Cumhurbaşkanı yine sert konuştu ve bir anlamda uyardı: "Bunlar iyi günler. Daha neler olacak, neler."
Bir siyasî parti liderine gözdağı verdi, ayar çekti. Mutlu olmuş gibi, bu sözleri biraz da gülerek anlattı. Ben şaşırdım, inanmak istemedim ve korktum. Neden mi koktum? Cumhurbaşkanı seçilir ve göreve başlamadan önce yemin eder. Parti ve siyasi görüş ayrılığı yapmayacağını, 83 milyon nüfusu kucaklayacağını, ülkenin ve insanların huzurundan sorumlu olacağını söyler. Bu yemin ulusa verilen bir sözdür ve o kişiye güvenin teminatıdır. Şimdi bekleyelim ve daha neler olacak görelim.
DENSİZ DİN GÖREVLİSİ
Taksim'de yıllardır hayali kurulan cami açıldı. Ayasofya'da ibadet yerinde bir tören düzenlendi. İmam sıfatı olan din görevlisi, Cumhurbaşkanı'nın gözlerinin içine bakarak, Atatürk için "kafir", "zalim" dedi. Allah için yapılan mekanda bu sözleri duyunca ne yapabilirsiniz? Birinci şık, sessiz kalmazsınız. Örneğin, o müptezelin gözlerine bakarak, kızgın bir bakışla tepkinizi gösterir, kalkar gidersiniz. Hiç öyle bir tavır olmadı. Herkes kuzu kuzu oturdu. Tepki filan yok, bir alkışları eksikti.
Pervasız "kukla"nın ipi kimin elinde ise, haddini aşıyor ve Cumhuriyetin kurucusuna hakaret ediyor.
Aşağılık bir piyonun ağzından çıkan küfür ile Atatürk'ün değeri düşmez. Ayette olmayan kafir kelimesini ekleyerek Kur'an'ı bozan bir yobazdan söz ediyoruz. O yaratık özür dileyecek ve o görevi bırakacak.
HAKKIMI HELAL ETMEDİM
"Delil olmadan birisine kafir diyen, dinden çıkmış olur" diye biliniyor. Bu yoksul halktan toplanan vergilerle, en büyük bütçeye sahip kurum olacaksın. Diyanet İşleri Başkanlığını kuran ve Türkiye Cumhuriyetine armağan eden Atatürk'e hakaret edeceksin.
Din ve diyanet bu kafa yapısında olan sizin tekelinizde değil ve olamaz. Ben böyle geri zekalı hocalara hakkımı helal etmiyorum. Aldıkları maaşlarda bulunan payım haram olsun diyorum.
Ayasofya'ya imam olmak için galiba Atatürk'e en çok küfür edenleri göreve getiriyorlar. Mandacı tiplerin yüz yıl sonraki artıkları, günümüzde adeta meydanı boş bulmuş, at koşturuyor. Bu ülkenin havasından aldığınız nefes, bu halkın vergilerinden götürdüğünüz maaşı hak etmiyorsunuz.
Atatürk, 29 Ekim 1933 tarihinde şunları söylüyor: "Bahtiyarım ki milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım."
KENDİ BACAĞINA KURŞUN
Cumhurbaşkanı geçen hafta ABD'nin 20 dev şirketinin yöneticileri ile internet ortamında görüştü, Türkiye'deki ekonomik ve sosyal gelişmeleri anlattı. O günlerde ABD'nin 650 milyar dolarlık 2 fonu, Ermeni diasporasının baskısı sonucu Türkiye'den çekilme kararı aldı. Kamu fonları, yatırım yapacağı ülkenin adalet, sosyal yapı, eğitim, huzur, toplumsal barış gibi konularına da bakıyor.
Ne yazık ki son dönemde kullanılan üslup, iç politikadaki olumsuzluklar, adalete güvenin kaybolması, resmi kurumlara güvensizlik, yabancı yatırımcıların ülkeden çıkışına yol açıyor. Bizimkiler içeride oynak oy tabanlarına oynarken, dışarıya verdikleri görüntü ile kendi ayaklarına kurşun sıkıyor. Yaralı bacakla ancak "topal ördek" yürüyüşü olur. Halk bu durumu hak etmiyor. Olan büyük Türk ulusuna oluyor.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |