Antalya Kuş Gözlem Topluluğu üyesi, kuş gözlemcisi ve yaban hayatı rehabilitasyonu üzerine bilimsel çalışmalar yapan veteriner hekim Gökçe Coşkun, mart ayı başı itibarıyla Afrika ve Arap Yarımadası'ndan yola çıkıp, bir kısmı Türkiye'de kalan, bir kısmı Türkiye üzerinden Kuzey Avrupa'ya göç sırasında yorgun düşmüş veya yaralanmış kuşların gönüllü tedavisini yapıyor. Sosyal medyada 'kuş buldum' etiketiyle, Antalya dışındaki illerde doğada yardıma muhtaç veya yaralı kuş bulanlara ne yapmaları gerektiği konularında destek veren Coşkun, bu yıl şu ana kadar 255 yardıma muhtaç kuş kaydı oluştuğunu açıkladı.
TÜRKİYE ÜZERİNDEN 5,5 MİLYON KUŞ GEÇİYOR
Dünya üzerinde 11 bin kuş türünün 4 bininin göçmen türlerden oluştuğunu belirten Coşkun, Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden göç eden türlerin 2,1 milyonunun ötücü, yırtıcı, kıyı kuşları, ördekler olduğunu, diğer türlerle birlikte göç eden kuş sayısının 5,5 milyonun üzerinde olduğunu söyledi. Antalya genelinde yaptığı çalışmayla yardıma muhtaç kuşların yüzde 59,3'ünün doğaya tekrar döndüğünü açıklayan Coşkun, bu yıl insanlarda bilincin arttığını, buna bağlı doğaya geri dönen kuş sayısında ciddi artış olduğunu kaydetti.
Antalya'da tedavisini yaptığı kuşlar dışında, Türkiye'nin birçok yerinden birçok kişiye bu kuşlara nasıl yardım edebilecekleri hususunda bilgiler verdiğini anlatan Coşkun, “Bu tür vakalar geçen yıl 700'ün üzerinde oldu, bu sene ise yılbaşından beri 255 kuş kaydı oluştu. Bu 255'in yüzde 55'lik kısmını kumru, güvercin gibi şehir kuşları, geri kalan kısmını ise göç eden türler oluşturuyor" dedi.
GÖÇ DÖNEMİ YAŞANIYOR
İlkbaharın Türkiye’de göçün başladığı dönem olduğunu belirten Coşkun, “Güneyden kuzeye kuşlar göç ediyor bu dönemde. Önemli rotaların üzerinde yer aldığımız için de birçok kuş göçüne tanıklık ediyoruz, ev sahipliği yapıyoruz. Özellikle ilkbahar başında şubat sonu, mart ayında başlayan göç, haziran ayına kadar sürüyor. Bundan sonraki dönem ise yuvalanma dönemleri. Bazı kuşlar direkt kuzey ülkelerine giderken bazıları ülkemizde yuva kurup yavrularını büyütüyor" diye konuştu.
Burada iki tür yardıma muhtaç kuşla karşılaştıklarını anlatan Coşkun, “Birincisi göç eden türlerin yorgun ve bitkin halde kalmaları. Bunu özellikle habitat kaybı yaşanmış bölgelerde çok sık görüyoruz. Buralarda ne yazık ki yiyecek ve su bulamayan kuşlar yardıma muhtaç hale gelebiliyor. Bunun dışında cam ve pencerelere çarpma durumları görülebiliyor. İkincisi ise üreme döneminde görülen durumlar, insan baskısı ve stres nedeniyle ebeveynlerin yuvayı terk etmesi ve öksüz bireyler oluşmasıyla meydana gelmekte. Özellikle şehirde üreme gösteren kırlangıç, ebabil gibi türlerde çok sık rastlıyoruz. Şu an ebabiller ülkemize geldi. Boz ebabiller ve ak karınlı ebabilleri çok sık görebiliyoruz. Uzun binalarda oturuyorsanız duvarınıza ebabil veya kırlangıçlar yuva yapabilir. Böyle bir yuvaya tanık olursanız, bu bölgeye çok yaklaşmamanız önemli" dedi.
‘ELLE DOKUNMAYIN, KARTON KUTUYA KOYUN’
Coşkun, yardıma muhtaç bir kuşa yardım etmek için de şu önerilerde bulundu:
“Eğer böyle bir kuşla karşılaşırsanız ilk olarak onu alıp dikkatli bir şekilde elle temas etmeden, havlu veya peçete gibi bir malzemeyle karton bir kutuya koymanız yeterli. Karton kutu içerisine yemek ve su koymayın, onun tüylerine bulaşmasıyla tüyleri zarar görebilir. Sadece karton kutuya koyup uzman bir kişiye ulaşmanız ve size gerekli bilgileri vermesi yeterli olacaktır. Ya da Doğa Koruma ve Milli Parklar ile iletişime geçerek uzman ekipler sizden alabilir. Özellikle bu ilkbahar günlerinde duyarlılığınızı artırmanız birçok yaralı veya yardıma muhtaç kuşun tekrar doğaya dönmesini sağlayabilir."
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |