Konda Araştırma Şirketi tarafından ilki 2006 yılında yapılan "Biz Kimiz/Toplumsal Yapı Araştırması" çalışmasının 2010'da yeni verilerle güncellenen hali "Kürt Meselesinde Algı ve Beklentiler" adlı araştırması İletişim Yayınları tarafından yayınlandı. 'Kürt Meselesi'nde algı ve beklentiler' isimli kitap, KONDA araştırma şirketinin biri Eylül 2006, diğeri Temmuz 2010'da yaptığı iki ayrı araştırmadan yola çıkılarak hazırlandı.
Eylül 2006 tarihinde Türkiye genelinde toplam 47 bin 958 kişiyle, Temmuz 2010'da 10 bin 393 kişiyle yapılan araştırma, 59 il, 374 ilçe, 902 mahalle ve köyde gerçekleştirildi. Araştırmada, "Son yıllarda Kürt açılımı gibi konularda eksikliklerini bir yana bırakırsak, cesur adımlar atan ve liberal bir söylem kullanan AK Parti; değişimi engellemeye çalışıyor görünümü veren ise CHP oldu. Bir anlamda bu konularda AK Parti yönetiminin toplumun ve tabanının önünden gitmeye çabaladığını, CHP'nin ise geriden gittiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak son dönemde CHP liderliğinin de değişimin önünde olmak arzusunu gösteren bir söylem kullanmaya başlaması, bu konuda olumlu bir gelişme. Tabii belirleyici olan söylemden çok, uzun vadeli pratikler ve parti örgütünün çalışması olacaktır. Etnik farklılıklar konusunda söylem ve politikaları tabanın tercihleriyle en uyumlu olan partinin MHP olduğu söylenebilir" ifadeleri dikkat çekti.
TÜRK KÜRT AKRABALIĞI
Araştırma sonuçlarına göre Türkler'in yüzde 57,6'sı gelin veya eş olarak, yüzde 53,5'i iş ortağı olarak, yüzde 47,4'ü komşu olarak bir Kürt'ü istemiyor. Buna karşılık Kürtler'in de yüzde 26,4'ü gelin veya eş olarak, yüzde 24,8'i iş ortağı olarak, yüzde 22,1'i komşu olarak bir Türk'ü istemiyor.
Araştırma sonuçlarına göre, bölge Kürtleri Öcalan'ı yüksek bir oranda muhatap olarak görseler de çözümü siyasi kurumlar içinde aramakta. BDP'yi çözümü sağlayacak kurum olarak görenlerin oranı yüzde 40.9 iken yüzde 30'luk oranda AK Parti ve yüzde 10.4'lük bir oranda da Meclis/partiler/işbirlikleri yanıtları verildi.
KÜRT VE ZAZA ORANI
2006'daki araştırmada Kürt ve Zaza olduğunu söyleyenlerin nüfus içindeki oranı yüzde 15.7'yle 11 milyon 445 bin iken, bu sayı 2010'da yüzde 18.3'e çıkarak 13 milyon 261 bine ulaştı. Sadece Kürt kimliğini söyleyenlerin oranı 2006'da yüzde 13.4'ken, dört yılda bu oran sadece yüzde 1.3 arttı. Zaza kimliğinde artış ise, 1.4. Aynı şekilde, kendi kimliğini Türk olarak tanımlayanların oranı 2006'da yüzde 76.7 iken, bu oran 2010'da yüzde 78.1 çıktı. Türk, Kürt ve Zaza kimliklerindeki artışın, 'diğer kimlikler'le tanımlamadaki azalışında etkili olduğu görüldü. Kürtlerin dağılımı, Güneydoğu'da yüzde 27, Doğuanadolu'da yüzde 39, İstanbul'da yüzde 18'ken, tüm Karadeniz'de sadece yüzde 0.3 oranında kalması dikkat çekti.
Tüm Türkiye nüfusu içinde Türkler yüzde 73,6 ile 53 milyon 377 bin, Kürtler ve Zazalar yüzde 18,3 ile 13 milyon 261 bin, diğer etnik grupların toplamı ise yüzde 8,2 ile 5 milyon 915 bin. Türk-Kürt arasında akrabalık ilişkisi olanlar da 3 milyon 500 bin dolayında.