Silifke'de yaşayan Ahmet Küçük, ilçeye, 1973 yılında matbaada çalışan arkadaşını ziyarete gidince hayatının mesleğini bulduğunu anlattı. Küçük, makine ve baskıyı gördükten sonra matbaacı olmaya karar verdiğini dile getirdi. Çalıştıkça matbaa ve makinelerin tutkunu olduğunu söyleyen Küçük, "2 yıl askeriye matbaasında çalıştıktan sonra bitiminde soluğu tekrar matbaada aldım. O dönemde de değişik makinelerle çalıştım. 1980 yılında teknolojinin değişmeye başladığını hissettik. Türkiye'ye 2 renkli makineler gelmeye başladı. Ben de bu makineleri öğrenmek için sürekli yer değiştirdim. Elbette sonuçta onların da ustası oldum. 1990 yılında teknoloji daha da gelişti ve makineler daha hızlı çalışmaya başladı. Avrupa'dan çok renkli makineler geldi. Bu arada ofset film teknolojisi gelişti. 2000'li yıllarda makineler de milenyum çağını yaşadı. Saatte baskı sayısını 15 bine çıkarttılar. Kağıt sektörü daha kaliteli bir hale geldi" diye konuştu.
'BU İŞİN USTASIYIM'
2000 yılının başlarında filmli baskının son bulmasıyla işinde de teknolojinin kendisini hissettirdiğini kaydeden Küçük, "2000 yılı başlarında direkt bilgisayardan kalıplara pozlama yapılmaya başlandı. Bu yıllarda kitap ve dergi basımı son derece modern tekniklerle hızlı bir şekilde yapılmaya başlandı. Sonrasında 4 renkli makineler devreye girdi. Bunlar oldukça hızlıydı ve ön arka baskı yapma nitelikleri vardı. Piyasada artık bunlar var. Buna bağlı olarak sayfaları bir araya getirip kitap yapan mücellithaneler çoğaldı. Bu değişim sırasında merakım hiç eksilmedi. Tam tersine daha da arttı. Her bir tekniği ve makineyi öğrenmeye çalıştım ve öğrendim. Yani bugün Türkiye'de ve dünyada var olan tüm makineleri ve baskı tekniklerini biliyorum, bu işin ustasıyım" dedi.
Yaşına rağmen kendisini yenilemek ve öğrenmek için her gün çaba harcadığını vurgulayan Ahmet Küçük, "Küçük yaştan itibaren makine arızalarını gidererek tamir işini de öğrendim. 15 yıl önce emekli oldum. O günden beri sadece tamir işleri yapıyorum. Bu işten kopamıyorum. Merakım da bitmedi. Yeni bir makine gelince hemen görmeye, öğrenmeye gidiyorum. Dünyanın neresine giderseniz gidin; matbaa teknolojisi var. Bu işi öğrenen dünyanın her yerinde kendine iş bulur, ekmeğini kazanır. Gençlere tavsiyem; makinelere karşı hevesli olanlar, matbaacılığı öğrensinler ve yapsınlar" diye konuştu.
Mehmet OKUR/SİLİFKE (Mersin), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |