Uçağa otobüse zam...

Bir terslik var,ihtiyaç olan köprü,yol,tünel yapılsın,ancak yönteminde sanki uygun olmayan bir tarafı var gibi.Geçişler bu kadar pahalı olmamalı,özellikle işleten firmalar geçiş ücretlerini dolar cinsinden hesapladıkları için, burada TL' nin dolar karşısında değer kaybetmesi sonucu geçen vatandaşlarda dolar değil Tl. kazandıkları için çok pahalı geliyor.Düşünün bu gün 1 dolar 5 Tl, ve altında olsa çok daha fiyatlar aşağıda olacak.Ayrıca İstanbul Boğazında iki köprü varken 3.ncü köprünün yapılması gereklimiy di,hadi yaptınız büyük araçların 1 ve 2.nci köprüden geçişleri sanırım yasak ve 3.ncü köprüden geçmek zorundalar.Peki fazladan gidilen yol ve fazladan ödenen ücretler vatandaşa yük değil mi.Kısacası bu kamu özel işbirliği projesi dedikleri bu yöntemde doğru olmayan bir yön var.Bittikten sonra yıllarca hem vatandaş hem de Devlet Bütçesi bunu yıllarca ödeyecekse geleceğimizi de borç altına almışlar demektir.Bütçeyi nasıl kullanmak hükümetlerin işi,peki her yıl bu köprülerin veya buna benzer projelerin maliyetleri kaç yılda bitecekse bütçeden karşılansa ve 'Karayolları ve ilgili Bakanlık' tarafından yapılsaydı bugünkü sorunların hiç biri yaşanmazdı herhalde,1.nci boğaz köprüsünü düşünün veya yapılan Keban,Karakaya,Atatürk barajlarını düşünün, buraları Devlet kendisi yapmadı mı,iyi de yaptılar.Oralarda hiç sorun yaşanmadı,şimdi Çanakkale Köprüsü muhteşem olmuş ve iyi ki yapılmış,ancak yapılma yöntemi sorun çıkarıyor,karşıya gidiş dönüş 400 TL,olacak iş mi, vatandaş bunu nasıl karşılasın.Büyük araçlar hadi ödedi ama bu geçiş ücretini de üzerindeki yüke bindireceğinden yine o malı kullanan vatandaşa yansıtacak.Kısacası basında verilen demeçlerden kamuoyu ancak bir şeyler öğrenebiliyor.Oysa bu vatandaşın ve Devletin kasasından çıktığı için şu sözleşmeler açık olarak yayınlansın ve bu işin uzmanları iyi ve aksayan yönlerini değerlendirsin.Buradan kim kazançlı çıkar derseniz vatandaş karlı çıkar.Ayrıca şehirler arası bağlantılarda bölünmüş yollar varsa, yanına birde otoyollar yapılması binlerce dönüm arazilerin ekim alanlarının yok olması demektir ki yazık.İyi bir planlama yapılması gerekir o istikamette otoyol varsa,bölünmüş yola ne gerek var,bölünmüş yol varsa otoyola ne gerek var.Toplanan vergilerin özellikle üretime öncelik harcanması gerekirken, maalesef son 20 yılda dağa taşa paralar harcandığı için, artık ödeyemeyecek hale geldiğimiz borç yüküyle karşı karşıyayız.Onun içindir ki maliye acemilerin elinde heba oldu gitti.Merkez Bankası deseniz kamuoyuna yansıdığına göre ve bu işin uzmanlarına göre ekside,yani para pul yok.Dışarıdan sürekli borç bulunarak çark döndürülüyor,peki bir gün borç bulunamazsa ne olacak.Ayrıca temel gıda maddelerimizi üretemez hale gelerek,dışarıya bağımlı hale geldiğimizi şu Rusya,Ukrayna savaşı gösterdi.786.000 km karelik toprağımız olacak ve karnımızı doyurmak için ekip dikemeyeceğiz,burada yanlış giden bir şeyler var,olacak iş değil.Devlet elektrik,gübre,şeker,yağ,buğda gibi maddelerin üretimini özel sektöre bırakırsa gelinen noktada fiyatlara yetişmek mümkün olmaz.Et süt konusuna hiç girmeyelim 1 kğ et 150 Tl.lere doğru yolculuk yapıyor,1 kğ süt ise 10 Tl.lere dayanmış.Vatandaş 3 Tl.lik ekmeği alamayacak duruma geldiğinden, Belediyelerin halk ekmek büfelerinde kuyrukta,oda sınırlı sayılı herkese yetmiyor.Kısacası asgari ücret 4250 Tl,bir ay boyunca vatandaş bu parayı bozduracak ve bütün bunları karşılayacak öyle mi.Bunlara karar veren beyler,bir ay bırakın asgari ücreti ayda 10 Bin TL, ile geçinsinler görelim.Öyle sırça köşklerinizden atmayla olmuyor.