ANTALYA’DA ALEVİLERE YÖNELİK
AYRIMCI VE AŞAĞILAYICI SÖYLEMLERİ KINIYORUZ
Antalya yerel basınında geçtiğimiz günlerde yayınlanan, Alevilere yönelik aşağılayıcı, ayrımcı ve gericiliği harekete geçmeye çağırır nitelikteki yazılara dair kınama ve çağrımızdır.
Geçtiğimiz günlerde, Antalya yerel basınında Alevileri ve onun örgütlerini aşağılayan birçok yazı yayınlanmıştır. Bu yazılar içerikleri itibariyle Alevi inancına yönelik ayrımcı, aşağılayıcı ifadeler taşıdığı gibi Alevilere yönelik gerici saldırılara da davetiye çıkarır nitelikte sorumsuz yazılardır.
Akdeniz Manşet gazetesinde Vedat Gürhan imzalı “Cemevinde cenaze hizmetleri!..” başlıklı yazıda Hacı Bektaş Veli Vakfı Antalya Şubesi Cemevi’nin Alevilerden cenaze hizmetleri için yoksul vatandaşlardan para istediğini iddia edilmiştir. Yazar, Cemevi’nde yoksul vatandaşlardan herhangi bir ücret alınmadığını Vakıf yöneticilerinden öğrenmesine rağmen böyle bir yazmıştır.
Kaynakları oldukça sınırlı Cemevi’nin hizmetleri ile hepimizin vergileriyle hizmet veren Büyükşehir Belediyesini karşılaştırmaya kalkmış ve cenaze hizmetlerinde yaşanan bir sıkıntı üzerinden Cemevi’ni itibarsızlaştırmaya çalışmıştır. Bu yazı Alevileri Cemevi’nden soğutarak, Alevilerin cenaze işlerini belediyeye yaptırmasını teşvike mi yöneliktir şüphesi uyandırmaktadır.
İkinci yazı, İdris Özyol’un, Antalya Körfez gazetesinde “Ramazanda kahvaltı?” başlıklı ve konusu geçtiğimiz günlerde Cemevi binası içinde düzenlenen bir kahvaltı etkinliğini eleştirdiği, oruçlu insanlara ve ramazan ayına karşı düşüncesizlik ve saygısızlık yapıldığını söylediği yazısıdır.
Özyol’un yazısının ana fikri, yurttaşların ait olmadıkları bir mezhebin ya da dinin ibadetlerine ve dini kurallarına göre davranışlarını düzenlemesi gerektiğini savunan bir düşünceden kaynaklanmaktadır. Hiçbir insan inanmadığı, ait olmadığı bir din ya da mezhebin inanışlarına ait ibadet biçimlerine göre kendi yaşamını, sosyal, siyasal aktivitelerini düzenlemek zorunda bırakılamaz. İnsanların yaşamını dini esaslara göre düzenlemeye zorlamak başlı başına bir problem iken, oruç tutmadığı için Sünni dahi olsa insanların öldürülmeye varan şiddetlere maruz kaldığı bir ülkede yaşıyorken, Aleviler gündelik yaşamlarını Sünnilerin inanışlarına göre düzenlemediği için saygısızlık ve düşüncesizlikle suçlanamaz.
Bu haliyle Özyol’un yazısı, toplumda huzursuzluk ve çatışma çıkarabilecek bir niteliğe de sahiptir. Özyol bu ülkede oruç tutmadığı için öldürülen insanların olduğunu unutmuş görünmektedir.
Üçüncü yazı, Özyol’un yazısından feyz alan, Özyol’a övgüler ve alıntılar içeren Ercan Arslan’ın yine Akdeniz Manşet gazetesinde yazdığı “Hacı Bektaş, Ramazan’da kahvaltı(mı) yapardı!” başlıklı yazıdır. Korkulan olmuş, Özyol yolu açmış ve durumdan ilk vazife çıkaranda tesadüfe bakın ki yine eski Yeni Şafakçı Özyol gibi yine bir eski Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ercan Arslan olmuştur.
Yazarın yazısı Alevi inancını aşağılayan niteliktedir: “Alevilik Hz. Ali(K.S) efendimizin yolu ise eğer, siz Hz Ali’nin Ramazanda oruç tutmadığını mı söylüyorsunuz? Öyleyse, kaynağınız, deliliniz var mı? Yok, eğer Hz. Ali’nin yolu değilse, nedir sizin Alevilik anlayışınız?Aynı şekilde, Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin Ramazanda kahvaltı yaptığını mı iddia ediyorsunuz? Hz. Pir, Ramazanda oruç tutmaz mıydı?” sözleriyle Alevi inancına yönelik seviyesiz bir tartışma ve aşağılama yapmıştır. Yazar sonrasında “Salyangoz satmanın dayanılmaz hafifliği!” başlıklı bir yazı daha yazarak, Alevilere yönelik aşağılayıcı ve saldırgan söylemlerine devam etmiştir.
Alevilere yönelik kışkırtıcı dilden vazgeçilmelidir
Ülkemizin tarihsel mezhebi gerilim potansiyeli ve yaşadığımız güncel, tarihsel konjonktür düşünüldüğünde, adı geçen gazetecilerin yukarıda eleştirdiğimiz ifadeleri basın ve fikir özgürlüğü kapsamında görülebilecek sözler değildir. Yazarların gazetecilik etiğine ve sorumluluğuna uygun davranmadıklarını düşünmekteyiz. Söz konusu yazılar, sorumsuz bir şekilde Alevilere yönelik saldırıları kışkırtan bir dil ve söylem içermektedir.
Adı geçen yazarları, bu yazıları nedeniyle kınıyoruz ve bu yazıları internet ortamından kaldırmaya, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı- Antalya Cemevi’nden ve Alevilerden özür dilemeye çağırıyoruz. Aksi takdirde bu sorumsuz yazıları nedeniyle kendilerine dava açacağımızı, aşağıda imzası olan kişi ve kurumlar olarak bu davanın da takipçisi olacağımızı bütün kamuoyuna ilan ederiz.
HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI-ANTALYA CEMEVİ, PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ ANTALYA ŞUBELERİ, ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ(AKD) KEPEZ ŞUBESİ, AKD MANAVGAT ŞUBESİ, AKD ANTALYA ŞUBESİ, AKD KONYAALTI ŞUBESİ, ANTALYA TAHTACILARI KÜLTÜR EĞİTİM DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ, DÖŞEMEALTI ALEVİ YOLUNU KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ, TEKKE KÖYÜ ABDAL MUSA KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ, KARATEPE MAHALLESİ KÜLTÜR DAYANIŞMA YAŞATMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ-KARATEPE CEMEVİ, ALEVİ GENÇLİK PLATFORMU, ANTALYA ABDAL MUSA KÜLTÜR VE TANITMA DERNEĞİ,
HALKEVLERİ, ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ(ÖDP), HALKIN TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ(H-TKP), EMEK PARTİSİ-EMEP, DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU-DHF
KESK/SAĞLIK EMEKÇİLERİ SENDİKASI-SES, KESK/BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI-BES, İMECE EV İŞÇİLERİ SENDİKASI
ABDAL MUSA DERGAHI POSTNİŞİNİ HÜSEYİN ERİŞ BABA
GÜZEL ŞAH DEDE, KENAN DEDE, DR.GANİ PEKŞEN DEDE
ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GYK ÜYESİ AKDENİZ BÖLGE TEMSİLCİSİ-ABİDİN ÖZKAN,
ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GYK ÜYESİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ALİ AKTAŞ,
YAZAR, HASAN KIYAFET
O GAZETECİLER NE YAZMIŞTI ?
ERCAN ASLAN'ın birinci yazısı için TIKLAYIN
ERCAN ASLAN'ın ikinci yazısı için TIKLAYIN
İDRİS ÖZYOL'un birinci yazısı için TIKLAYIN
İDRİS ÖZYOL'un ikinci yazısı için TIKLAYIN
VEDAT GÜRHAN'ın yazısı için TIKLAYIN
Alevi dernek, birlik ve vakıflarının bildirisinin ardından Antalya Halk Derneği de(HALK-DER) gazeteci İdris Özyol'u savunan bir bildiri yayınladı.
BASINA VE KAMUOYUNA!
Bu yazıyı basına sunmadan önce tüm dost kurumlarımız ile paylaştık ve sorunu emek demokrasi güçleri olarak kendi içimizde çözmeyi en sağlıklı adım olarak gördük. Ancak bazı dostlarımız talepleri hakkında yanıtımızı beklemeden, taleplerini basın ile paylaşmalarını ve dayatmacı bir tarz ile hareket etmelerini doğru bulmadığımızı belirtmek isteriz. Basın ile paylaşmadan kurumlar ile paylaştığımız bu yazıyı basın ve halkımız ile paylaşmayı zorunlu görüyoruz.
Bir süre önce üyemiz İdris Özyol'un kendi köşesinde yayınladığı bir yazıdan dolayı gelişen tartışmalar kamuoyunun bilgisi dahilindedir. İdris Özyol Antalya Halk Derneği (Halk-Der) üyesidir. Bu nedenle gelişen duruma dair bir açıklama yapma gereği duyuyoruz.
Açıklamayı yapmadan önce İdris Özyol'un da katılımıyla bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Hakkında yöneltilen suçlamalara karşı İdris Özyol'un savunması dinlenmiş, eleştiri ve özeleştiri mekanizması işletilmiştir. Bunun sonucunda üyemizin yazısının "alevi toplumuna ve kültürüne " karşı bir "saldırı" olmadığını, bilakis alevilik adına örgütlenen bir kurumun, bir davranışına karşı "politik bir eleştiri" olarak görüyoruz.
Yazısından dolayı üyemize yöneltilen suçlamalar ise politik eleştiri sınırlarını aşmıştır ve kişiselleştirilmiştir. Üyemizin kendi köşesinde yazmış olduğu bir yazıdan yola çıkarak, "mezhepçi faşist " olarak nitelendirilmesini doğru bulmuyoruz. Bir gazetecinin ne savunursa savunsun hedef gösterilmesini koşulsuz basın özgürlüğüne karşı yapılan bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca bazı yazarların ise, İdris Özyol'un yazısını referans göstererek, Alevi halkına saldırmasının karşısında olduğumuzu da belirtmek isteriz . Bu tarz yazıların derneğimizin ve üyemizin fikirleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Derneğimiz tüm ezilen halkların, dolayısı ile Alevi halklarının da haklarının savunucusudur. Üyemizin yazısına, düşünce özgürlüğü kapsamında, politik eleştiri sınırları içerisinde yapılan, konuyu anlayan ve derinleştiren eleştiri sahiplerine bir diyeceğimiz yoktur. Bu tarz yapılan eleştirileri geliştirici bulduğumuzu belirtmek isteriz.
Antalya Halk Derneği (HALK-DER) olarak, üyemizin yayınlamış olduğu bu yazının kendisini bağladığını ve savunma hakkının da kendisine ait olduğunu düşünüyoruz. Yazı yazmak kişisel bir etkinliktir ve bu nedenle gereken savunmayı gerekli gördüğü takdirde üyemizin kendisinin yapması gerektiğini düşünüyoruz. Her üyemizin ve dostumuzun, üyemiz İdris Özyol' un yazısını yapıcı bir dille eleştirme hakkı olduğunu biliyor ve destekliyoruz. Ancak yazısı nedeniyle arkadaşımıza yöneltilen "saldırgan ve ötekileştirici" tavırları onaylamamız mümkün değildir. Konuya müdahil olanların bundan sonraki süreçte, politik eleştiri sınırları içinde kalmasını umuyor, saygılarımızı sunuyoruz.
ANTALYA HALK DERNEĞİ (HALK-DER) YÜRÜTMESİ