Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Rixos Downtown Otel'de düzenlediği aylık toplantıda, 'Global Finans Krizin Neresindeyiz?' konulu konferans veren Merkez Bankası'nın eski başkanlarından ve TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, dünyada son üç yıldır ekonomik kriz yaşandığını ve birçok ülkede krizi aşmanın yollarının arandığını dile getirdi.
Devletlerin ekonomik krizi aşmabilmeleri ve ekonomik anlamda büyüme sağlamalarının borç erteleme ya da yeniden yapılandırma yoluyla mümkün olamayacağına işaret eden Canevi, Avrupa Birliği ülkeleri için çözüm yolları arasında Euro'nun daha kurumsal yapılanmasının sağlanması, borçlu ülkelerin güven verici kurumsal yapılanmasını tamamlaması ve reformlar yapması ve iç ticareti artırıcı önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Canevi ABD için de mali piyasalara güvenin geri getirilmesi gerektiğini vurguladı.
'2008 KRİZİ YARA ALMADAN ATLATILDI'
Ekonomik krize rağmen Avrupa'nın ekonomik yapısının göz ardı edilmemesi gerektiğine değinen Canevi, dünyadaki en rekabetçi 5 ülkeden 3'ünün Avrupa'da olduğunu belirtti. Yavuz Canevi, Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği bankacılık sektöründeki gelişmelerin, kurumsallaşmaya yönelik reformların dünyayı etkileyen 2008 krizini yara almadan atlatmasını sağladığını söyledi. Son 10 yıldaki ekonomik ve finansal alandaki kazanımların önemini vurgulayan Canevi, şunları söyledi:
"Son 10 yılda Türkiye'de ortalama yüzde 5 büyüme, tek haneli enflasyon oranına düşme, bütçe disiplini, azalan işsizlik oranı, artan ihracat ve krize rağmen OECD ülkeleri arasında kredi derecesi artan tek ülkeyiz. Ancak, her şeyimiz tamam, tek sorunumuz cari açık anlayışının da yanlış olmasa bile yanıltıcı olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü cari açık pek çok başka sorunun bir sonucudur. Bir yandan verimlilik ve katma değer düşüklüğü gibi temel zaaflar taşıyan sanayi ve üretim yapısından kaynaklanan dış ticaret açığına, diğer yandan iç tasarruf yetersizliğinden doğan dış finansman ihtiyacına, ayrıca ödemeler dengesinin diğer kalemlerinde de dış ticaret açığını dengeleyecek bir performansa ulaşamadığımıza işaret ediyor."
'AVRUPA YÜRÜRSE TÜRKİYE KOŞAR'
Türkiye'nin ekonomik ve finansal anlamda önce Avrupa Birliği ülkelerine sonra da küresel sisteme entegre olması gerektiğini belirten Canevi, son yıllardaki ekonomik ilerlemeye rağmen Türkiye'nin ihracatının yüzde 45'ini AB'ye yaptığını, turizm gelirinin yüzde 60'ının AB'den sağladığına dikkati çekti. İhracat konusunda AB'nin Türkiye açısından kalite kontrol pazarı olduğunun altını çizen Canevi, "Türkiye'nin ekonomik alanda AB ülkelerine bağlılığı bulunmaktadır. Onun içindir ki 'Avrupa Yürürse Türkiye Koşar' sloganı çok yerinde bir slogandır" dedi.
ANTALYA'NIN ODAKLANMASI GEREKEN KONULAR
Yavuz Canevi, Antalya'nın ekonomik alanda gelişmesi için yapılması gerekenleri de sıraladı. Canevi, şöyle konuştu:
"Antalya'nın odaklanması gereken konuların başında turizmde çevre bilinci ve altyapı dengesinin kurulması, hizmet kalite ve çeşitliliğinin artırılması, tarımda ve sanayide yüksek katma değerli, inovatif (değişen koşullara ayak uydurabilmek, yenilik yapabilmek), ekolojik dengeyle barışık markalar yaratılması, merkezi Antalya olan turizm ve tarım sektörüyle ilgili küresel şirketler kurulması gerekir."