Antalya'da 1999 yılında buyana aralıksız sanatseverlerin beğenisine yüzlerce eser sunan, binlerce temsil yapan ANTDOB, sahnesiyle olduğu kadar, sahne arkasıyla da büyülüyor. ANTDOB'un kostüm ve dekor atölyelerinde hazırlanan binlerce kostüm, kundura, şapka ve peruk görenleri adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor. Özenle dikilen kostümlerde tek tek hangi eserde, hangi perdede kullanıldığı ve hangi sanatçıya ait olduğu yazıyor. Kostümlerin bir bölümü küçük değişiklikler yapılarak yeni eserlerde kullanılırken, bir kısmı da talep olursa konservatuvar gibi kurumlara veriliyor.
SAHNE ARKASINDA MESAİ ARALIĞI YOK
ANTDOB Sanat Teknik Vekil Müdürü Zekiye Şimşek, dekor ve kostüm olmak üzere iki ayrı birimde 12 atölyenin sahne arkasında hummalı bir çalışma içerisinde olduğunu belirtti. Sahne arkasında inanılmaz bir çalışma olduğunu ve mesai aralığı bulunmadığını ifade eden Şimşek, "Hem temsil öncesinde hem de sonrasında çok ciddi bir zaman ve emek veriliyor. Eser sahnede sadece 2 saat izleniyor. Ama onun öncesinde 3 saatlik bir hazırlık, ondan önce de aylarca imalat yapılıyor" dedi.
KOSTÜM İÇİN ÖN ARAŞTIRMA
Bir eserin kostümlerinin hazırlık aşamasını anlatan Zekiye Şimşek, şöyle konuştu:
"Önce yaratıcı kadro bir araya geliyor. Rejisör, dekoratör ve kostüm kreatörü toplanıyor. Rejisörün sahnelemek istediği eserin tüm detayları dramaturjik yapısına kadar konuşuluyor. O belirlendikten sonra kostüm tasarımı başlıyor. Kumaş seçiliyor. Rejisör bir klasik eseri klasik yapıda işleyeceğini söylediğinde o döneme ait araştırma yapılıyor. O dönemde kullanılan renk, biçim, aksesuar, şapka, saç, kundura, makyaj done edilerek yeni tasarımlar yapılıyor."
KARAKTERLE KOSTÜM UYUMU
Kostüm tasarımında karakterle kostüm uyumundan söz eden Şimşek, "Mesela 'Yaşa Sen Anne' eserimizdeki Agahta karakteri. Rejisör bu karakteri tanımlarken abartılı, gösterişli ve sonradan görme bir karakter tasvirinde bulundu. Belli bir döneme ait bir kıyafet olmamasını düşünerek abartılı, parlak, farklı perukalarla bir karakter oluşturduk. Mesela besteci. Çılgın bir besteci. Onun için patlayan renkler var. Kırmızı ayakkabıları var. Saçları dağınık. Her kostümde aynı çizgi ve aynı tadı yakalamaya çalıştık" diye konuştu.
ÇALIŞMA SAATLERİNİ GÜNÜ GÜNÜNE HESAPLIYORUZ
Eğer eser belli bir döneme ait değilse bu kez de rejisörle birlikte dramaturjik yapıya bağlı kalarak karakterlerin renk ve biçim olarak tasarlamaya başlandığını belirten Zekiye Şimşek, şunları söyledi:
"Atölyede kostüm tasarımı için aslında 1,5 ay yeterli ama bizim hiçbir zaman öyle bir sürecimiz olmuyor. Çok yoğun programımız var. Bir eser biter bitmez diğer esere giriş yapmak zorundayız. Atölyede üretim yapmak için 1 ay ayırıyoruz."
KOSTÜM SAYISINI SANATÇI VE PERDE SAYISI BELİRLİYOR
Bir eserde kullanılan kostüm sayısının sanatçı sayısı ve perde sayısıyla ilişkili olduğuna da değinen Şimşek, "Mesela bir çocuk oyununda 20 kişilik bir ekiple iki perdede 50 kostüm olabilir. Daha büyük eserlerde kadın koro, erkek koro ve solistler dahil olunca 100 kostüm olabilir. Çok değişken. Kaç ayrı perde olacağı, kaç kostüm giyileceği ile alakalı" dedi.
BİNLERCE KOSTÜM
Antalya Devlet Opera ve Balesi'nin 1999 yılında seyirciyle buluştuğunu hatırlatarak atölyede binlerce kostüm bulunduğunu ifade eden Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar sahnelenen yaklaşık 30 eser düşünsek, binlerce kostüm eder. Biz genelde dönüşüm eseri kullanmaya yönelik çalışıyoruz. Çünkü elimizdeki materyalleri değerlendirmek istiyoruz. Ayrıca ihtiyacı olan kurumlara yazışmalar dahilinde kostüm verebiliyoruz. Mesela Akdeniz Üniversitesi Konservatuvar'a geçmişte böyle kostüm verildi."
12 ATÖLYEDE 32 KİŞİ ÇALIŞIYOR
Akdeniz Üniversitesi Grafik Bölümü mezunu olan ve sahne sanatları üzerine mastır yapan Zekiye Şimşek, 2007 yılında ANTDOB'a başrealizatör olarak göreve başladığını, iki yıldır da Sanat Teknik Müdürlüğü'nü vekaleten yürüttüğünü belirtti. "Tüm atölyelerden sorumluyum" diyen Şimşek, dekor ve kostüm biriminin 12 atölyeden oluştuğunu ve 32 kişinin çalıştığını kaydetti. Şimşek, kostüm atölyesinin kadın terzihane, erkek terzihane, şapka, çiçek, kundura ve peruk olarak ayrıldığını, dekor atölyesinin ise demirhane, marangozhane, bezleme, butafor, boyahane ve realizasyon atölyesinden oluştuğunu ifade etti.
İlk tasarladığı kostümün çocuk oyunu Bremen Mızıkacıları'na ait olduğunu anlatan Şimşek, halen 'Yaşa Sen Anne' adlı opera eserinin hazırlıklarını sürdürdüklerini, eserin 9 Nisan'da prömiyerinin yapılacağını ifade etti.
Selma KUNAR- Akif ARICI/ANTALYA, (DHA) -