"Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Muratpaşa İlçesi Konuksever Mahallesi’nde dev bir AVM yapılmasının önünü açan kararını şiddetle kınıyorum. Ortada kentte karşı işlenen bir suç vardır. Bu suça doğrudan ve dolaylı olarak katılanları Antalyalılar affetmeyecektir.
Bu kararla, Antalya’nın nazım imar planı, bir kişi ya da grubun rantsal çıkarı için değiştirilmiştir. Belediyelerin dışında birileri noktasal imar planı hazırlamıştır. Belediyelerin dışındaki mahfillerde hazırlanan bu plan her nedense Büyükşehir Meclisi’nde bir şekilde kabul edilmiştir. Antalyalıların kentin yararını korumak için seçtiği meclis üyelerinden bazıları, iradeleri dışında hazırlanıp önlerine konulan nazım imar planı değişikliğini şu veya bu şekilde kabul etmiştir. Böylece 40 bin metre karelik bir alan, konut sahasından ticari sahaya dönüştürüldüğü gibi, yapılaşma emsali de kat kat artırılmıştır. Ne yazık ki meclis üyelerinden bir kısmı, belediyeleri devre dışı bırakan bu uygulamaya karşı çıkmadıkları gibi olumlu oy da kullanmışlardır.
Bu kararla kentin nazım imar planı delik deşik edildiği gibi kamuya ait olan sokaklar bile ortadan kaybolmuştur. Kamusal alanlar, bu planı yapan ya da yaptıran rantçılara teslim edilmiştir.
Ayrıca gücü olanın dışarıda istediği gibi imar planı yaptırıp belediye meclislerine onaylatmasının önü açılmıştır. Bu son derece tehlikeli bir süreçtir. Şimdi bu vahim uygulamanın niçin yapıldığı merak edilmektedir. Antalya’da hemen herkes kent merkezinde yeni bir AVM istemediğine göre, Türkiye’nin en büyük AVM’lerinden birini daha kentin ortasına yaptırmak kimin yararınadır? Esnafın AVM’ler yüzünden can çekiştiği ortamda buna bir yenisini, üstelik daha büyüğünü eklemenin manası nedir? Yapılan işlem, kent ve kentlinin aleyhine olduğuna göre niye yapılmıştır? Ne karşılığında yapılmıştır? Basında, “cinayet” olarak nitelendirilen bu imar değişikliğine olumlu oy veren siyasi partiler ve meclis üyeleri tarih önünde sorumludur.
Antalya’ya ve esnafa büyük bir darbe anlamına gelen imar oyununa destek verenler, bunun gerekçesini halka açıklamak zorundadır. Özellikle de halkın hakkını en fazla koruması gerekenlerin, bu imar cinayeti sürecinde neden parti meclis grubunda bağlayıcı bir karar almadığı merak edilmektedir. Antalya’nın geleceğini ipotek altına alacak, kenti yarınlarda boğacak bir olayda, meclis grubunu serbest bırakmanın anlamı nedir? Neden daha önce hiç başvurulmayan bu davranışa gerek duyulmuştur?
Ortada halkın seçtiği belediye meclisinin iradesini yok sayan, emri vaki ile gerçekleşen bir kent suçu vardır. Kimin ne karşılığı ve neden buna ortak olduğu sorgulanmaktadır. Kamu vicdanını rahatsız eden söylentiler dolaşmaktadır. Kamu vicdanı kanamaktadır.
Antalyalılar, kent suçuna gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak iştirak edenleri unutmayacaktır. Bu suçu işleyenleri tarihte affetmeyecektir. Umudumuz söz konusu kent suçunun yargıdan dönmesidir. Konunun takipçisi olduğumuzun bilinmesini isteriz."