Norveç Başbakanı Erna Solberg, bir yemek daveti veriyor. Corona nedeniyle 10 kişiye izin var. 13 konuk gelince, salgın önlemleri deliniyor. Halka kötü örnek oluyor. Ülkenin kanun koruyucusu polis, Başbakana 20 bin Kron(16 bin TL) para cezası veriyor. İnanılmaz bir örnek. Bizde olsa, "polis Başbakana darbe yapıyor" denir. Polis Şefi diyor ki:
"Yasalar herkese eşit olsa da, herkes eşit değildir. Başbakan Solberg bu ülkenin başındaki seçilmiştir. Öncü bir rolü vardır. Solberg'i cezalandırmamız gerektiğine inanıyoruz."
Ne kadar seviyeli bir üslupla anlatıyor.
Solberg itiraz etmeyeceğini söylüyor, "Olanlar için özür dilerim. Cezayı ödeyeceğim. Norveç halkı, bireylerin de hata yapabileceğini kabul ediyor" diyor.
Ne kadar seviyeli bir savunma yapıyor.
Bizimkiler soruyor: "O polis yerinde duruyor mu, yoksa doğuya sürüldü mü?"
Milleti güldürmeyin.
HEMŞİRELERE GÖZDAĞI
İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hemşireler, yaşamını yitiren sağlıkçılar için bir dakika saygı duruşunda bulunuyorlar. Vay efendim, sen misin bunu yapan? Rektör soruşturma açıyor. O kim? AKP'nin eski Genel Başkan yardımcısı Nükhet Hotar. Soruşturmanın gerekçesi:
"Devletin bütünlüğünü bozmak."
Yuh desem, hakaret olur, çüş yazsam, okura saygısızlık. Ölen sağlıkçılar için saygı duruşunun, Devlet bütünlüğüyle ne ilgisi olabilir? Şaka yapmıyorum. Bu durumun tam karşılığı nedir?
İktidar partisinin kimi görevlileri, adeta bir çılgınlık yaşıyor. Bir akıl tutulması, bir cinnet hali olabilir mi? Bir histeri nöbeti geçiriyorlar denilebilir.
İTFAİYE ÖNCÜ ARACI
Kimileri de kendilerini ülkenin sahibi sanıyorlar. Halkın vergilerini çar çur etmeyi hüner biliyorlar. Ne mi yapıyorlar? "İtfaiye öncü aracı" alıyor, kendilerine "makam aracı" yapıyorlar. 750 bin liralık otomobilleri KDV, ÖTV, MTV vermeden 280 bin liraya alıyorlar. Rizenin Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi şöyle anlatıyor:
"Devlet bize 750 bin lira hibe para gönderiyor. 280 bin liralık aracın geri kalan 500 bin lirasını vergi olarak iade etmenin çok da mantığı yok. 'İtfaiye öncü aracı' adı altında vergisiz alabilme şansımız var. Biz de bunu kullandık. İllegal durum yok."
Niğde'nin Bağlama Belediye Başkanı da otomobili almış, makam aracı olarak kullanmış. Sosyal medyadan kendisine hesap soran vatandaşa şu yanıtı veriyor:
"Sen kimsin, benim kasabamıza aldığım aracı eleştiriyorsun. İşçinin maaşlarını, bankadan kredi alıp borcunu benim ödediğimi paylaşmıyorsun."
Bu sözlerde farklı bir itiraf var. Belediyenin, işçilerin maaşlarını ödeyecek parası yok. Başkan kefil olmuş, bankadan kredi çekmiş. İyi güzel de parasız belediyede, başkanın makam aracı olsa, kime ne yararı var?
BELEDİYELER ALIYOR
Son bir yılda "itfaiye öncü aracı" alan belediyelerin listesine bakalım. Afyon'dan Sultandağı, Dişli, Bolvadin, Şuhut, Karaadili. Giresun'dan Keşap, Piraziz, Doğankent, Güce, Aydındere, Kovanlık.
Gümüşhane'den Öbektaş, Torul, Gümüşgöze. Düzce'den Gölyaka, Boğaziçi.
Kastamonu'dan Bozkurt, Çatalzeytin. Osmaniye'den Toprakkale, Hasanbeyli. Niğde'den Konaklı, Yıldıztepe.
Bolu'dan Gökçesu. Sinop'tan Türkeli. Erzincan'dan İliç. Tokat'tan Başçiftlik. Ordu'dan Kabadüz. Rize'den İkizdere.
Bu belediyelerin nüfusu 5-10 bin arasında değişiyor. Kasaba belediyeleri. Giresun'dan Kovanlık 2 bin 917 nüfuslu bir belde.
Yasadaki "itfaiye öncü aracı" avantajıyla, böyle makam arabaları almanın ne alemi var?
SUÇ YOK HERŞEY YASAL
Ne yazık ki, başkanlar yaptıklarının, doğru olduğunu düşünüyorlar. Onlara göre ortada bir suç yok. Her şey yasalara uygun. Tamam da o paralar halktan alınan vergiler. İtfaiye öncü aracı alın, herkes alkışlasın. Sen kendine makam aracı yapıyorsun. Vergi ödemeden aldığın için yaptığın kandırmayı, bir "hak olarak" görüyorsun. Vaz geçin bu makam sevdası ve gösterişten. İtibarınız yapacağınız gerçek hizmetler olsun.
Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanı 4 milyon 750 bin liralık makam arabası ile işe gidiyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, tüm makam arabalarını sattı. Kendisi için bir minibüsü makam aracı yaptı. O arabaları üreten ülkenin Başbakanı Merkel'in makam aracı da bir minibüs.
Yağma Hasan'ın kıymalı böreği, ballı çöreği olmuş. Yemeyin efendiler, bu halka yazıktır.
*** *** **
Ramazan hoş geldi
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 10 Nisan 1928 tarihinde "laiklik" ilkesini kabul etti. İnananlar için Ramazan ayında oruçlu günler yaşanacak.
Mustafa Kemal Atatürk diyor ki:
"Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak, hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |