Sempozyum Düzenleme Kurulu Adına Prof. Dr. İsmail Tufan imzasıyla yayınlanan bildiride “Sempozyum boyunca Türk ve yabancı bilim insanları, toplumsal yaşlanmanın ülkeler açısından yarattığı genel ve özel problemleri tartışarak, çözüm alternatifleri konusunda görüşlerini belirterek ve karşılıklı bilgi transferinin gerçekleşmesini sağlayacak platformların nasıl yaratılacağı sorusuna cevap aradı.” denildi.
Bildiride, “Bu yıl farklı ülkelerden gelen yirmi yabancı bilim insanının katıldığı, çok sayıda Türk bilim insanının söz alarak, ülkemizin demografik değişimlerden çeşitli boyutlarda etkilendiğini vurguladıkları sempozyum, Türkiye’nin Gerontoloji düzleminde dünya ile yeniden kucaklaşmasıdır. VIII. Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumunda, öncelikli olarak ele alınan konular engellilik, sosyal politikalar, evde bakım, yaşlı beslenmesi, yaşam boyu öğrenme, yaşlıların ihmali ve suiistimali, kuşaklar arası ilişkiler, yaşlı hastalıkları, yaşlılara yönelik birinci basamak sağlık hizmetleri, geronteknoloji, kırsalda yaşlanma, yaşlı göçmenler, göç, yaşlanan kadın temaları olmuştur.” ifadeleri yer alırken aynı zamanda “Engelli yaşlıların problemleri, toplumsal yaşama katılamamalarının gerekçeleri ve çözümler üzerinde durulmuş ve gelecekte sayıları çoğalacak olan yaşlı engellilerin ihtiyaçlarına uygun hizmetlere yönelmenin önemi vurgulanmıştır. Yaşlılıkta bakıma muhtaçlık, demografik yaşlanma nedeniyle Türkiye’nin bugün ve yarınki en önemli problemleri arasında yer almaktadır. Sayıları sürekli artan evde bakılan yaşlılara ilk etapta aileleri bakmaktadır. Bu yüzden yaşlılıkta bakıma muhtaçlığın daima aile politikalarıyla birlikte ele alınması gerektiği vurgulanmıştır.” cümlelerine de yer verildi.
Sonuç bildirisinde ayrıca “Üzerine en az konuşulan konulardan biri de yaşlıların bilinçli ve bilinçsiz olarak ihmali ve suistimalidir. Toplumsal bir tabu olarak gizemini koruyan bu problemin de masaya yatırılması gerektiği, hem yerli hem de yabancı bilim insanlarınca vurgulanmıştır. Modernleşme sürecinin karmaşık ve çok boyutlu etkisi, genç ve yaşlı kuşakların ilişkilerinde değişimler ve kuşaklararası çatışma olarak adlandırılan yeni problemin ortaya çıkmasına yol açabilir. Kültür, bu problemin ortaya çıkmayacağının garantisi olarak görülmemelidir. Bu yüzden “yaşlılara saygı” gibi belirsiz ve içi boş kavramlar yerine, “yaşlılara gerçek anlamda saygı nasıl yaratılır ve kalıcı olur?” sorusunun cevaplandırılması gerekmektedir.” ifadelerine de yer verildi.
“Türkiye’de bugün Ulusal Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği’nin öngörülerine göre yaklaşık 950.000 bine yakın demans hastası yaşamaktadır. Bunların yarısını Alzheimer hastaları oluşturmaktadır. Yaşlılarda ortaya çıkan bu hastalıkların tıbbi boyutlarının yanı sıra, sosyal boyutlarının da ele alınması gerektiği, özellikle bu hastalara bakan çoğunu kadınların oluşturduğu aile üyelerinin sorunlarına çözümler bulmanın önemi yerli ve yabancı bilim insanları tarafından vurgulanmıştır.” cümlelerinin yer aldığı bildiride “Bütün bu problemlerin sosyal politikalarla doğrudan ilişkisi vardır. Karar vericiler ve politika yapıcıların bu sonuçları dikkate almaları en büyük umudumuz ve beklentimizdir.” ifadelerine özellikle vurgu yapıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |