Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şubesi tarafından geçen yıl başlatılan ve aile içi şiddetin önlenmesini hedefleyen 'Evde Barış Okulda Barış Dünyada Barış Projesi'nin sonuç toplantısı, AÜ Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Proje kapsamında yapılan çalışmaların değerlendirilmesinin ardından AÜ İİBF İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fulya Sarvan'ın moderatörlük yaptığı panele, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Afife Taş, TÜKD Antalya Şubesi eski başkanı Ayla Yüksel, Muratpaşa Rehberlik Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Ramazan Sarıgül ve AÜ Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Esin Özatalay konuşmacı olarak katıldı.
ŞİDDET İZLEME MERKEZLERİ KURULACAK
Ayla Yüksel, görev yaptığı dönemde kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair yapılan çalışmaları anlatırken, Afife Taş ise bakanlık düzeyinde yürütülen çalışmalardan söz etti. Önümüzdeki iki yıl içerisinde bakanlığın kararıyla Şiddet İzleme Merkezleri kurulacağını söyleyen Afife Taş, bu merkezlerin kurulacağı pilot iller arasında Antalya'nın da yer aldığını belirtti.
ŞİDDET KUŞAKLAR BOYU AKTARILIYOR
AÜ Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Esin Özatalay da, Türkiye'de kadın ve çocuğa yönelik şiddetin önleneceğine yönelik ümitli olmadığını söyledi. Şiddetin pek çok sebebi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Özatalay, "Ailedeki şiddetin eğitimle, yasayla duracağına inanmıyorum. Maalesef bunlar bizim toplumumuzda prim yapıyor ve şiddet kuşaklar boyu zincirleme olarak aktarılıyor" dedi.
BAŞI SIKIŞAN ÇOCUĞUNU DÖVÜYOR
Bir kadının annesinden gördüğü ve farkında olmadan öğrendiği şiddeti kendi çocuğuna uygulayabildiğini aktaran Doç. Dr. Özatalay, aile içinde başı her sıkışanın dayak atma yolunu tercih ettiğini kaydetti. Türkiye'de fiziksel ve duygusal istismara yönelik yapılan araştırmalardan bahseden Doç. Dr. Özatalay, çocuğa yönelik fiziksel istismarın yüzde 30- 35, cinsel istismarın ise yüzde 13 seviyelerinde olduğunu söyledi.
ŞİDDETİN ÖNLENMESİ YILLAR SÜREBİLİR
Çocuklara yönelik fiziksel istismarın evrensel bir sorun olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özatalay, anne babanın kendi sıkıntıları, kendi kaygıları ve güçlüklerinin istismarı artırdığına dikkati çekti. İşsizlik, ekonomik güçlükler, tek ebeveyn olma, anne babanın geçimsizliği, alkol- madde kullanımı gibi nedenlerin de çocuk istismarını artırdığını kaydeden Doç. Dr. Özatalay, istenmeyen gebelik sonucu dünyaya gelmiş çocuklar, fiziksel ya da zihinsel engelli çocuklar, sürekli bakım gerektiren kronik hastalıkları olan ve aşırı hareketli çocukların daha çok istismara uğradığını anlattı.
ÇOCUKLA ARKADAŞ OLMA DÜŞÜNCESİ YANLIŞ
Son dönemde anne ve babaların çocuklarıyla arkadaş gibi olma düşüncesi içerisine girdiğini de aktaran Doç. Dr. Özatalay, bunun yanlış olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Özatalay Türkiye'de şiddetin geleneksel bir olgu olarak algılandığını, sonlandırılması için de uzun yıllara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Özgür ÖZTÜRK/ANTALYA, (DHA)