Dünyaca ünlü tarihi Kaleiçi'nde, kentin simgelerinden Saat Kulesi'nin hemen yanında yer alan Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nin, 1606-1616 yılları arasında Tekeli Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. 500 yıllık tarihi caminin üç giriş kapısında bulunması gereken 18'er tane altın yaldızlı mühürden bir kısmı, önceki yıllarda kayboldu ya da çalındı. Halen güney kapısında 5, batı kapısında 9, kuzey kapısında ise 4 altın yaldızlı mühür bulunuyor. Kısa süre önce caminin güney girişideki kapıdan 1, batı girişindeki kapıdan ise altın yaldızlı mühürlerden 2'si daha kayboldu.
'DİKKATLE KORUNMASI GEREKİYOR'
Kalekapısı Esnafları Güçlendirme ve Kalkındırma Derneği (KALEDER) Başkanı Hasan Kilit, söz konusu mühürlerin zamanla eskimiş, düşmüş olabileceğini belirterek, "Kapının aşınmaması için konulan süsler ve üzerlerinde demir halka bulunur. Ayrıca kapının kilitlenmesini sağlar. Kaleiçi'ndeki Rum evlerinde de vardır. Neticede tarihi değeri olan, dikkatle korunması gereken şeyler" dedi.
'BİR ŞEYLER YAPILMASI LAZIM'
Mevcut durumdakilerin düşme tehlikesine karşı Vakıflar'ın önlem alması gerektiğini söyleyen Hasan Kilit, aynı zamanda Muratpaşa Belediyesi'nde meclis üyesi ve Kaleiçi-Balbey Komite Başkanı da olduğunu belirterek, "Muratpaşa Belediyesi olarak izin alarak biz de yapabiliriz. Bir şeyler yapılması lazım. Sadece cemaatin camiye gelip namaz kılması yetmiyor. Ecdat yadigârı eserlere sahip çıkılması lazım ve bunun da bir ibadet olduğuna inanıyorum. Bizden öncekiler bize bırakmış, bizim de sağlam bırakmamız lazım. Mülk olarak Vakıflar'ın ama netice olarak vatandaşın, kullananların buna sahip çıkması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.
ÇİNİLER DE 1970'Lİ YILLARDA ÇALINMIŞ
Cami etrafındaki çinilerin ise 1970'li yıllarda söküldüğünü söyleyen Hasan Kilit, şöyle konuştu:
"O yıllardaki esnaf camiye el koyup, kubbe ve yan kubbedeki kurşunlar yere indirildi. Bahçede kazanlarda yeniden eritilip, levhalara döküldükten sonra kubbenin olduğu yerlerin altına komple zift sürüldü. İçeride biraz tahribat oluştu ve yağmur-su geçirmez hale getirildi. Bir ara çinilerin eksik kısımlarının tamamlanması da düşünüldü ama orijinalleriyle uyum sağlamayabileceği düşüncesiyle vazgeçildi."
BİLGİ VERİLMEDİ
Caminin kapısında altın yaldızlı mühürlerle ilgili eksiklikler olduğunun bilindiği ve projesinin incelenmesi gerektiğini belirten Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise bilgi verme yetkileri olmadığını kaydetti.
Diğer yandan, tarihi caminin ciddi bakıma ihtiyacı olduğu da gözlendi. Caminin dış kısmındaki tarihi çinilerin önemli bir kısmının döküldüğü ve kalanların da yine dökülme tehlikesi altında olduğu görülüyor.
EN SON 1971'DE ONARIMDAN GEÇMİŞ
Cami girişindeki tanıtım yazısında ise kare planlı, kesme ve moloz taştan yapılan caminin üstünü örten merkezi büyük kubbesinin, doğu ve batı cephelerine yapılan ikişer yarım kubbeyle desteklendiği belirtiliyor. Son cemaat yeri üç küçük kubbeyle örtülü olan caminin mihrabı mukarnaslı (İslam sanatında mimari yapılarda görülen geometrik bir bezeme çeşidi) ve etrafı silme çerçeveli. Minberi mermer olan caminin minaresi kesme taştan yapılma. Caminin 1850, 1952 ve 1971 yıllarında onarımdan geçtiği kaydedildi.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)