Bir dostum aradı…
Dedi ki;
‘Ya, cumhurbaşkanı felaket bir adammış vesselam… Helal olsun…’
Şaşırdım…
Çünkü, oldum olası Erdoğan’ı hazzetmez…
‘Hayrola’ dedim, devam etti konuşmasına…
‘Ya kardeşim, adam 1 Haziran’da baktı AKP istediği sonucu alamadı, erken seçim falan dedi, 3-5 ayda partiyi tekrar tek başına iktidar yaptırdı. Muhalefeti de bir güzel parçaladı, böldü. Baksana, HDP perişan… Selahattin’e de, partisine de oy verenlerin eski güveni kalmadı. MHP’de başkanlık krizi had safhada… Bahçeli’nin kalbi bile dayanmadı bu duruma… CHP’nin durumunu sen benden iyi biliyorsun…’
Haklı…
CHP’nin geçen hafta sonu yapılan kurultayı siyaset tarihine geçecek cinsten…
Bir genel başkan, siyaseti bu kadar kötü okuyabilir…
Partili partisinden bu kadar soğutabilir.
Bir partiyi iktidardan bu kadar uzaklaştırabilir.
Kendi partisinin geçmişinden, Türkiye’nin kurucu gücü olduğundan, kendi partilisinin kudretinden bu kadar bi haber olur…
Mesele, CHP’nin iktidar olması değil de, koltuk olunca oluyor maalesef…
Birileri oturup hesaplamış. İki günlük kurultayın toplam 2 saat 10 dakikası kalmış salonda… O da konuşması, kendisine oy verme süresi falan öyle geçip, gitmiş…
Kongre sonrası teşekkür konuşması bile yapmamış…
Ne gerek vardı ki, kendisinden başka aday da yoktu…
Delegenin eli mahkum diye düşündü belki de… Konuşup teşekkür etmeye değer bulmadı kendince…
CHP tarihinde bir ilkti ama bu…
İlk günün sevinci ikinci gün hüsrandı…
Selin Sayek Böke en çok oyu aldı…
Sağ bir parti olsaydı CHP, ‘Leydi’nin topuk sesleri’ diye yazardı gazeteler…
Tıpkı, bir zamanlar Tansu Çiller’e yazdıkları gibi…
Bir kadına sol parti genel başkanlığını yakıştıramadıklarından mıdır nedir, sessiz kaldılar.
İkinci en yüksek oyu, geçtiğimiz seçimin küskünü aldı…
Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz milletvekilliği seçiminde milletvekili adayı yapmadığı Erdal Aksünger, gelip Parti Meclisi’nde ikinci sıraya oturdu.
Delege, ilk gün başka genel başkan adayı olmadığı için Kılıçdaroğlu’nu pek hırpalamadı ama ikinci gün parti meclisi seçimlerinde liderin sağında, solunda kim varsa budadı…
Demek ki neymiş?..
Listeyi iyi yapamamışsın.
Bir genel başkan olarak örgütünü tanıyamamışsın…
Güçler dengesini iyi kuramamışsın.
Bunu başka nereden anlıyoruz?..
Geçtiğimiz kurultayda Parti Meclisi seçimlerinde ikinci sıraya girecek kadar oy alan Tuncay Özkan’ı bu kez hazırladığın listeye bile koymadığından…
Milletvekili yapmadığın Ergenekon davasının dik duruşlu teğmeni M. Ali Çelebi, liste falan dinlemedi, deldi geçti.
Yahu, geçtiğimiz kurultayda Fikri Sağlar, İlhan Cihaner’i PM listesine almadın. Sonucu gördün. O kurultayda liste falan dinlemediler, delip PM’ye girdiler. Peki, bu kurultayda mı geri adım atacaklardı. Tabi ki, atmadılar liste yine delik deşik oldu.
CHP delegesinin bu kadar dağınık, bu kadar bölünmüş olduğuna ilk kez şahit oldu siyaset dünyası…
10 yıl öncesi 2005 kurultayına baktığımızda 600-700 oy alanlar Parti Meclisi’ne son sıradan zar zor girerken, bugün bir aday 310 oy ile Parti Meclisi’nin kapısını aralıyor.
Niye?..
Çünkü, artık sayende herkes birbirini tırpanlıyor…
Yani sen teknik direktör olarak, sahada ısınma hareketleri yapan futbolcuları öyle bir gaza getirdin ki, birbirlerini yaralamalarına, paralamalarına göz yumdun… Asıl maça sağlam futbolcun kalmadı…
Geçtiğimiz dönem HAS Parti’den Mehmet Bekaroğlu idi gözden, bu kez HAS Parti’nin eski genel başkan yardımcısı Zeki Kılıçaslan oldu… O da bu kurultayda Has Parti kontenjanından sayende parti yönetimine girdi…
Maşallah… Maşallah…
CHP iktidar olur inşallah…
Peki ya, Parti Meclisi listene aldığın Devrim Kök’de ne oluyor?
İl başkanı iken, hem de sadece bir seçimde Antalya Büyükşehir’i kaybeden, Gazipaşa’yı, Akseki’yi, Kaş’ı AKP’ye kaptıran, 3 il başkan yardımcısını, 2 büyükşehir belediye meclis üyesinin AKP saflarına katılmasına neden olan Devrim Kök sevdanızı da bir türlü anlamadım sayın genel başkan…
Kaybedenlerin dayanışması mı bu…
Öngörü yoksunu olduğu için seçimler kaybeden Devrim Kök mü şimdi CHP’nin geleceğini belirleyecek, vizyonunu çizecek?..
Devrim Kök mü CHP’ye genel seçimler, yerel seçimler kazandıracak?..
Yeri gelmişken bir çift lafım da, Antalya İl Başkanı Semih Esen’e…
Bir açıklama yaptın, Antalya’dan PM’ye giren Devrim Kök ile Çetin Osman Budak’ı kutladın. Peki, Akseki’de doğan, okuyan, bu partinin genel merkezinde yöneticilik yapan ve onlar gibi bu kurultayda PM’ye giren Hakkı Suha Okay’ı niye kutlamadın?..
AKP, seçimlerde Konyalı Lütfi Elvan’ı bile Toroslar’ın Antalya’ya bakan yüzü diye süsleyip püslerken, diğer adayları enişte, dayı, amca diye seçmene sunarken, sen nasıl olur da öz be öz bir Aksekili’yi es geçtin?..
Maşallah… Maşallah…
CHP iktidar olur inşallah…
Ama siz olur musunuz bilmem…