Antalya’nın Serik İlçesi’nin MHP’li Belediye Başkanı Mehmet Habalı, bugünlerde çok mu çok gergin… Deniz Baykal’ın, bir konuşmasında Yalan Dünya’daki Emir’in sözlerini hatırlattığı gibi içinde bulunduğu durumun özeti şu;
‘Oooo çok sert’…
Mesele şöyle; Habalı, Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek’i Serik’e müdahil olmakla suçluyor. Yani, sen buradaki odaların, birliklerin seçimlerine karışma diyor.
Ama, kendisi bu işin tam içinde… Misal; Serik Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi’nin seçim ofisine gidip açıklamalarda bulunuyor. Başkasının yapmasını istemediğini kendisi yapıyor.
Benim anladığım kadarıyla, Yusuf Mecek’in önümüzdeki seçimlerde Serik’ten aday olmasından çekiniyor veya bu şekilde engelleyeceğini düşünüyor. Mecek, Serik’ten aday olmayı düşündüğünü daha önce açıklamıştı.
Bu da çok doğal…
Yine bir misal vereyim; Antalya’da Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’in Büyükşehir’e aday olmayı düşündüğü gibi…
Veya, Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Üras’ın Kemer’e aday olmayı hedeflediği gibi…
Bunlar normal…
Karar verecek olan halk…
Hiç kimse, kimsenin seçme ve seçilme hakkını engeleyemez.
Veeee, hiç kimse, hele hele bir belediye başkanı, “Benim ilçeme giremezsin” diye yasak koyamaz.
Seyahat özgürlüğü Anayasal bir haktır. Bunu engellemek anayasal bir suçtur.
Ayrıca, Habalı, Mecek ile ilgili ithamlarda bulunuyor. Bunu nereden biliyoruz. Yaptığı açıklamalardan… “Bu dediklerimi yapmazsa Anamas Yaylası meselelerini, otellerle meselelerini, hepsini, her şeyi halka dökeceğim. Sonu nereye varırsa varsın” diyor Habalı…
Aba altından sopa gösteriyor.
Habalı, bir şey biliyorsa açıklamalı… Açıklamıyorsa, gizliyor demektir. Bu da suçtur.
Otelleri töhmet altında bırakmak ise hoş değildir.
Mecek, konuşmak istemiyor. Söylediği sadece şu: “Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Kavga, gürültü istemiyorum”
Şimdi, Serik ve Belek arasında yaşanan bu olaylar, fazla büyümeden, kan davasına dönüşmeden önlem alınmalı.
Bunun için devletin akil adamları devreye girmeli ve varsa sorunu çözmeli. Aklı başında iki belediye başkanını bir araya getirmeli.
Habalı’nın, “Sonu nereye varırsa varsın” cümlesinin altında yatanın ne olduğunu ortaya çıkarmalı, bu olayın sonu tatlıya bağlanmalı.
Aksi halde, iki testinin çarpışması gibi kaybeden her iki taraf olur. Bundan da halk zarar görür.