Karaloğlu, bu duruma çok kızdığını belirterek süreci şöyle anlattı:
“Biz belediyeleri topladık. 'Belediyenizde bu örgütle ilgili irtibatı, bağı olan, sadece fiilen örgütün içinde olan demiyorum, gönül bağı bile olsa ilişkisi olan kim varsa, falan tarihe kadar bütün personelinizi tarıyorsunuz, bize yazıyorsunuz' dedik. Belediyelerden listeler geldi. Üç belediyeden biri 22 kişi, biri 3 kişi, birisi de bir kişi bildirdi… Diğer belediyeler tertemiz…
‘BİZİ ANLAMADINIZ GALİBA’
‘3 bin çalışanım var ama bende FETÖ mensubu yok' diyor. Allah Allah… Bu örgüt, ‘Hiç buraya uğramayalım’ diye senin belediyeni özel mi seçmiş?..”Tekrar tüm belediyelere yazı yazdık. Dedik ki, ‘Biz size yazı yazdık ama siz bizi anlamadınız galiba’… Ben tekrar her bir belediye başkanımız ile birebir telefonla da görüştüm. Dedim ki, ‘Arkadaşlar, siz herhalde devletin ciddiyetinin farkında değilsiniz. Siz herhalde diyorsunuz ki; ‘biz belediyeyiz, siyaset yapıyoruz, niye kötü olalım.’
KUSURA BAKMAYIN
Ya böyle bir şey olmaktan çıktı. Kusura bakmayın. Bakın yarın devam eden soruşturmalarda, istihbari çalışmalarımızda belediyenizde birileri çıkarsa bu kez ‘Belediyemizde yoktur, ben tertemizim ‘diyen sizi ve arkadaşlarınızı biz alıp soruşturmak zorunda kalırız. Devletin bu örgütle mücadelesinin ciddiyetini her kamu kurumu karşılamak zorunda. 19 belediye başkanımızla yaptığım bu telefon görüşmelerinin faydası oldu. Herkes daha itinalı çalışmaya başladı."
(GÜN HABER)