Başkaya, CHP’li belediye döneminde inşa edilen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılışını yaptığı öğrenci yurdunun, 2014 seçiminden sonra Ak Partili belediye tarafından TÜRGEV’e tahsisine karşı çıkmış ve o tahsise ve birçok tahsise olanak sağlayan meclis kararını yargıya taşımıştı. Yerel mahkeme Başkaya’nın davasını reddederken, Danıştay oy birliğiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
Belediye taşınmazlarının 25 yıla kadar bedelli, bedelsiz tahsisi, kiralanması, dernek, vakıf ve meslek odalarıyla işbirliği, protokol yapma konularındaki meclis yetkilerinin görev süresi boyunca belediye başkanlarına devri Danıştay tarafından hukuksuz bulundu. Songül Başkaya’nın açtığı dava ile Danıştay’ın verdiği karar, Türkiye’de pek çok Büyükşehir ve ilçe belediyesinde meclisten alınan yetkilerle yapılan tahsis ve kiralamaların da hukuksuzluğunu ortaya çıkardı.
Belediye taşınmazlarının 25 yıla kadar bedelli, bedelsiz tahsisi, kiralanması, dernek, vakıf ve meslek odalarıyla işbirliği, protokol yapma konularındaki yetkilerinin görev süresi boyunca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’na devri konusunun hukuksuz olduğu Danıştay tarafından da onaylandı. Dönemin Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Songül Başkaya tarafından hukuksuz olduğu iddiasıyla yargıya taşınan ve ‘yargından döner’ dediği o yetkilendirmeyi Türkiye Cumhuriyeti 8. Danıştay Dairesi, hukuksuz buldu.
YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZDU
Songül Başkaya, meclisin yetkilerinin 5 yıllığına dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e devrini içeren 12 Ağustos 2014 ve 399 sayılı meclis kararının iptali için yürütmeyi durdurma talebiyle yargıya gitmişti. Ancak Antalya 1. İdare Mahkemesi 18/6/2015 gün ve 2014/1358 esas, 2015/693 sayılı kararı ile Başkaya’nın davasını temyiz yolu açık olmak üzere reddetmişti. Başkaya da davasının takipçisi olup konuyu temyiz etmişti. Danıştay 8. Dairesi 2015/13899 esas ve 2019/12573 karar numarasıyla yerel mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğunu kaydederek, oybirliğiyle kararı bozdu. Danıştay kararında 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75. maddesindeki yetkiyi hatırlatarak, “Meclisin görev süresi boyunca ve meclisi işlevsizleştirilecek biçimde devrinin mümkün olmaması, maddede yer verilen tüm yetkilerin, öncesinde bir anlaşma olmaksızın genel bir biçimde, sınırları belli olmaksızın devrine cevaz veren yasal bir düzenlemenin bulunmaması karşısında, maddede bahsi geçen ve tümüyle meclise ait olduğunda kuşku bulunmayan yetkilerin genel biçimde, muğlak, hangi proje ve anlaşma için kullanılacağı kararlaştırılmaksızın devrine ilişkin meclis kararında hukuka uyarlık bulunmamakta olup, aksi gerekçe ile davayı reddeden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir” denildi.
BAŞKANLAR YANLIŞTAN VAZGEÇSİN
Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararının bozulmasına ilişkin Danıştay kararını Songül Başkaya şöyle değerlendirdi:
“Demokrasiye ve hukuka aykırı olarak alınan kararın yanlışlığı uzun bir hukuki mücadeleyle ispatlandı. Meclis üyesinin hür iradesiyle her konu ve gündemi değerlendirmesine engel olan, oyuna ve iradesine ipotek koyan uygulamaların hukuksuzluğunun yanı sıra geriye dönüşü olmayan kamu zararlarına da neden olduğu açıktır. Belediye taşınmazlarının ve olanaklarının denetimsiz, keyfi ve yanlı şekilde devrine yol açan bu yetki devri bugüne kadar maalesef farklı siyasi görüşten belediye başkanlarınca da kullanıldı. Demokrasiye inanan, hukuka saygı duyan her belediye başkanından bu yanlıştan dönmelerini diliyorum. Halkın oyuyla gelen yüce meclislerin, hukuktan aldığı hakları kullanması kent yönetimlerine zenginlik katar. Aksi durumda demokrasiden bahsetmek mümkün olmaz.”