Rektörlük sürecini, "Uzun süreli bir plan değildi. Ancak son zamanlarda üniversitenin ihtiyaçları farklıymış gibi düşünmeye başlamıştım. Farklı ne yapılabilir, onları düşündüm" sözleriyle anlatan Prof. Dr. Özkan, öğretim üyesi olarak görev yaparken bazı projeleri hayata geçiremediklerini aktardı. 'Görev değişikliği olursa bunlar daha mı kolay olur' düşüncesiyle yola çıktıklarını kaydeden Prof. Dr. Özkan, "Bizim en büyük sıkıntımız laboratuvar anlamındaydı ve bir şekilde onlar tamamlanamamıştı. Göreve geldiğim ilk gün itibariyle bunları yapmak için yola çıktık. Planlar yapıldı ve devam ediyor. Tek temennimiz 'İyi ki de bu insanlar bu işleri yapmışlar' dedirtebilmek" diye konuştu.
AÜ Rektörü Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Özlenen Özkan, mezun olduğu okulun ilk kadın rektörü olarak DHA'ya projelerini, hedeflerini ve hayallerini anlattı. Rektörlük sürecini, “Uzun süreli bir plan değildi. Ancak son zamanlarda üniversitenin ihtiyaçları farklıymış gibi düşünmeye başlamıştım. Farklı ne yapılabilir onları düşündüm" sözleriyle anlatan Özkan, öğretim üyesi olarak görev yaparken bazı projeleri hayata geçiremediklerini aktardı. 'Görev değişikliği olursa bunlar daha mı kolay olur' düşüncesiyle yola çıktıklarını kaydeden Rektör Özkan, “İnşallah planladığımız şeyleri yavaş yavaş hayata geçirebiliriz" dedi.
'EN BÜYÜK SIKINTI ARAŞTIRMA'
Öncelikli hayal ettiği projelerden söz eden Özkan, “En büyük hayal ve ilk yapılacaklar farklı aslında. Bizim en büyük sıkıntımız laboratuvar anlamındaydı ve bir şekilde onlar tamamlanamamıştı. Göreve geldiğim ilk gün itibariyla bunları yapmak için yola çıktık. Planlar yapıldı ve devam ediyor" diye konuştu. AÜ'nün en büyük sıkıntısının araştırma olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Araştırmayı hızlandırmayı planlıyoruz. Daha sonra da turizm, tarımla ilgili başka projeler var. Önceliğimiz araştırma" diye konuştu.
'GEREKLİLİK HALİNDE ULAŞILABİLİR REKTÖR'
AÜ'ye 1995 yılında öğrenci olarak girdiğini anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Benim öğrencilik dönemimde her şey daha uzun zamanda değişiyordu. Şu anda her şey o kadar o kadar hızlı ki. Ayrıca gereklilikler ve ihtiyaçlar çok farklı. Benim dönemimde herhangi bir şekilde rektöre ulaşma ihtiyacı hissetmemiştik" dedi. Nasıl bir rektör olmayı planladığını da anlatan Özkan, “Herkes ulaşabilir demek çok doğru olmaz, çünkü o zaman işinizi yapamazsınız. Gereklilik halinde ulaşılabilirlik önemli" diye konuştu. Rektör Özkan, ilk etapta kendisine ulaşılamasa bile sorunların bir şekilde kendisine iletildiğini söyledi. Özkan, “O anda benim yapabileceğim bir şey varsa devreye giriyorum. Gereklilik halinde elbette ulaşılabilir olmak önemli. Öyle olmaya çalışacağım elimden geldiğince" diye konuştu.
'İNSAN ZOR DÖNEMİ ATLATIRSA USTA OLUR'
Rektör Özkan, pandemi döneminde rektörlük yapmanın dezavantajlarını ise şöyle anlattı:
“Sonuç olarak birilerinin bu işi yapması gerekiyor. Zor bir dönem ama insan zor bir dönemi atlatıyorsa ustalaşıyor zaten. Bu zor dönemi en iyi şekilde atlatmak için elimden geleni yapacağım. Ortaya planlar, projeler koyuyoruz. İnşallah, tek temennimiz bu süreci iyi bir şekilde atlatıp, ‘İyi ki de bu insanlar bu işleri yapmışlar’ dedirtebilmek."
'CERRAHLIK BENİM ALTIN BİLEZİĞİM'
Rektörlük görevine başlayınca ameliyathanede geçirdiği sürenin azaldığını söyleyen Prof.Dr. Özlenen Özkan, “Ancak cerrahlık benim altın bileziğim. Hiçbir zaman bunu bir kenara bırakmam söz konusu olamaz. Haftada bir gününü ameliyathaneye ayırıyorum ve ameliyatlar yapıyorum" dedi.
Eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ile birlikte yaptıkları nakil ameliyatlarının sık yapılan ameliyatlar olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özkan, “Nakil ameliyatları zaten yılda bir kez yapılan ameliyatlar. Öyle de olması gerekir. Bu ameliyatlara zaman ayırmakta çok sıkıntı yaşamayacağımı düşünüyorum. Şu an zaten Covid dönemi olduğu için bu tür ameliyatlar enfeksiyon riski nedeniyle söz konusu değil" diye konuştu.
'BAŞLANGIÇTA HEDEFİMİZ HİBRİT EĞİTİMDİ'
Akdeniz Üniversitesi’nin 70 bin öğrencisini ilgilendiren online eğitimle ilgili bilgiler de veren Rektör Özkan, ilkokullarda yüz yüze eğitimin başladığını hatırlatarak, “Maalesef pandemi olduğu için üniversitede yüz yüze eğitim için çok uzun vadeli öngörümüz olamıyor. Çünkü önce aşının etkisini göreceğiz. Aşı eğer etkiliyse kısa dönemde bizi daha iyi bir gelecek bekliyor. Biz yola online diye çıkmamıştık, hibrit eğitimi planlamıştık ancak YÖK’ün tavsiyesiyle online eğitime dönmek zorunda kaldık. Tabii en önemli şey sağlık. Üniversitemizde 70 bin öğrencimiz var. Personel, öğretim üyelerimizle birlikte ciddi bir rakam söz konusu. Onların hepsinin sağlığını ve güvenliğini göz önüne almak zorundayız. Önümüzdeki günlerde de tabii ki belirleyici YÖK’ün tavsiyesi olacaktır" dedi.
Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)-