Bir otel sahibi, kendisi gibi işadamı olan arkadaşlarına şöyle diyordu KONYSİAD’ın kahvaltısında; “Her sabah erkenden kalkıyorum. Hemen telefonumdan haberlere bakıp, ‘inşallah ben uyurken bir şey olmamıştır’ diyorum”…
O otel sahibi öyle yapıyor da, Antalya organize sanayideki mermerci, metalci, küçük sanayideki elektrikçi, lastikçi, Konyaaltı Caddesi’nde dükkanı bulunan esnaf, Işıklar’da köşe başındaki simitçi onlar da öyle yürekleri ‘Pır, pır’ kalkıyor yataklarından...
Avrupalı siyasetçi ne densizlik etti de, bizimkiler onlara hangi üslupla cevap verdi, yine hangi ülkeyle papaz olduk, kime, ‘Eyyyy…’ dedik, kim bize kızdı da vizeyi yeniden koydu, domatesler sınırdan döndü mü, yasaklı listesine biber eklendi mi?..
Kabusumuz oldu bunlar…
KONYSİAD’ın toplantısında gördüm ki, turizm bu sene de sakat…
Rusya charter uçuşları kaldıracak mı, kaldırmayacak mı konu hala belirsiz.
Turizmdeki yıllık enflasyon yüzde 23’e dayanmış, yabancı turiste verilen fiyatlar hala eski...
İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde fiyatlar tavan yapmış ama yine oluk oluk turist akıyor onlara…
Aha mayıs ayına geldik.
Şimdi de beklentimiz şu; Almanlar, Türkiye’deki bu ucuz fiyatlara dayanamaz ‘U’ dönüşü yapar.
Yani, yine Türkiye’ye, Antalya’ya gelirler…
Kürsüde konuşan KONYSİAD Başkanı Bora Terzioğlu’nun şu sözlerine kulak kabartıyorum;
“Korkularımız olduğu kadar, beklentilerimiz ve umudumuz da var.”
Ne diyelim; Umut turizmcinin ekmeği ye memedim ye…