Yapılan DNA testlerinin ardından, mumyanın günümüzden bin yıl öncesine ait olduğu tespit edildi.
Heykel ve içindeki mumyanın interaktif tomografisi, mayıs ayına kadar Macaristan'daki Ulusal Tarih Müzesi'nde sergilenecek.
Ancak yapılan incelemede Buda heykelinin içinde, Budist bir rahibe ait olduğu tahmin edilen mumyalanmış bir beden çıktı. Asya’daki Budist keşişlerin arasında kendini mumyalama uygulamasına sıklıkla rastlanıyor.
Yakın zamanda Moğolistan’da bulunan 200 yıldır meditasyon pozisyonundaki mumya de bu uygulamaya bir örnek teşkil etmişti. Moğolistan'da 200 yıl önce meditasyona geçen bir rahibin lotus pozisyonunda oturur vaziyette bulunan mumyalaşmış bedeni dünyayı şoke etmişti.
Yeni iddiaya göre, rahibin beden hala canlı ve 'derin meditasyona' devam ediyor.
İngiliz The Independet gazetesinin haberine göre, Moğolistan’ın Songinokhairkhan eyaletinde, 200 yıl önce meditasyona geçen Lama’nın ( Tibetli rahip) mumyalaşmış bedeni hala yaşıyor..
İddia, Moğolistanlı Budist akademisyenlerden geldi. Gazete, geçtiğimiz hafta bedeni gün ışığına çıkan Budist’in 'lotus’ duruşu adı verilen pozisyonda olduğu ve açık olan sol eli ve Sutra öğütlerini sembolize eden sağ eli, eski geleneklere göre ’tukdam’ (Budalık mertebesinden bir önceki aşama) meditasyonunda olduğuna dair bir işaret olduğunu yazdı.
TUKDAM EVRESİNE ULAŞMIŞ; BUDALIĞA BİR ADIM KALMIŞ
Mükemmel şekilde korunmuş kalıntıların adli tıp uzmanları tarafından hala araştırıldığının ifade edildiği haberde, mumyanın aslında hala derin meditasyonda olduğu ve "tukdam" denilen çok özel bir ruhsal evrede olduğunun tahmin edildiği ifade edildi. "Tukdam" denilen ruhsal evre mumyanın ölmediği ve gerçek bir Buda olmaktan bir adım uzakta olduğu anlamına geliyor. Bedeni inceleyen adli tıp uzmanları, mumyalaşmış bedenin Tibetli bir Budist öğretmene ait olduğunu düşünüyor.
Başkent Ulaanbataar'a götürülen kalıntı uzmanlar tarafından incelecek. Kalıntının bir öğretmen olan Lama Dashi Dorzho Itigilov'a ait olduğu düşünülmektedir. Dashi-Dorzho Itigilov, 1852'de doğmuş bir Buryat Budist Lama'ydı. Kalıntıların makroskobik çörümeye maruz kalmadığı tespit edildi.