Kepez'in Emek Mahallesi'nden başlayarak Gündoğdu, Yeni Mahalle, Kuzeyyaka ve Sütçüler Mahallerinde esnaf ziyaretleri yapan Subaşı, "Türkiye'de her şey konuşuldu. 7 Haziran'dan sonra konuşulmayanların konuşulması ve tartışılması lazım. Tartışamazsak yazık bize" dedi.
Beraberinde kalabalık bir partili grubu ile önce Emek Mahallesi'ne giden ve burada Muhtar Süleyman Kabaağaç'ı ziyaret eden Subaşı, esnafla birlikte Gündoğdu Mahallesi Muhtarı Abdil Bulut ve Sütçüler Mahallesi Muhtarı Arif Tekin'i de ziyaret etti. Eski partili Özgür, Ramazan, Veli ve Barış Daş kardeşlerin sigorta şirketinde mola verip çay içen Subaşı, öğle yemeğini de Sütçüler'deki bir dürümcüde yedi.
"Ben solcuyum ama oyum senin"
Burada 12 Eylül döneminin DİSK'e bağı Genel-İş Sendikasının Şube Başkanlığı görevini yürüten Bayram Duman'la karşılaşan ve o günleri konuşan Subaşı'na 2 seçimdir sandık başına gitmediğini söyleyen eski sendikacı Duman, "Bu seçimde senin bağımsız aday olduğunu duydum. Ben solcuyum, ama oy verecek bir partim yok. Bu seçimde sandık başına gidip oyumu bağımsız Hasan Subaşı'na vereceğim" dedi. Subaşı da bunları duymaktan son derece mutlu olduğunu dile getirdi.
Bir başka esnaf ziyaretinde de Halil Saklı adlı yurttaş, Subaşı'nı selamlarken "Efsane geri dönüyor" diyerek, kimseden korkmadan oyunu Subaşı'na vereceğini dile getirdi.
Sütçüler'den sonra Çallı'da, Hasan Subaşı'nın 89-94 belediye başkanlığı döneminde DYP Meclis üyeliği görevinde bulunan Haydar Canıberk'in işyerinde toplanan esnafa hitap eden Subaşı, "AK Parti'deki, düşüşü hep birlikte göreceğiz" diyerek şöyle devam etti:
Ak Parti merkez partisi olamadı
Siyasi partilerdeki sorunlar nedeniyle halkın parti arayışı içinde olduğunu, merkezdeki boşluğu Ak Parti'nin dolduramadığını söyleyen Hasan Subaşı, Ak partinin merkez sağ, demokrat ve liberal kesimden ciddi destek gördüğü için güçlü bir iktidar olduğunu ama son yıllarda merkez parti olma özelliğini tamamıyla kaybederek tehlikeli sulara dümen kırdığını söyledi. Üstelik gemi su alıyor karaya oturmak üzere. Muhalefet güven vermediği için güçlenemiyor. Toplum ilk defa koalisyona razı görünüyor. Merkez sağ, demokrat ve liberal onların büyük ölçüde geri geleceğine inanıyorum. En azından biz bunu Antalya’da başaracağız. "Bu sorunu da siyaset çözecek. Tecrübeli siyasetçiler olarak bizler elimizi taşın altına sokmak zorundaydık. Parlamento için Antalyalılardan onay alırsak ihtiyaç olan yapılanma için katkı koyacağıma inanıyorum" diye konuştu.
Siyasetteki dibe vuruşun sona ermesi için toplumun biraz daha cesur ve duyarlı, siyasetçilerin de biraz risk alarak sorunlar karşısında cesaretle durması gerektiğini savunan Subaşı, "Bağımsız orada ne yapar demeyin. Bugün özgürce fikirlerin söylenmesi ve tartışılması zamanıdır. Partili olursanız eleştiriniz cezasız kalmaz ihraç olursunuz" dedi.
Konuşamadıklarımız konuşulmalı
Subaşı konuşmasının son bölümünde, Türkiye'de konuşulmadık bir şeyin kalmadığını, kürt sorunu, alevi sorunu, anayasa, hukuk, adalet, işsizlik gibi sorunların çok konuşulmuş olmasına rağmen çözülemediğini son günlerde sarayın klozeti altın mı değil mi onu konuşuyoruz! Küfür ve hakareti siyasetin dili gibi kullanıyoruz. Nefret dili her alana yansıyor toplumu etkiliyor, ayrıştırıyor. Umudum bu konuştuklarımızı değil konuşamadıklarımızı dile getirmek! "Bu Devlet neden iyi yönetilmiyor? Siyaset neden sorun çözemiyor? Partilerdeki arıza nedir? Meclis neden işlevini kaybetti? Bunlar tartışılacak. Bugüne kadar konuşulamayanların 7 haziran seçimlerinden sonra konuşulacağına inanıyorum. Partiler içe dönük tartışmalarını yapacaklar özeleştiri dönemi başlayacaktır. Şayet yine konuşamazsak, tartışamazsak yazık bize" dedi. Subaşı oyum boşa gider mi diye düşünmeyin inandığınız kişilere oy verin. Yoksa ömrünüz "elim kırılsaydı" demekle geçer!
Subaşı konuşmanın ardından komşu esnafta annesi Tülay Altınay'ın kucağında kendisini dinleyen minik Rüya'yı sevdi, moral öpücüğü aldı.
Subaşı ve beraberindekiler karşıdan karşıya geçerken
yeşil birden kırmızıya döndü...