Birkaç ay önce "yeni vergi olmayacak, vergi oranları da artmayacak" diyerek, yüreklerimize bir damla olsun serin su serpen Mehmet Şimşek'in hesabı tutmadı. Nasıl tutsun ki? TÜİK'in hangi rakamı doğru ki? Gerçek olmayan, kafadan yazılan rakamlar ülkeyi yönetenlerin hesaplarını da alt üst ediyor.

 Hazine ve Maliye Bakanı, Londra'da doğruları söylemek zorunda kaldı ve "yüksek enflasyon" nedeniyle "sıkı para politikası" izlendiğini itiraf etti. Türk halkına, "şimdilik sadece sabır önerdiğini" anlatan Şimşek, "Ben sihirbaz değilim" diyerek sorumluluktan kurtulma yolunu seçti. Evet, biliyoruz sihirbaz olmadığını. Yüksek enflasyonu indirmek için sihirbaz aramadı Türk halkı, sıkı para politikası uygulanmasını da istemedi. Yoksul, ezilen, çaresiz halk bir sihirli değneğin durumu düzelterek, ekonomiyi günlük gülistanlık yapamayacağını da biliyor.

YENİ VERGİLER OLMAZ

 İkinci kez göreve gelen Şimşek, bu yılı boş geçiyor, 2025 için duraklama öngörüyor, 2026 yılının ikinci yarısında veya son çeyreğinde tek haneli enflasyon tahmini yapıyor. 2 yıl, hatta iki buçuk yıl insanlar yokluktan, yoksulluktan ölmezse bir umut. Bu sürede AK Parti'nin iktidarda kalması ve Cumhur ittifakının sürmesi gerekiyor. MHP konusunda endişeler, uzun ömürlü hükümet olasılığına şüphe ile bakmayı zorunlu kılıyor. 

 Hazine ve Maliye Bakanı, halka sabır tavsiye ederek koltuğunu koruyamaz. Öncelikle Erdoğan uzun süre beklemeye tahammül edemez. Halkın yakınmaları, iktidar milletvekillerini de rahatsız eder ve Şimşek makamında kalamaz. 

 Yüksek enflasyonu düşürmek ve sıkı para politikası uygulamak için tek seçenek, yeni vergiler değildir. Yeni vergiler, halkı insafsızca ezmek demektir. İktidar, elini halkın cebinden çekmelidir.

CHP'NİN GÖLGE BAKANI

 CHP ekonomik kurmaylarının Bakan Şimşek ile yapacağı görüşme, yoksul halkın beklentilerine ne yazık ki bir çözüm olmayacak. CHP emeklinin, çiftçinin, üreticinin, memurun, işçinin, atanamayan öğretmenin, haklarını alamayan güvenlik görevlilerinin isteklerini anlatacak, bütçede kaynak olduğunu söyleyecek ve bu kesimlerin isteklerinin yerine getirilmesini önerecek.

 Sihirbaz olmadığını söyleyen Şimşek, "sabırlı olsunlar" diyecek, CHP'nin gölge bakan ve kadrosunu yollayacak. Bir hafta ekranlarda bu konular konuşulacak, sonra unutulacak.

 Açlık sınırının 17 bin 725 lira olduğu, nüfusun yarısının sosyal yardımla yaşamaya çalıştığı günümüzde, ekonomik sorunlara çözüm bulması beklenen bakan, "ben sihirbaz değilim" diyerek sorumluluktan kaçamaz. 

ERKEN SEÇİM SÜRECİ

 Böylesine ciddi konuların konuşulduğu yer, bakan odaları değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında her konu özgürce ve şeffaf olarak dile getirilmeli, sorunların çözüm yeri olmalıdır.   Milletvekillerinin soru önergelerine bile yanıt vermeyen bir iktidar anlayışı, ana muhalefet partisine, çözüm arama noktası olarak bakan odasını gösteriyor. 

 Halkın umut olarak gördüğü parti, "gölge bakan" modeliyle, gerçek sorunların çözümü konusunda sağlıklı yol alamaz. CHP'nin demokrasiyi özümseyen anlayışı AKP'den beklemesi hayalciliktir. CHP yine de bu yolu deniyor.   Seçenekler tükendiğinde, Türkiye erken seçim yapmak zorunda kalacaktır. Bugünkü ekonomik durumda, ne AKP o kadar uzun süre dayanır, ne halk öylesine sabreder, ne CHP kendi iktidar yoluna kilit vurur. Toplumsal dinamikler, sıkıntılı süreçlerde çok daha etkindir. Sistem değişmezse, sihirbaz bakan bile olsa yığınla sorunu çözemez.