini ifade etti. Fakat bunun karşılığında Türkiye'de cezaevlerini kapasitesinin 140 bin kişi olduğunu Bakan Sadullah Ergin'in dile getirdiğini belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Talebim şu, para satan bankalarımız benle ilgili her türlü özgeçmişi görebiliyor. Dedim ki, 'Sayın bankam ben kredi almak istediğim zaman benimle ilgili her şeyi görüyor. O para satıyor ben alın terimi, göz nurunu satıyorum, ben mal sattığım insanın hiçbir şeyini bilmiyorum. 'Çekle satarım' diyorum hapis cezasıyla korkutuyorum. Siz bana 'Adamın evinin lüksüne bakarak mal sat' diyorsunuz. 'Vadeli mal satacağız diyorsak özgeçmişi görmek istiyoruz' dedim. 'Tamam' dendi, talimat verildi. 1.5 milyon işletme olarak birbirimizin özgeçmişini göreceğiz. Bankalar bu arada topu taca attılar. Şikayetler üzerine Bankalar Birliği'nde bir araya getirdiler. Bu yılın sonunu, karşı tarafın ne kadar risk taşıdığını, güvenilir olduğunu görebileceğiz."

TOBB olarak vadeli satılan malın sigortası ya da bankaların araya girerek kefil olmasını düzenleyen alacak sigortası üzerinde de çalışmaları sürdürdükleri belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, "Bununla ilgili gelecek zamanlarda açıklamamız olacak" dedi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda Türkiye'nin ekonomide istenen hedeflere ulaşması için anayasa başta olmak üzere bütün sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydetti. Başkan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye olarak yapabilirsek bizim önümüzde kimse duramaz. Durabileceğine inanmıyorum. Uluslararası arenada bir çok insanla karşılaştım, hem akıllıyız, hem zekiyiz hem de çalışkanız. Bütün mesele sistemini bizim önümüzü açması lazım" diye konuştu.

Vali Ahmet Altıparmak, ise Antalya'nın 'Farklıyım' diyen ve fark yaratan insanların en rahat fark edilebileceği il olduğunu söyledi. Bu noktada özellikle kadın girişimler ve kadın istihdamı noktasında Antalya'nın örnek bir il olma yolunda emin adımlarla ilerlediği belirten Vali Altıparmak, "Farklı bir bakış açısını mutlaka getiriyorlar" dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, ise konuşmasının başında TOBB Başkanı Hisarcılıoğlu'nun konuşmasına göndermede bulunarak, "Pembe gözlükle konuştu" dedi. Konuşmasını Antalya ile sınırlayan Başkan Akaydın, Büyükşehir Belediyesi'nin diğer büyükşehir belediyelerine oranla fakir bir belediye olduğunu söyledi. Başkan Akaydın, "Antalya'daki otel ve AVM sahipleri büyük ölçüde vergilerini İstanbul'da öderler. Benim 4 katım büyüklüğündeki İzmir belediyesinin genel bütçeden aldığı pay benim payımın 8 katı. Bu 2 satırlık bir kanuna bakıyor. Gelirlerini elde ettikleri yerlerde firmalar vergilerini öderse bu sorun çözülür" diye konuştu.

Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü, Antalya'da 2012 Ekim ayı itibariyle gelirlerinin bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 6.65 artarak 3 milyon 615 bin TL'ye yükseldiğini söyledi. Antalya'ya merkezi bütçeden yapılan harcamalarda ise aynı döneme ait yüzde 16.31'lik bir artışla 2 milyon 765 bin TL'ye ulaştığını belirten Mahmut Sütçü, "Antalya'ya yapılan harcama artış oranı bütçe gelirlerindeki artış oranını üç katı kadardır" dedi.

Törenin ev sahibi ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, "Terör, Suriye'deki çatışmaların bölgeye ve Türkiye'ye yayılması riski, bitmeyen siyasi gerginlik ve ekonominin temellerine dönük yapısal reform ihtiyacı" şeklinde sıraladığı nedenlerle, iş dünyası olarak, tedirginlik yaşadıklarını söyledi. Başkan Budak, "TBMM'nin veya siyasetimizin gündemi bir türlü ekonomi odaklı olamıyor" dedi. Dünyada ekonomik ve siyasi sorunların arttığını, demokrasilerle birlikte insanlığın vicdan ve adalet duygusunun zayıfladığını ve bu ortamda şiddet ve gerilimin her geçen gün tırmandığını belirten ATSO Başkanı Budak, "İşte bugün Gazze'de yaşananlar. İsrail'de seçim kazanmak için Gazze'deki çocuklar öldürülüyor. İnsanlık vicdanını kanatan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bir ülkede seçim kazanmak için çocuklar öldürülebiliyorsa bunun adı demokrasi olamaz. Batı demokrasileri de buna sessiz kalıyorsa, bu da demokrasi olamaz" diye konuştu.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın geleneksel ödül töreninde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ödül almaya hak kazananları kutlayıp, Antalya'nın dünyanın önemli marka şehirlerinden biri olmaya aday olduğunu söyledi.

Sanayi ve ticaret odalarının tarihi geçmişinin Selçuklular döneminde Anadolu'daki loncalara dayandığını da anlatan Bakan Hayati Yazıcı, gelişmiş oda-borsa sisteminin iş hayatındaki verimliliği artırdığı, ekonominin daha sağlam temellere oturmasında manivela görevi gördüğünü kaydetti.

Bakan Yazıcı, günümüz ekonomilerinde altın kuralın finansal istikrarın sağlanması olduğunu belirterek, "Türkiye, dünyada küresel krize en son giren, en erken çıkan ve kriz sonrası dönemde en hızlı toparlanan ekonomilerden birine sahiptir. Bunu diğer pek çok ülkenin aksine IMF'den destek almadan, kendi potansiyelimizle, kendi insanımıza güvenerek başardık. 2002'de Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan borcu, 23,5 milyar dolardı. Şu anda ise borcumuz 1,3 milyar dolardır. Önümüzdeki yılın nisan ayında bu borcu tamamen bitirmiş olacağız. Siyasi istikrar ile ekonomik istikrar ilişkisini en iyi ortaya koyan tablo Türkiye ekonomisinin bugün ulaştığı noktadır" dedi.

Avrupa'da 17 ülkeden oluşan Avro bölgesinde AB tanımlı borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2011'de yüzde 87,3 Türkiye'de ise bu oran yüzde 39,2 olduğunu belirten Bakan Yazıcı, orta vadeli programımızda bu oranın 2012 yılı için yüzde 36,5 olarak hedeflediğini söyledi. 2015 yılında ise yüzde 31'e düşürüleceğini belirten Bakan Yazıcı, bunun Maastricht (Maaştrih) Kriteri'ne göre en fazla yüzde 60 olması gerektiğini ve Türkiye'nin bu oranın çok çok altında olduğunu dile getirdi.

IMF 2011 yılında yaptığı küresel büyüme tahminlerini 2012 yılında aşağılara çektiği ve Türkiye'nin ise 2011 yılında yüzde 8,5'lik büyüme ile dünyada Çin'den sonra ikinci ülke olduğunu belirten Bakan Yazıcı, orta vadeli programımızda 2012 yılı için yüzde 3,2'lik, 2013 yılı için ise yüzde 4'lük bir büyüme hedeflendiğini açıkladı. OECD ülkelerinde 2012-2017 ortalama büyüme beklentisi yüzde 2,4 iken Türkiye için ise bu beklenti yüzde 5,2 olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, OECD'nin, 2012-2017 yılları arasında, tüm üye ülkeler içinde Türkiye'nin en hızlı büyüyen ekonomi olacağı tahmininde bulunduğunu kaydetti.

Dünyanın küçüldüğü ve elektronik ortamda ticaret yapılmaya başlanıldığını belirten Bakan Hayati Yazıcı, Türkiye'nin elektronik ortam satış gelirinin geçen yıl 23 milyar lira, bu sene ise 30 milyara yaklaştığını ve giderek muazzam bir artış gösterdiğini söyledi. Bakan Yazıcı, 1 Aralık 2012 tarihi itibariyle ise Londra'da yük yüklemiş bir TIR'ın elindeki belgeyle yol güzergahındaki ülkelerde işlem yapmadan ve ayrıca teminat ödemeden varış yeri neresiyse varabileceğini anlattı. Bakan Yazıcı, AB ile yapılan 1991'de gümrük anlaşması çerçevesinde ilk defa bu projenin başlatılacak projede aynı şekilde Türkiye'den gidenler içinde geçerli olacağını dile getirdi.

Bakanlığın hal kayıt sisteminden de bahseden Bakan Yazıcı, Türkiye'de 65-70 milyar lira parasal değere sahip 45-46 milyon ton meyve ve sebze 17-19 milyara tekabül eden yüzde 30'unun sevkiyat ve ambalaj hataları ile yok olduğunu söyledi. Geri kalanın yüzde 5'inin ihracata, yüzde 95'ininde iç piyasada tüketildiğini anlatan Bakan Yazıcı, bunların yüzde 70'inin ise kayıt dışı olduğunu kaydetti. Yazıcı, "Böyle bir şey olabilir mi? Kim ne yapıyor belli değil, üretici, tüketici, tüccar memnun değil, hallere çeki düzen getirdik" dedi.

Bakan Yazıcı konuşmasının sonunda Türkiye'nin son bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kaydetti. Bakan Yazıcı şunları söyledi: "Türkiye'nin bugüne kadar 5 anayasası olmuş. Anayasa nedir? En üst norm. Kim yapar? Halk, millet yapar. Yaparda ne olur? Kendisini yönetecek kurumların görev yetkileri, birey hak ve özgürlüklerin güvencesini sağlayan politikalar üretmektir. Ama bu hakkı millet bugüne kadar kullanamamış. 1876 Osmanlı döneminde tazminat sonrası, 1924 Cumhuriyet kuruluşunda olağanüstü şartlar, 1959, 1961 ve 1982 darbeciler yapmış. İlk defa Türk Milleti anayasa yapma zeminine kavuştu ve bunu bu meclisin yapması lazım. Hiç kimse bundan kaçamaz. Ama elbette ki sorunları çözmek için güzel metinler yazmak yeterli değil. Kafalarımızı biraz değiştirmemiz lazım. Bizim en büyük zenginliğimiz sevgimiz ve kardeşliğimizdir. Sevgide kardeşlikte kesinlikle cömert davranalım, cimri olmayalım. Bir defa sevginin cömert davranmakta maliyeti yok. İnsan olarak birbirimizi sevelim. Diyalog kanallarımız hep açık olsun."

ATSO'nun geleneksel ödül töreninde vergi kategorisinde gelir vergisinde ticari kazanç açısından 2 milyon 18 bin lira ile Antalya biricisi Yılmaz Turgan, 1 milyon 826 bin lira ile ikinci sıradaki Mehmet Dikmen ve 829.8 bin lira ile üçüncü Şakir Turgut, Gelir vergisinde gayrimenkul sermaye iradı açısından 914 bin lira ile birinci İzzet Münir Uzun, 846 bin lira ile ikinci İbrahim Şencan, 421 bin lira ile üçüncü Güngör Ahmet Yitmen.

Kurumlar vergisi kategorisinde 37 milyon 431 bin lira ile birinci sıradaki Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi, 32 milyon 736 bin lira ile ikinci sıradaki Eti Elektrometalurji Anonim Şirketi, 22 milyon 482 bin lira ile üçüncü sıradaki Antalya Pegas Otelcilik Turizm İnşaat Taşımacılık ve Ticaret Limited Şirketi oldu. Ödüller ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı tarafından verildi.

4 milyon dolar ve üzerinde döviz kazandırıcı hizmetler kategorisinde konaklama tesisi olarak birinci sırada 27 milyon 615 bin dolar ile Fine Otelcilik Turizm İşletmecilik A.Ş.-Rixos Hotels adına Murat Özercan. İkinci sırada 22 milyon 23 bin dolar ile Gül Turizm İnşaat Yatırımları San. Ve Ticaret A.Ş. (Rose Hotels) adına Yeliz Gül Ege. Üçüncü sırada 17 milyon 304 bin dolar ile FSP Turizm ve yatırım A.Ş. adına Mesut Önber.

Seyahat acentaları alanında 445 milyon 59 bin dolar ile birinci sıradaki Alkan Grup Turizm İşletmeleri Tez Tour adına Seyfi İmamoğlu. İkinci sırada 124 milyon 847 bin dolar ile Novum Turizm Seyahat adına Habibe Bayındır. Üçüncü sırada 63 milyon 993 bin dolar ile Antalya Pegas Otelcilik adına Sabri Yumrutepe. Bu iki alandaki ödüller ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın tarafından verildi.

İhracat alanında 101 milyon 173 bin dolar ile birinci sıradaki Adopen Plastik adına Üzeyir Erdem. İkinci sırada 46 milyon 27 bin dolar ile Eti Elektrometalurji adına Vedat Kavak. Üçüncü sırada 45 milyon 147 bin dolar ile AGT Ahşap adına Cenk Güzel.

Yaş meyve ve sebze ihracatı alanında 61 milyon 865 bin dolar ile birinci sıradaki Muşlu Kardeşler adına İsmet Kerem. İkinci sırada 33 milyon 813 bin dolar ile Renezoğlu Tarım Ürünleri adına Muhittin Renezoğlu. Üçüncü sırada 24 milyon 880 bin dolar ile Meykon Meyve ve Kaynak Suları adına İsmail Koyun. Bu alandaki ödüller TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından verildi.

Sosyal Güvenlik Kurumu'na en çok prim ödeyenler ve en çok istihdam sağlayanlar kategorisinde 20 milyon 888 bin lira ile birinci sıradaki Fine Otel Turizm İşletmecilik A.Ş. Rixos Hotels adına Murat Özercan. İkinci sırada 10 milyon 92 bin lira ile Özaltın Otel İşletmeleri adına Abit Dedebek. Üçüncü sırada 9 milyon 449 bin lira ile Suntopia Otel Hizmetleri ve Turizm firması adına Hakan Korkmaz. Bu alandakilere de ödüllerini TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından verildi.

Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yeralan Antalya firmaları da ödüllendirildi. Törende Adopen Plastik adına Mustafa Sak, AGT Ağaç Sanayi firması adına Levent Korkmaz, Yörükoğlu Süt ve Ürünleri firması adına Cihan Bulut ödüle layık görüldü. Yine Türkiye'nin ikinci en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Ekiciler Süt Gıda Tarım ve Hayvancılık firması adına Burçin Ekici, Eti Elektrometalurji adına Nafiz Aksu ve Antalya Enerji Üretim A.Ş. adına Tarık Duru ve Mehmet Gülek'e ödülleri Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı tarafından verildi.

Geleneksel ödül töreninde ATSO'nun özel ödülü ise Türkiye'nin ilk yüz naklini gerçekleştiren ve bu sayede Antalya'nın tanıtımında büyük katkısı olan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan'a da ödülü Bakan Hayati Yazıcı tarafından verildi.

ATSO'nun ilçelerdeki temsilciliklerindeki gelir ve kurumlar vergisi birincileri de ödüllendirildi. İlçe şampiyonlarının ödülleri Atayla Valisi Ahmet Altıparmak tarafından verildi. İlçeler ve ödül alan kişi ve firmalar şöyle; Akseki'nin gelir vergisi şampiyonu 15 bin lira ile Halis Lütfi Gündoğdu, kurumlar vergisi şampiyonu 104 bin lira Ömer Duruk Tesisleri Petrol Ürünleri.

Kemer'de 658 bin lira gelir vergisi ile Hulusi Can Çıkmaz, kurumlar vergisinde 18 milyon 39 bin lira Kemer Yaşam Hastanesi. Elmalı'da 261 bin lira gelir vergisi ile Muzaffer Ün, kurumlar vergisinde 214 bin lira ile Kozludağ Otomotiv Akaryakıt firması. Gazipaşa'da 202 bin lira gelir vergisi ile Mustafa Uysal, 619 bin lira kurumlar vergisi ile Cemal Şenol Gıda ve Temizlik Malzemeleri İnşaat Petrol Turizm firması. Korkuteli'nde gelir vergisinde 200 bin lira ile Nazlı Önal, kurumlar vergisinde 1 milyon 745 bin lira ile Nur Gıda firması. Serik'de 305 bin lira gelir vergisi ile Mustafa Yıldırım, 13 milyon 232 bin lira ile kurumlar vergisinde de Nunhems Tohumculuk.

Emre BAYLAN-Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)