Müvekkilin "Duruşma salonunda ne oldu bugün?" sorusuna avukatın yanıtının "Hiç" olduğunu söyleyen Aydın, "Vatandaş bir hiç uğruna gelip gittiği duruşmalardan mutlu mu değil mi, biz hakimler bunu sorgulama gayreti içerisinde dahi olmadık" dedi.
Avrupa Konseyi ve Adalet Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen 'Mahkeme Yönetimi Sisteminin Güçlendirilmesi Ortak Projesi' kapsamındaki 'Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Çalıştayı' Antalya'da başladı. Rixos Downtown Hotel'de 10- 12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek çalıştayın ilk gününde, yaklaşık 1.5 yıl önce yürürlüğe giren HMK'nın işleyişine ilişkin üst düzey yargı mensuplarınca ilginç değerlendirmelerde bulunuldu.
HMK'nın 2 yıl 4 aylık tasarı çalışmalarının ardından 12 Ocak 2011'de kabul edildiği ve 1 Ekim 2011'de yürürlüğe girdiğini hatırlatan Kanunlar Genel Müdürü Yüksel Hız, hazırlanan tasarının, toplam 104 kuruluşa görüş amaçlı gönderildiğini söyledi. 28 hukuk fakültesinden 3'ü, 21 bakanlıktan ise 16'sı ile diğer 55 kurumun 20'sinin görüş bildirdiğini belirten Yüksel Hız, "HMK gibi temel bir kanun tasarısı hakkında görüş sorulan kurumlardan yaklaşık yarısının görüş bildirmemiş olması üzüntü verici ve sıkça karşılaştığımız bir durum. Kanun yapım aşamasında görüş bildirmemelerine rağmen ve belki de yeterince incelemeden daha sonra her türlü eleştiride bulunulması da takdire sunulacak bir durum" diye konuştu.
HAKİM VE SAVCILARLA SADECE DURUŞMA SALONUNDA GÖRÜŞÜLSÜN
Projenin yargılama faaliyetinin hızlandırılmasını amaçladığını belirten HSYK 1'inci Dairesi Üyesi İsmail Aydın, beklentilerini şöyle sıraladı:
"Birincisi, hakim ve savcıların üzerinde yargılama faaliyeti dışındaki işlerin alınmasından sonra kendilerinin zamanlarının daha büyük çoğunluğunu yargılama faaliyetine ve dosya incelemelerine aktarabilmelerini amaçlıyoruz. İkincisi, tarafların ve vekillerin, hakim ve savcılarla sadece yargılama aşamasında, duruşma salonunda görüşme temini suretiyle 'adil olmak kadar adil görülmek de önemlidir' sözünün gerçekleştirilmesi adına, vatandaşların işte 'ben hakimle görüştüm' tezini kırmayı amaçlıyoruz. Üzülerek belirtmek gerekir ki vatandaşlar hakim ve savcıyla görüştükten sonra maalesef bunu gerekli gereksiz ortamlarda tekrarlamakta, eskaza lehine olumlu bir karar çıktıktan sonra, 'Demek ki olumlu karar alabilmek için hakim, savcıyla görüşmek zorundayız' gibi bir algı oluşuyor. Bunun yıkılması adına bu sistem önemli. Üçüncüsü, vatandaşın ön bürolarda işlerini hallettikten sonra çok rahat bir şekilde evlerine dönüşlerinin sağlanması. Değişik yerlere gezilerimizde olumlu geri dönüşleri gördük."
DURUŞMALAR SONUNDA ÇIKAN SONUÇ 'BİR HİÇ'
Yeni HMK'nın fark koyan yenilikler getirdiğinden bahseden İsmail Aydın, duruşmaların sonunda müvekkilin "Duruşma salonunda ne oldu bugün?" sorusuna avukatın yanıtının "Hiç" olduğunu belirterek, "Bir hiç için mi duruşma yaptık, iş bu aşamaya geldi" dedi.
Dilekçe işlemleri ve dosyanın tamamlanarak yargılamaya geçilmesi noktasında direnç gösterildiğini de anlatan Aydın, "Adli yargı olarak dosya duruşmalar yoluyla karara hazırlanır, fakat idari yargıda dosya tamamlandıktan sonra yargılamaya geçmekte. Şu an Türkiye'de öyle bir sistem var ki, yargılamada idari ve adli farklı uygulamalar yapmakta ve ikisinin doğruları da farklı" dedi.
AMERİKAN MUTFAĞINDAN TÜRK MUTFAĞINA GEÇİŞ
Yeni HMK ile Amerikan mutfağından Türk mutfağına geçildiğini belirten İsmail Aydın, "Amerikan mutfağında yemek hazırlandığı yerde yenilir, Türk mutfağında mutfakta hazırlanır fakat salonda masada yenir. Alışkanlıkların kırılması da çok önemli sıkıntı. Biz her gün 30-40 duruşma yapıyoruz. Vatandaşlar da her duruşmaya bir hiç uğruna gelip gitmekte. Vatandaş bir hiç uğruna gelip gittiği duruşmalardan mutlu mu değil mi, bunu nedense biz hakimler sorgulama gayreti içerisinde dahi olmadık" diye konuştu.
VATANDAŞ MAKUL SÜREYİ BİLMELİ
Yargılama usulü açısından isteklerini de anlatan Aydın, "Biz nasıl ki Ankara'dan İzmir'e giderken bir otobüse biniyoruz, otobüste deniliyor ki 'Şurada mola veriyoruz, yaklaşık olarak şu saatte İzmir'de olacağız' gibi. Vatandaşın da yargılama başladığında makul ölçüler içerisinde bunu bilmesi lazım. 'Arkadaş biz nerede mola vereceğiz, nihai hedefe ne zaman ulaşırız', yaklaşık bunun açık ve net olması gerekir" dedi.
DANIŞMA MASALARI VE ÖN BÜROLAR
Temel amaçlarının yargının kalitesinin artırılması, AB standartlarına ulaşmak, makul ve isabetli yargılamanın gerçekleştirilmesi olduğunu belirten Adalet Bakanı Müsteşarı Birol Erdem, proje kapsamında 20 pilot il adliyesinde danışma masaları ve ön bürolar oluşturulduğunu, evrak, soru gibi birçok işin artık buralarda çözüldüğünü kaydetti. Birol Erdem, bu sayede adliyedeki trafiğin çok ciddi ölçüde azaldığını anlattı.
İLGİNÇ BİR ANI
Müsteşar Erdem, kanun çalışmaları sırasında proje ekibi içinde yer alan yabancı bir uzmanın yaşadığı, kanun ile mahkemelerdeki uygulamaların birbirine benzemediğine ilişkin çarpıcı bir anıyı anlattı. Yabancı uzmanın hukuk mahkemelerini analiz etmekle görevlendirildiğini kaydeden Erdem, çalışması için kanunun tercüme edilip kendisine verildiğini söyledi. Tercüme ile birlikte yabancı uzmanın yerinde incelemek için Ankara'da asliye hukuk mahkemelerinde çalışma yürüttüğünden bahseden Erdem, şöyle devam etti:
"3-4 gün kanuna bakıyor, asliye hukuk mahkemelerindeki işleyişe bakıyor. Analiz sonucu bir toplantı yapıldı. Dedi ki 'Bana yanlış kanun tercüme etmişsiniz. Bu Ankara hukuk mahkemelerinde uygulanan bir kanun değil, ya başka bir kanun tercüme ettiniz ya da başka bir kanun uygulanıyor orada'. Hepimiz güldük tabi. Yeni kanundan en temel beklentimiz yabancı bir uzmanı yeni bir projede adliyelere gönderdiğimizde eline verdiğimiz kanunla uygulanan kanunlar birbirine yakın olsun. Hedefimiz bu."
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)