'SARAY'A GİDEN BAHÇELİ'
"Kurulan Bakanlar Kurulu bir koalisyon hükümeti değildir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Bu bir teknokrat hükümetidir. Hayır kilitlenmesinin dışında kişilere teklif yapılacaktır Bakanlar Kurulu için. Ben de 30 yıldır siyaset yapan biriydim. Saray'a giden ve Erdoğan'la görüşen kişinin sayın Bahçeli olduğunu düşünüyorum. Şaka yapmıyorum."
-Böyle bir teklif bekliyor muydunuz?
Tahmin ediyordum. Sorumluluk tüm siyasi partilerindir diye.Türkiye'de dört tane girmiş siyasi parti var. Bir tanesi etnik ırkçılık yapıyor onu dışarı çıkartırsak üç parti kalıyor. Diğer üç partinin meseleyi çözemediği ortaya çıktı. Şuandaki koasliyon değildir. Koalisyon hükümeti de değildir. Anayasal zorunluluktan doğan seçim hükümetidir. Ben 30 yıldır siyaset yapıyorum.. Basında medyada bir takım söylentiler vardı. Olması olasılığını yüksek buluyordum.
Sayın Davutoğlu Dışişleri Bakanı iken kendisi ile görüşmüşlüğümüz var. Belli dostluğumuz da var. Sayın Başbakan Başbakanlık görevini üstlendiği tarihten itibaren benim bakanlık teklifimi başbakanlığa göndermeme kadar ilişki sıfırdır.
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?
"Baykal görüşmesi yapıldığında bir MHP'li de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü" denilen MHP'li siz miydiniz?
Ben onun sayın Bahçeli olduğunu düşünüyorum. Tahmin ediyorum ama MHP'deki saygıdeğer arkadaşlarımız bu konuda açıklama yaparlarsa tahminin ötesinde de yorumlara girerim.
İroni mi yapıyorsunuz?
Hayır. Hiç şaka yapar bir halim var mı?
Beni baypas edip divan toplantısı bile yaptılar. Bakanlık falan ortada yoktu. Benim uzlaşmacı kişiliğimi biliyor. 7 Haziran günü seçim yasakları süreci içinde yurt dışı oylarda yakılma olduğunu söylediler.
AK PARTİ’Yİ SEÇME SEBEBİ NE?
Ben MHP’nin görüşünü ifade edebilecek adayın gösterilmesinden yanaydın. Ekmeleddin Bey’i tanırım onun şahsı ve entelektüel kişi ile ilgili değildir söyleyeceklerim. Genel Başkan yanlış projenin peşine gitti. Ben kendisi ile konuşmaya kalktığımda "Tuğrulcuğum yanlışsa benim yanlışımdır, bunu üzerime alıyorum" dedi. Ben sadece bunu ifade ediyorum. Ekmeleddin İhsanoğlu, MHP için doğru cumhurbaşkanı adayı değildi. Bunun sorumluğunu almadı.
Üslup ve birikim itibari ile doğru aday olmayacağını düşündüm MHP açısında en doğru adayın Devlet Bahçeli beyin olması gerektiğini ben kendisine arz ettim.
Aramızda görüş farklılığı var. Bahçeli’nin istişare etmeden kararlar verdiğini gördüm. Kendi başına karar verdiği halleri gördüğüm için.
“ELİNDEN İSTİFA DİLEKÇESİNİ ALDIRDI”
Devlet Bey’in siniri geçseydi MHP’den aday olurdum. Ben hiçbir zaman üç seçimde kendi kendime dosya hazırlayıp MHP’den adaylık için başvurmadım. 2007 Mayıs ayı idi aday adaylıklarının belirlenmesi için Bahçeli beni davet etti ve kendisi dedi ki ‘ Ben dosya hazırlattım imza at beraber Meclis’e girelim’ 2011 seçimleri oldu ben Bahçeli’yi ziyaret ettim tamam diyorsanız benim müraacatım olmayacak dedim. ‘Hayır’ dedi, ‘Müracaatını yap dedi. 2015 Haziran seçimleri öncesinde de sayın Genel Başkanı ziyaret ettim ‘Yok yok evrakını hazırla, son güne bırakma, evrakını hazırla’ dedi.
Bana yakın gördüğü çaycıyı istifaya zorladı. Bana yakın olduğu için işçiyi işten çıkardı. Asgari ücretle çalışan kişinin ekmeği ile oynanmamalı siyasi sebeple. Elinden istifa dilekçesi aldırdı.
Rahmetli sağ olsaydı AKP-MHP koasliyonu kuruldu. MHP topyekun koasliyona girseydi kendi icra ederdi söylediklerini. Rahmet Türkeş Türk milliyetçisi idi. En önemli vasfı Türk milliyetçisidir. Bunların herhangi birini alıp tahlil etmeye kalktığınızda Türkeş’in ana fikri Türk milliyetçiliği idi. Partiler araçtır.
MHP’YE DAVA AÇACAK MI?
Çocuklarım, yakınlarım tercihim desteklediler. Bazı yakınlar çılgınca buldular. Ben kendimi şilep gibi tarif ederim çok düşünürüm karar verdim mi ondan dönmem.
Tebligatı bile usulüne göre yapamıyor arkadaşlar. Noterden yaparsanız, kazak kravat yollar gibi kargo şirketi ile seni attık diye kağıt yollanır mı?Kanuni haklarım saklıdır, dava açma hakkım var.
NEDEN KOALİSYON KURULMADI?
Benim gözlemlediğim taban ve üst ile kopukluk var.
MHP’DEN İHRAÇ SÜRECİ
Ben milletvekiliyim anayasal talep geliyor. Ben de seçim hükümetinde bakanlık teklifini kabul ettim. 2 aylık kısa anayasal görevi kabul ettim. Bunun için çaycı istifa ettirildi, sonra disipline verildim. Ben ne yapmışım. Seçim hükümetinde görev kabul etmişim.
“EN KRALINDAN ÜLKÜCÜYÜM”
İlk başta bir iki tehdit aldım. Çok hafif buldum. Ben en kralından ülkücüyüm. MHP'nin içinde yüzde 95 destek mesajları geldi.
“DEVLET BEY YİNE SURATINI ASMIŞTI”
Tayyip Bey Cumhurbaşkanı seçildikten sonra dosya göndererek Türk Kurultayları için görüşmek istedim. Kendisi randevu verdi. Tayyip Bey cumhurbaşkanı olduktan sonra Köşk’e giden ilk muhalefet milletvekiliyim. Devlet Bey yine suratını asmıştı.
“ERDOĞAN İLE GÖRÜŞENİ PARTİDEN ATARIM DEMEK YANLIŞ TAVIR”
Amerikan Devlet Başkanı ile görüşmeye millet para ödüyor. İngiliz Başbakanı ile görüşünce siyasetçiler kendilerini önemli hissediyorlar. Nasıl ülkeyiz ki Türkiye’nin milliyetçi partisi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile görüşmeyi suç kabul ediyor ve görüşeni de partiden atıyor. Birçok insan yabancı ülke liderleri ile görüşmeye özenirken Tayyip Bey’in siyasetini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz yüzde 52 ile seçilmiş cumhurbaşkanı. Bir şey var ki yasal seçilmiş cumhurbaşkanı. Görüşeni partiden atarım demek… Sen Türkiye’de yasamamış cumhurbaşkanı adayı çıkaracaksın milli cumhurbaşkanı ile görüşeni partiden atarım diyeceksin.Yanlış bir tavır.
“VALLAHİ DE BİLLAHİ DE…”
Bir gün Başbakanlık ikametgahında sayın Başbakan bana dedi ki ‘Ne oldu parti ile ihraç meselesinde süreç?’. Devam ediyor dedim. ‘Bu hafta listeler verilecek sizi listelere koyarlar mı’ dedi. Zannetmiyorum dedim. ‘Ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ dedi. Ben siyasete devam etmek istiyorum dedi. ‘Ben anladım, görüşeceğiz sonra’ dedi.
Be odasından çıktım. 16 ya da 18 akşamı özel kaleminden aradılar. Ben evrakları MHP için hazırlamıştım. Bahçeli’nin öfkesi geçip ‘Gel bakalım’ derse diye hazırdı. Ben onları Başbakan’a yolladım. Sonrasını bilmiyordum. Sayın Başbakan aradı. ‘Ankara ikinci bölge için aday listesine yazdık sizi sakıncası var mı? Cemil Bey ile çalışacaksınız’ dedi. 15.30’da öğrendim 17.00’de listeler YSK’ya gitti. Vallahi de billahi de. Şuan Ak Parti’nin milletvekili adayıyım.
1 KASIM’DAN SONRA TÜRKİYE
1 Kasım’da aynı seçim sonuçları çıkar ise Allah muhafaza. Ne olacak? Üçüncü seçim olabilir mi? Hayır olamaz. Ne yapılacak? O zaman akılalmaz ya da aymaz ile koalisyon yapacaksın. Türk siyasetini bu sıkıntıdan nasıl kurtarırsın sorusu geliyor? İkinci seçimin neticesinde bir partinin tek başına iktidarının temin edecek çalışmanın içinde olursa Türk demokrasisine katkı sağlarsın. 3 siyasi partimiz var. Bunlardan hangisi iktidar olmaya daha yakın diye baktığımızda AK Parti açık ara önde. Demek ki sıkıntılı durumdan aynı şahıslarla Türkiye’yi müzakere sürecine sokarsın bir partide birleşmek, bütünleşmek o partinin tabanında koalisyon yaparak bunu tek başına iktidara getirmek sureti ile sıkıntılı süreçten çıkartırsın. Ben bunu sağlamaya çalışıyorum. Bunların hepsi bir araya gelecek Türkiye’yi bu sıkıntıdan çıkartacak. MHP’li seçmene de diyoruz ki sen koasliyon istiyordun benim konuştuğum insanlar var. Peki senin tependeki 50-100 kişi sebebi ile olmamış koasliyon ile tabanda temin edelim. MHP’nin Başbakanlık Divanı, bana haber verilmedi.
MERAL AKŞENER'iN ADAY OLMAMASI
Meral Akşener'in aday olmamasına yazık diyorum.
MERAL AKŞENER'E AKP'DEN DAVET GİTTİ Mİ?
Bildiğim konu değil. Kendisine karşı takınılan tavrı uygun bulmadığımı ifade etmek istiyorum.Meral Hanım Meclis Başkan Vekilliği yaptı. Kendisini çağırıp hem 8 yıl sana nasip olsu, sen güzel yönettin, iftihar ettik ama diğer arkadaşları da değerlendirmek isterim sen milletvekilliğine devam et denilseydi. 'Hayır' demezdi. Gidip gazeteye muhabbet yaparken o muhabbetin aksesuarı haline getirmenin manası var mıydı? Seçim bittikten sonra şahsiyet gazeteye gidiyor. Araba, tespih muhabbetinin ardında çerez yapılıyor. Yakışır mı? Yakışıksız.