Olay, 22 Ekim 2019'da Mevlana Mahallesi’ndeki Ethembey Parkı'nda meydana geldi. Sivas Atatürk Anadolu Lisesi öğrencisi Bora Karaarslan, iddiaya göre, parkta oturan Sivas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Yunus Emre Aslıvar ile arkadaşı Ömer Aksakal'ın yanına geldi. Bora Karaarslan ile iki arkadaş arasında bir süre sonra tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Karaarslan yanındaki bıçakla Ömer Aksakal ile Yunus Emre Aslıvar'a saldırdı. Aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Yunus Emre Aslıvar, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
'EPİLEPSİ HASTASIYIM, RASTGELE SALLADIM'
Olay sonrası tutuklanan sanık Karaarslan hakkında, Sivas 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürme' suçlamasıyla dava açıldı.
Sanık Karaaslan, dava sürecinde yaptığı savunmalarda Yunus Emre Aslıvar'ın daha önce kendisine küfrettiğini, olay günü arkadaşlarıyla kendisini dövdüklerini, kavga sırasında çıkardığı bıçağı rastgele salladığını, epilepsi rahatsızlığı bulunduğu için de kendinde olmadığını öne sürdü.
'BÖYLE OLSUN İSTEMEDİM'
Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya sanık Bora Karaarslan, tutuklu bulunduğu Kayseri Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS yöntemi ile katılırken, Yunus Emre Aslıvar'ın ağabeyi Yasin Aslıvar ve yakınları salonda hazır bulundu. Hakimin karar öncesi son sözlerini sorduğu sanık Bora Karaarslan, "Böyle olsun istemedim" dedi. Bora Karaarslan, önce TCK'nın 82/1-e maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra olay tarihinde 18 yaşından küçük olması, tahrik ve iyi hal indirimleri uygulanarak ceza 10 yıl hapse düşürüldü.
'ADALETİ ORTAYA KOYAN BİR CEZA OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'
Kararın açıklanmasının ardından büyük üzüntü yaşayan Yunus Emre Aslıvar'ın yakınları adliye binası önünde gözyaşı döktü. Aslıvar ailesinin avukatı Sefa Polat duruşmanın ardından DHA'ya açıklamalarda bulundu. Avukat Polat, dava ve kararla ilgili şöyle konuştu:
"22 Ekim 2019 günü hunharca katledilen ve aramızdan ayrılan Yunus Emre'nin acısını halen bugün dahi içimizde yaşıyoruz. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca bu soruşturma devam etti ve bu süreçte Yunus Emre'nin yasal mirasçılarının vekili olarak duruşmaları takip ettik. Sanığın en üst hadden ceza alması hususunda dosyayı takip ettik. Bugüne kadar dosyadaki tüm tarafların beyanları temel alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabittir. Bu konuda kendi ikrarı da vardır. Bizlerin ısrarla olayda haksız tahrik olmadığı ve sanığın en üst hadden cezalandırılması yönünde beyanlarımız oldu. Sayın iddia makamının mütalaası da bu yöndeydi. Ancak bugünkü duruşmada sayın heyet, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini uyguladı. Neticeten 10 yıl cezaya ve tutukluluk halinin devamına hükmetti. Bu karar bize göre yanlıştır. Her ne karar verilirse verilsin, Yunus Emre kardeşimiz tekrar aramıza dönmeyecek. Bize göre en azından yüreğimize su serpilmesi adına sanığın en üst hadden cezalandırılması gerekiyordu. Bu doğrultuda cezaya karşı istinaf yoluna gideceğiz. İnanıyoruz ki bu karar kaldırılarak sanığın en üst hadden cezalandırılması yönünde karar verilecektir. Sanık olayın ani geliştiğini, öldürme amacıyla hareket etmediğini iddia ediyor. Ancak bunların suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlar olduğunu değerlendiriyoruz. Verilen cezanın gerçek adaleti ortaya koyan bir ceza olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle karara karşı itiraz yoluna gideceğiz."
Hüsnü Ümit AVCI- Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |