Antalya'da demokrasi için sanat
Antalya'da demokrasi için sanat
Başkan Böcek dede oldu
Başkan Böcek dede oldu
Meteoroloji il il uyardı: Kuvvetli sağanak, kar ve fırtına
Meteoroloji il il uyardı: Kuvvetli sağanak, kar ve fırtına
Barış Falay ekranlara geri dönüyor
Barış Falay ekranlara geri dönüyor
3 Mart 2012 Cumartesi - 10:44

AK Parti'ye 7 seçim kazandıran reklamcı

AK Parti’nin adını bulan, seçim kampanyalarını belirleyen reklamcı Erol Olçak, siyasi parti reklamcılığını ve Başbakan Erdoğan’la 18 yıllık ilişkisini CNBC-e Business Dergisi'ne anlattı.

AK Parti ye 7 seçim kazandıran reklamcı
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

AK Parti’nin adını bulan, logosunu tasarlayan, iletişim stratejisini, seçim kampanyalarını belirleyen reklamcı Erol Olçak CNBC-e Business Dergisi'nin bu ayki sayısı için Eray Özer'e konuştu.
"Hayatım boyunca yaptığım ikinci röportaj" diye tanımladığı söyleşide Arter Ajans’ın sahibi Erol Olçak bu işe nasıl girdiğini, siyasi parti reklamcılığını, Başbakan Erdoğan’la 18 yıllık ilişkisini anlattı.

İmam Hatip Lisesi’nden sonra sanat tarihi okumuşsunuz.
Reklamcılık nereden esti?
Çocukken ortaokul öğrencileri arasındaki resim yarışmasında Türkiye çapında derece almıştım. Yani o zaman-lardan benim resim, grafik ya da tasarıma ilişkin bir yeteneğim vardı. Üniversiteye geldiğimde reklamcılıkla ilgili bazı organizasyonlarla ya da kişilerle tanıştım. Yani ressam olmayı ya da mimari tasarlamayı düşünürken reklamcılığı keşfettim ve öğrencilik yıllarımda reklam ajanslarında çalıştım. Dolayısıyla reklamcılık, üniversiteyi bitirmeden kesinlikle yapmak istediğim bir meslek ya da iş olarak karar verdiğim bir şeydi. Üniversite bittikten sonra bir arkadaşımla, 1987 yılında bir ajans kurduk.

Ama henüz siyasal iletişim yapmıyorsunuz.

Hayır, siyasal iletişim olarak kurmamıştık. Normal reklamcılık, sektörde, piyasada vesaire. Siyasal reklamcılıkla tanışmam çok başka şekilde oldu. Mehmet Ali Şahin Bey ile ahbaplığım vardı, kendisi Necmettin Erbakan’ın bir çalışmasını yapmam için davet etti. Erbakan siyasi yasaklıydı. Siyasal iletişime oradan başladım, ondan sonra sürüp gitti.

Tayyip Erdoğan ile nasıl tanıştınız? Erbakan’a kampanya yaparken mi?

Yok. Erbakan ile çalışmam çok kısa oldu, ona bir konsept ve tasarım yaptım. Sayın Erdoğan ile il başkanıyken tanıştım, 1993 yılında. İlk tanışmam bir nezaket tanışmasıydı, kalabalık bir ekiple. 1994’te büyükşehir belediye başkanı seçildikten sonra çalışmaya başladık, o gün bugün birlikte çalışıyoruz.

Birlikte çalışmaya hiç ara vermediniz mi?

Hayır, hiç ara vermedim. Bir tek, ara demeyelim de ben Sayın Erdoğan mahkumiyet alıp Pınarhisar’a gittiği zaman, ta o süreçte, 1999 yılında DYP’den teklif aldım. Tansu Hanım’ın kampanyasını yürüttüm. Sayın Erdoğan, Pınarhisar’daydı.

Bir seçim kampanyasına seçimden ne kadar önce başlarsınız?

Şu anda başladık zaten.

Ara vermeden öyle mi?

Tabii, kesinlikle. AK Parti’yi diğerlerinden ya da Tayyip Erdoğan’ı diğer liderlerden ayıran en önemli özellik şu: Ben 19 yıldır Tayyip Erdoğan ile çalışıyorum, yasaklıyken bile siyasal iletişim yapılıyordu. Tayyip Erdoğan cezaevindeyken bile gazete ilanlarıyla bayram kutlamaları, davetiyeler...

Diğer partilerimiz de böyle midir? Diğer partiler ne yazık ki böyle değil. Nasıl buluyorsunuz rakiplerinizi?

Ne yazık ki CHP, BDP, MHP ya da mecliste grubu olan partiler, sadece seçim yaklaştığı zaman profesyonel bir ekiple çalışıyor. Ancak o zaman partilerini derleyip toplayıp bir kampanya fikri oluşturmaya başlıyor. Rakipleri nasıl bulduğumu ben söylemeyeyim. AK Parti’nin aldığı sonuçlarla diğerlerinin aldığı sonuçları mukayese ettiğiniz zaman fark ortaya çıkıyor. Kuşkusuz bu bir kampanya yapıcısı olarak sadece benim başarım değil. Pek tabii ki parti, lider, bu sürece katılan başka etki grupları çok önemli. Fakat ben de yedi seçim kazanmış bir ekibin ajans başkanıyım. Üç genel seçim, iki yerel seçim ve iki referandum. Yani AK Parti 10 yılda yedi tane sandık götürdü milletin önüne ve hepsinden de galip çıktı. Üstelik oylarını hep artırarak çıktı.

Siz Başbakan’la kişisel olarak da yakın mısınız? Çocuklarının düğün törenlerini de siz organize etmişsiniz.

Ben kendimi Başbakan’a yakın hissediyorum ama Başbakan beni kendisine ne kadar yakın hissediyor bu, onun cevap verebileceği bir şey. Ama elbette ki, beyefendinin çocuklarının düğün organizasyonlarına katkıda bulun-dum. Bu tabii benim çok gurur duyduğum bir şey, bu güvene layık olmak benim için önemli. Ben aynı zamanda siyasette yol arkadaşıyım, sadece kampanyacısı, yani reklamcısı değilim.

Siyaseten de aynı çizgidesiniz.

Evet, aynı değerler ve aynı ideolojik çevrenin içerisinde bulunduğumuz için Tayyip Erdoğan’ın kendisini farklılaştırması, kendini yeni siyasete hazırlama süreçlerinde ben de o havzada bulunmuş birisiyim. O yüzden Tayyip Erdoğan halkın olduğu gibi benim de kahramanım aynı zamanda.

Mesela Tayyip Bey eğer Cumhurbaşkanı olursa siz orada da devam eder misiniz siyasal iletişimi yapmaya?

Bu sadece bana bağlı değil.

Yani tabii Tayyip Erdoğan da isterse...

Tayyip Bey de isterse, elbette ki. Benim için şereftir.

Çocukken ortaokul öğrencileri arasındaki resim yarışmasında Türkiye çapında derece almıştım. Yani o zaman-lardan benim resim, grafik ya da tasarıma ilişkin bir yeteneğim vardı. Üniversiteye geldiğimde reklamcılıkla ilgili bazı organizasyonlarla ya da kişilerle tanıştım. Yani ressam olmayı ya da mimari tasarlamayı düşünürken reklamcılığı keşfettim ve öğrencilik yıllarımda reklam ajanslarında çalıştım. Dolayısıyla reklamcılık, üniversiteyi bitirmeden kesinlikle yapmak istediğim bir meslek ya da iş olarak karar verdiğim bir şeydi. Üniversite bittikten sonra bir arkadaşımla, 1987 yılında bir ajans kurduk.

Ama henüz siyasal iletişim yapmıyorsunuz.

Hayır, siyasal iletişim olarak kurmamıştık. Normal reklamcılık, sektörde, piyasada vesaire. Siyasal reklamcılıkla tanışmam çok başka şekilde oldu. Mehmet Ali Şahin Bey ile ahbaplığım vardı, kendisi Necmettin Erbakan’ın bir çalışmasını yapmam için davet etti. Erbakan siyasi yasaklıydı. Siyasal iletişime oradan başladım, ondan sonra sürüp gitti.

Tayyip Erdoğan ile nasıl tanıştınız? Erbakan’a kampanya yaparken mi?

Yok. Erbakan ile çalışmam çok kısa oldu, ona bir konsept ve tasarım yaptım. Sayın Erdoğan ile il başkanıyken tanıştım, 1993 yılında. İlk tanışmam bir nezaket tanışmasıydı, kalabalık bir ekiple. 1994’te büyükşehir belediye başkanı seçildikten sonra çalışmaya başladık, o gün bugün birlikte çalışıyoruz.

Birlikte çalışmaya hiç ara vermediniz mi?

Hayır, hiç ara vermedim. Bir tek, ara demeyelim de ben Sayın Erdoğan mahkumiyet alıp Pınarhisar’a gittiği zaman, ta o süreçte, 1999 yılında DYP’den teklif aldım. Tansu Hanım’ın kampanyasını yürüttüm. Sayın Erdoğan, Pınarhisar’daydı.

Bir seçim kampanyasına seçimden ne kadar önce başlarsınız?

Şu anda başladık zaten.

Ara vermeden öyle mi?

Tabii, kesinlikle. AK Parti’yi diğerlerinden ya da Tayyip Erdoğan’ı diğer liderlerden ayıran en önemli özellik şu: Ben 19 yıldır Tayyip Erdoğan ile çalışıyorum, yasaklıyken bile siyasal iletişim yapılıyordu. Tayyip Erdoğan cezaevindeyken bile gazete ilanlarıyla bayram kutlamaları, davetiyeler...

Diğer partilerimiz de böyle midir? Diğer partiler ne yazık ki böyle değil. Nasıl buluyorsunuz rakiplerinizi?

Ne yazık ki CHP, BDP, MHP ya da mecliste grubu olan partiler, sadece seçim yaklaştığı zaman profesyonel bir ekiple çalışıyor. Ancak o zaman partilerini derleyip toplayıp bir kampanya fikri oluşturmaya başlıyor. Rakipleri nasıl bulduğumu ben söylemeyeyim. AK Parti’nin aldığı sonuçlarla diğerlerinin aldığı sonuçları mukayese ettiğiniz zaman fark ortaya çıkıyor. Kuşkusuz bu bir kampanya yapıcısı olarak sadece benim başarım değil. Pek tabii ki parti, lider, bu sürece katılan başka etki grupları çok önemli. Fakat ben de yedi seçim kazanmış bir ekibin ajans başkanıyım. Üç genel seçim, iki yerel seçim ve iki referandum. Yani AK Parti 10 yılda yedi tane sandık götürdü milletin önüne ve hepsinden de galip çıktı. Üstelik oylarını hep artırarak çıktı.

Siz Başbakan’la kişisel olarak da yakın mısınız? Çocuklarının düğün törenlerini de siz organize etmişsiniz.

Ben kendimi Başbakan’a yakın hissediyorum ama Başbakan beni kendisine ne kadar yakın hissediyor bu, onun cevap verebileceği bir şey. Ama elbette ki, beyefendinin çocuklarının düğün organizasyonlarına katkıda bulun-dum. Bu tabii benim çok gurur duyduğum bir şey, bu güvene layık olmak benim için önemli. Ben aynı zamanda siyasette yol arkadaşıyım, sadece kampanyacısı, yani reklamcısı değilim.

Siyaseten de aynı çizgidesiniz.

Evet, aynı değerler ve aynı ideolojik çevrenin içerisinde bulunduğumuz için Tayyip Erdoğan’ın kendisini farklılaştırması, kendini yeni siyasete hazırlama süreçlerinde ben de o havzada bulunmuş birisiyim. O yüzden Tayyip Erdoğan halkın olduğu gibi benim de kahramanım aynı zamanda.

Mesela Tayyip Bey eğer Cumhurbaşkanı olursa siz orada da devam eder misiniz siyasal iletişimi yapmaya?

Bu sadece bana bağlı değil.

Yani tabii Tayyip Erdoğan da isterse...

Tayyip Bey de isterse, elbette ki. Benim için şereftir.


 
Saç boyası bu hale getirdi
 
Birinci benimkiydi Başbakan istemedi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
“En minik CHP’li”ye rozet niyetine altın….
CHP İl Başkanı Özer Ülken, Basından sorumlu İl Başkan Yardımcısı Binali ...
Maliye Bakanı, Sapan’a yanıt verdi
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın 06.09.2011 ...
Özer Ülken, kurultay sürecini değerlendirdi
CHP İl Başkanı Özer Ülken, partisinin İl Örgüt binasında düzenlediği basın ...
 
Merve Kavakçı'ya iade-i itibar
28 Şubat sürecinden 15 yıl sonra o dönemin simge isimlerinden Merve Kavakçı’ya ...
Baykal'dan ilk açıklama (ma)
Üst üste iki kurultay toplayan CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal sessizliğini bozdu.
AK Parti’den depremzedelere ziyaret
AK Parti İl Başkanı Av. Mustafa Köse, İl yönetim kurulu üyesi Celal Kaya ...
 
Kurultayda imza atan Antalyalı CHP'lilere 'Vefasızlık' tepkisi
Ankara'daki kurultaya katılıp Kılıçdaroğlu'ndan yana tavır alan Milletvekili ...
Kurultay Antalya’yı da parçaladı
CHP’nin kurultayında kim Kılıçdaroğlu’nu, kim Baykal’ı destekledi?.. İşte ...
CHP'de ilk raund Kılıçdaroğlu'nun...
Sabahın erken saatlerinden itibaren salona gelen partililer, 'Halkın iktidarına ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva