Ergin, tasarının yüze yakın maddeden oluştuğunu ifade ederken, ceza, icra-iflas, idari yargı ile basın ve ifade özgürlüğü alanlarında düzenlemeler yapıldığını bildirdi. Ergin, tasarıdaki ceza mevzuatındaki yeniliklere göre, bazı fiillerin suç kapsamından çıkarılarak kabahate dönüştürüldüğünü belirterek, yurda kaçak girip yakalananlar, sınır dışı edildiği halde tekrar yurda girmek isteyen yabancılar, belge almadan seyahat acenteliği yapanlar ile belge almadan turist rehberliği yapanlar hakkında hapis cezası yerine mülki amir tarafından para cezası verileceğini vurguladı.
BASİT SUÇLAR İÇİN HAKİM KARŞISINA ÇIKILMAYACAK
Tasarı ile vatandaşın basit suçlar için hakim önüne çıkmak zorunda kalmayacağını ifade eden Ergin, uygulama için ön ödeme kapsamının genişletildiğini (kamu görevlisinin ticaretle uğraşması, yabancı devlet bayrağına karşı hakaret gibi) ancak sabıkalı olanlar ile mağduru gerçek kişi olanlara bu hükmün uygulanmayacağını söyledi. Para cezası miktarı ise 100 TL ile 3 bin 600 TL arasında değişecek.
KAÇAK ELEKTRİK HIRSIZLIKTAN ÇIKIYOR
Ergin tasarıya göre kaçak elektrik kullanımının “karşılıksız yararlanma” suçuna dönüştürüldüğünü belirtirken, borcun faiziyle birlikte ödenmesi durumunda hapis cezasının verilmeyeceğini, bu cezasızlık halinin suçu ilk kez işleyenlere uygulanacağını kaydetti. Ancak kişi 5 yıl içinde aynı suçu işlerse, bu hükümden yararlanamayacak ve hapis cezası alacak. Ergin tasarıda, molotofkokteylinin “silah ve patlayıcı madde” kapsamına alındığını da sözlerine ekledi.
Bakan Ergin yine tasarı uyarınca kimsenin ömür boyu sabıkalı sayılmayacağını, adli sicil kayıtlarının her halükarda 30 yıl geçmesiyle birlikte silineceğini ifade etti. Mevcut uygulamada adli sicil arşiv kayıtlarının kişinin ölümü ve ya 80 yıl geçtikten sonra silindiğini hatırlatan Ergin, bir gazetecinin sorusu üzerine özellikle devlete karşı mahkum olan kişilerin suçlarının da bu uygulama kapsamına alındığını söyledi.
Tasarıyla tutuklama yerine uygulanabilecek alternatif tedbirlerin genişletildiğini kaydeden Ergin, buna göre 3 yıl olarak uygulanan adli kontrol sınırının 5 yıla çıkarıldığını, tutuklamanın alternatifi olarak adli kontrol tedbirinin kapsamının genişletildiğini açıkladı.
Tutuklama kararı verilmesinin de zorlaştırıldığını belirten Ergin, tutuklamanın hukuki ve fiili nedenlerle gerekçesinin açık şekilde yazılacağını ifade etti. Buna göre, verilen kararlarda “kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedenlerinin varlığı, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu” somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılacak.
Ergin, gazetecilerin sorusu üzerine de Türkiye’de tutuklama uygulamasına yönelik getirilen yeniliklerin AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği kararlar doğrultusunda düzenlendiğini, AİHM’in eleştirilerinin dikkate alındığını ifade etti.
DOKTORA RÜŞVET CEZASI
Yolsuzlukla mücadeleyi daha etkin hale getirmek amacıyla da yeni düzenleme yapıldığını söyleyen Ergin, görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilen; “icra memurunun görevini yapması, doktorun ameliyat etmesi, tapu memurunun işlemleri hızlandırması için para eylemlerinin” rüşvet suçu kapsamına girdiğini belirtti. Ergin, görevi kötüye kullanmada cezanın 1 yıldan 3 yıla kadar hapis iken, rüşvetin cezasının 4 yılda 12 yıla kadar hapis olduğunu da hatırlattı. Ergin ancak, örneğin bir hasta yakının hastası için doktora rüşvet vermesi gibi, kamu görevlisine menfaat temin etmek zorunda olması halinde, menfaati temin etmiş olan kişi hakkında ceza verilemeyeceğini kaydetti.
Ergin, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler kişilerin işledikleri esas suç dışında, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı da cezalandırıldığın ifade ederek, tasarıyla örgüte üye olmak suçundan doları verilecek cezaların yarı oranında indirilmesinin ön görüldüğünü belirtti. Ergin, örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenler için; örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek cezanın, yapılan yardımın niteliğine göre üçte ikisine kadar indirilebileceğini belirtti.
Tasarıdaki bir başka düzenlemeyle ise özel yetkili mahkemelerde savunma hakkının kullanımının genişletildiğini belirten Ergin, özel yetkili savcılarca yürütülen soruşturmalarda, şüphelinin ifade tutanağına, bilirkişi raporuna, diğer bir kısım adli işlemlerle elde edilen delillere ilişkin olarak “en fazla 3 ay süreyle” gizlilik kararının verilebileceğini kaydetti. Buna göre, belgelerden örnek alma hakkına getirilen ve dava açılıncaya kadar devam ettirebilen sınırlamanın uygulanması 3 ayla sınırlı tutulacak.
Ergin bir gazetecinin sorusu üzerine de bu sürenin uzatılamayacağını belirterek şöyle konuştu:
“Terörle Mücadele Kanunundan (TMK) kaynaklı süresiz bir uygulama önümüzde vardı. Bunun sakıncalarına dönük olarak yapılan şikayetler, çalışmayı yapan heyetçe haklı görülerek böyle bir düzenlemeye gidilmiştir”
Yine düzenlemeye göre, kovuşturma aşamasında esas hakkındaki savunmasını yapmak üzere sanık ve müdafisine hakim tarafından verilen süre sınırlaması da kaldırılacak.
Basit terör suçlarında da, bu suçlar için yaptırıma çevirme, erteleme yasağı kaldırılarak, ceza ertelenebilecek, paraya çevrilebilecek.
Yine tasarı ile petrol boru hatlarına da koruma geldi. Buna göre petrol boru hattından hırsızlık suçu 5 yıldan 12 yıla, örgütlü ise 7,5 yıldan 18 yıla kadar hapis ile cezalandırılacak. Tasarı ile karşılıksız çek keşide edenlere hapis ve ya para verilmeyecek, sadece çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanacak.