Çelik, istifasına gerekçe olarak partisinin 'paralel yapı tehlikesini' görmezden gelme eğiliminde olmasını gösterirken açıkça isim belirtmese de istikrar vurgusuyla Ak Parti'yi destekleyeceğini ima etti.
Antalya'da dönemin Doğru Yol Partisi'nden milletvekilliği yapan, bir dönem MYK'sında yer aldığı MHP'den hem 2009 hem de 2014 seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve 7 Haziran'da yapılacak seçimlerde MHP'den aday adayı olmasına rağmen kendisine listede yer bulamayan Kemal Çelik, yaptığı yazılı açıklamayla partisinden istifa ettiğini bildirdi.
Çelik, bu açıklamayı yapmanın kendisi için 'zor' olduğunu dile getirerek, “Ülkemin bugün içinde bulunduğu güçlükleri göz önünde bulundurduğumda, duygusal açıdan zor olan bu durumu aklım kolaylıkla aşmaktadır" dedi.
Türkiye'nin tarihi boyunca zorluklarla karşılaştığını, her dönem dışarıdan yönlendirme teşebbüslerine maruz kaldığını aktaran Çelik, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Türkiye'mizin bir temizlenme süreci geçirdiği bir gerçektir ve henüz tam manasıyla tamamlanmamıştır. Devlet içinde devlet ve harici odakların hizmetinde yapılar, ülkemiz için açık tehdittir. Bu tehdittin ne kadar cüretkar olabileceğini yakın geçmişimiz bizlere gösterdi. Memleket hassasiyetinin en dorukta olması gereken partim de dahil, günlük siyasi kazanım beklentileri uğruna, bu tehdit görmezden gelinebilmektedir. Türkiye, millet iradesinin hakim kılınmasıyla, dış ve paralel yapıların yönlendirmesine girmek noktasında bir yol ayrımındadır."
Temiz bir devlet idaresi için, yönetimde istikrara ihtiyaç olduğunu savunan Çelik, partisinden istifa ettiğini ilan etti. İstifasının seçimler öncesine denk gelmesiyle farklı şekilde yorumlanabileceğini aktaran Kemal Çelik, bu duruma ilişkin şunları söyledi:
“Daha önceki hafta ve aylarda istifa etmedim, çünkü sanırım bilindiği gibi kolaylıkla yapabilecek olmama rağmen, başka bir siyasi partiyle temas etmek düşüncesinde olmadım. Bugün de, istikrarın gerekliliği için açıklıkla işaret ettiğim siyasi parti ya da bir diğeriyle temas etmişliğim söz konusu değildir. Bugün sadece, memleket işlerinde bütüncül düşünme terbiyemin bir sonucu olarak, vicdanen hissettiğim sorumluluğu yerine getiriyorum. Kişisel bir düşünce içerisinde bulunmadığının en açık göstergesi, istifamı bugün açıklıyor olmamdır. Vatanperver yürekler, içinde bulundukları siyasi yapıların nasıl da böylesi temel bir konuyu görmezden geldiğini, söylemeye dilim varmıyor ama nasıl da yanlışa yakın durduğunu fark etmelidirler."