Almanya'dan 2009 yılının Mart ayında tatile geldikleri Kemer'de kaldıkları otelde aldıkları alkol sonrası komaya giren 7 Alman öğrenciden 3'ünün ölümü, 4'ünün de zehirlenmesiyle ilgili açılan davada, 2'si tutuklu 13 sanık hakkında Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi 11 Kasım 2011 tarihinde kararı açıkladı.
Sahte içki üretimi yaparak olayın yaşandığı otele sattığı iddia edilen şirketin ortağı ve yöneticilerinden Cengiz Emmez ve kardeşi Halil İbrahim Emmez'e 'olası kastla birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan 3'er defa 16'şar yıl 8'er ay hapis cezası veren mahkeme, 'olası kastla birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak' suçundan da 4'er kez 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezası uygun gördü. Emmez kardeşler, '4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevlileri Hakkında Kanuna Muhalefet' suçundan da 1'er yıl 8'er ay hapis cezasına ve 2 bin TL de adli para cezasına çarptırıldı. İki kardeş toplamda 61'er yıl 8'er ay hapis cezası aldı.
13 SANIKTAN 4'Ü CEZA ALDI
Tutuksuz sanıklardan otelin satın alma müdürü Vedat Karagülmez ve otelin yiyecek içecek sorumlusu Taşkın Hisarlı, 'belirli bir meslek veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bilinçli taksirle 3 kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına' neden oldukları gerekçesiyle 5'er yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer tutuksuz sanıklar baba Mehmet Emmez ve eşi Mesude Emmez, içecek firmasından Halil İbrahim Emmez'in eşi Emine Emmez, sahte içki firması çalışanları Aytekin Yıldırım ve Önder Sağlam, otelin genel müdürü Gürsel Özcan, otelin genel müdür yardımcısı Osman Kafadar, otelin işletmecisi Beyhes Yüksek, garson Sadettin Özcan, suçları sabit olmadığından beraat etti.
ÖLENLERDEN BİRİ 18 YAŞINDAN KÜÇÜK
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, sanıklar Cengiz ve Halil İbrahim Emmez'e Jean Pierre Folkerts'i olası kasıtla öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay'ın gerekçesinde, ölen Folkerts'in suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, bu nedenle sanıkların eylemlerinin 'kasten öldürme suçunun çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır' hükmünün gözetilmediği, kasten öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmesine hükmetti. Ayrıca; kararda, sanıkların olası kastla çocuğu öldürme suçunu oluşturduğunun gözetilmediğine dikkat çeken Yargıtay, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının da olası kasıt nedeniyle müebbet hapis cezasına indirilmesine karar verdi.
DİĞER SANIKLARIN DURUMU
Daire, sanıklardan Vedat Karagülmez ve Taşkın Hisarlı'ya verilen 5'er yıl hapis cezası verilmesine ilişkin yerel mahkeme kararını ise 'eksik inceleme' nedeniyle bozdu. Otel ile içki satan şirketin muhasebe kayıtları incelenerek aralarındaki ticari ilişkinin boyutu ile şirket tarafından otele satılan alkollü içeceklerin marka ve miktarları ile alımların yapıldığı tarihteki rayiç piyasa değerleri araştırılıp tespit edilmediği için beraatlarına karar verilen diğer sanıklar hakkındaki yerel mahkeme kararı da bozuldu.
Ankara'dan Antalya'ya dönecek dosya, yeniden Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak.
AVUKATLAR KARARI DEĞERLENDİRDİ
Kararı değerlendiren otel yönetiminin avukatı Hakan Evcin, davanın, ilk günden itibaren söyledikleri noktaya geri döndüğünü söyledi. Avukat Evcin, "Biz muhasebe kayıtlarının incelenmesini istemiştik. Muhasebe kayıtlarına göre alınan içkiler ucuz içki değilse, şişelerin içindeki alkol kaçak mı, değil mi nasıl anlaşılacak? Bunu test edecek cihaz otel yönetiminin elinde değil, Türkiye'de bile yok. Biz Yiyecek İçecek Yöneticileri Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Bilgin'in bilirkişi olarak mahkemede dinlenmesini sağladık. Ancak özel bilirkişi olarak geldiği için mahkeme dikkate almadı. Şimdi Yargıtay bozma kararında mahkemeye 'Resmi olarak yap bu işi' demiş. Yani bizim söylediğimiz yere gelindi" diye konuştu.
Emmez kardeşlerin avukatı Fevzi Dersuneli ise şunları söyledi:
"Henüz kararı okumadım. Özet olarak geldi. Ancak müvekkillerimi Alman Hükümeti ve medya linç etti. Taksirle adam öldürme olayını kısmi kabul edip onamış, ancak biri yönünden 18'inden küçük olduğu için ağırlaştırılmış hapis istiyor. Hem mahkeme, hem Yargıtay'ın verdiği karar yanlıştır. Otelde 170 kişi konaklıyor. Bu içkiden içiyor ama sadece Alman grup zehirleniyor. Bunu da kabul edelim ama bu içkileri direkt öğrencilere veren benim müvekkilim değil, otel yönetimidir. Alman grup benim müvekkillerimi görmedi bile. Kaçak içkiyi bu çocuklara verirken ölebileceğini düşünmesi gerekenler beraat ettiler."
Ölen Alman gençlerin ailelerinin avukatlarından Levent Geçerler ise "Ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesi" yönündeki bozma kararını desteklediğini belirtti.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
Almanya'da bir yüksek okulda öğrenim gören 11 kişilik öğrenci grubu, tatillerini geçirmek için Antalya'nın Kemer İlçesi'nde bulunan Anatolia Otel'e gelmiş, 22 Mart 2009 tarihinde tesise gelen öğrencilerden 7'si 3 gün boyunca aşırı alkol alınca komaya girmişti. Öğrencilerden Rafael Neca (22) otel odasında, Jean Pieri Follkevth (18) ile Jean Lange (20) ise özel uçakla götürüldükleri Almanya'daki hastanede yaşamını yitirmiş; Dustın Krabbe (18), Hendrik Barkow (18), Vanessa Cwıklınskı (18) ve Vıncent Feyerabend (19) ise tedavi edilmişti.
Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)