Hepimiz iyi, güzel, mutlu haberlere hasretiz. Evlere tıkılmış, elektronik ortama sıkıştırılmış, bir ses, bir nefesle yaşamaya mahkum bir toplum olduk. Sinirlerimiz yıprandı/yıpranıyor, bağışıklık sistemimizde sıkıntılar yaşanıyor. Dostların bir acı kahvesine hasret, "Bugün de Covit olmadık" mutluluğuyla teselli buluyoruz.
Corona günlerinde komşularımızı kaybediyoruz. Cenazeler insansız defnediliyor. Hastanelerde yer bulunmuyor. Var olan hastalıklarımızı öteliyoruz. Aile hekimine gitmeye, doktordan randevu almaya, hastane önlerinden geçmeye aşırı temkinliyiz.
KARANLIK GÜNLERDE AŞI SÖZÜ BİLE UMUT
...Ve hayatlarımıza adeta bir müjde veriliyor. Aşı bulundu. Aşı geldi. Aşı olacağız. Karanlık ve sıkıntılı günlerde "aşı" sözü bile umut oluyor.
Kimi karşı çıkıyor, kimi öncü olmaya soyunuyor. Kimi vurdurmam diyor, kimi adını listeye yazdırmak için sıraya giriyor.
Doktorlar, tıp insanları ikiye bölünüyor. Aşıyı aşı olarak kabul eden savunanlar bir grup oluyor. Hemen karşılarında onlara tepki gösteren aşıyı beğenmeyen, yeterli sonuçların alınmadığını savunan, raporların açıklanmasını isteyen diğer tıp insanları.
ASKIDA EKMEKTEN BAŞARI MASALINA
Ülkeler de ikiye ayrıldı. Parası olan ve milyarlarca dolar/euro harcayan, kendi halkından, nüfusundan çok fazla aşı siparişi veren zenginler. Parası yetersiz olan veya hiç olmayan, pandemiye hazırlıksız, yeterli aşı siparişi veremeyen yoksul ülkeler.
Askıda ekmek ile övünen politikacıların güdümündeki yöneticiler aşı siparişini "Müjde" diye anlatıyor.
Dünya salgın hastalıktan kaybedilen milyonlarca insanın yasını tutarken, her gün 250 kişinin öldüğü açıklanan ülkemin yöneticileri "aşı getirdik" diye adeta davul zurna çalıyor. Atatürk'ün emri ile kurulan ve 17 aşı üreten Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nü kapatan zihniyet yandaşlarına Çin aşısı sunmayı "başarı masalı" olarak anlatıyor.
CANLARIMIZ YANIYOR UMUDUMUZ BİTMESİN
Biz bu 2020 yılına hiç sevemedik. Oysa ne umutlarla "Hoş geldin" diye karşılaşmıştık. Bir yılda sağlığını kaybedenler oldu, işinden aşından yoksun kalanlar, yakınlarını sonsuz yolculuğa gönderenler. Bir de her şeye karşın yine de yılmayanlar, direnenler, hayatta var olma, yıkılmadan ayakta kalma savaşı verenler.
Canımız sıkılıyor. Canımız sızlıyor. Canımız isyan ediyor. Canımız yanıyor. Canımız sevdiği canı özlüyor.
Umutlar ertelenebilir. Umut biterse hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Umutsuzluk insanı da bitirir. Koca bir yılı geride bırakıyoruz. Yeni yıla umutla girin. Sağlıklı kalın, mutlu olun, eğlenin, sevinin, gülün.
2021 yılından keyif almayı hepimiz hak ediyoruz. Her şey gönlünüzce ve istediğiniz gibi gerçek olsun. Aşkla kalın.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|