Prof. Dr. Osman Nidai Özeş, tıbbi biyologlar Gökçe Erdoğan, Ece Çopuroğlu, Gökhan Ertosun, Zehra Hapil ve Özlem Yılmaz ile birlikte AÜ Teknokenti'nde 2010 yılından bu yana yürüttükleri çalışmalarda, akciğer ve karaciğer fibrozu tedavisinde kullanılmak amacıyla tıbbi bitkilerden organik moleküller izole edip, bunların kimyasal yapılarını aydınlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Özeş, bu molekülü siroz hastalığının hücre modellerinde test edip bunların aktif ilaç olabileceklerini gösterdiklerini kaydetti.
PATENT BAŞVURUSU YAPILDI
Aktif bileşiklerin laboratuvar ortamında sentetik olarak üretilebilir 72 türevini geliştirdiklerini aktaran Prof. Dr. Özeş, "Bu bileşiklerin orijinalliği ve patentleşebilir olduğu İsviçre Patent Ofisi tarafından tescil edildikten sonra Antalya Teknokenti'nde faaliyet gösteren Destek Patent Ofisi'nin yardımıyla, bileşiklerimizi patent korumasına almak için 3 Mayıs 2017 tarihinde USA Patent Ofisi'ne resmi patent koruması için başvuru yaptık" dedi.
TÜBİTAK DESTEKLEMEDİ
Akciğer ve karaciğer fibrozu tedavisinin oldukça zor olduğunu, akciğer fibrozuna karşı ilk ilaca 2014 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayı alındığını söyleyen Prof. Dr. Özeş, "Söz konusu ilacın moleküler hedefinin ve etki mekanizmasının aydınlatılmasını 2002-2007 yılları arasında bunu geliştiren şirkette direktör olarak çalıştığım sırada ortaya çıkarmıştım. Fibrozis konusundaki bunca deneyimime rağmen geliştirilen ilaç adaylarının desteklenmesi için 2013-2016 yılları arasında TÜBİTAK'a yapılan proje başvuruları dayanaksız gerekçelerle desteklenmeye layık görülmemiştir" diye konuştu.
FARELER ÜZERİNDE DENENİYOR
Söz konusu ilaç adaylarını fare modelini kullanarak her iki fibroz hastalığına karşı başarıyla test ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Özeş, modern biyoteknolojinin ülke bilimi ve yaratacağı katma değere katkılarının farkında olduğunu söyledi. Prof.Dr. Özeş, "Ülkemizde ilaç endüstrisinin geliştirilmesine yönelik çabaların, yetersiz ve ilgili kurumlarda oluşturulan değerlendirme panellerinin konu hakkında temel ve endüstriyel deneyimi olmayan kişiler tarafından değerlendirildiğine inanıyorum. Bu bağlamda bu konuya devletin daha fazla özen gösterip bu konuda sanayi deneyimi olan kişilerin öne çıkarılması ve projelerin daha gerçekçi panelistler tarafından değerlendirilmesi gerekir. Özellikle TÜBİTAK ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konuya öncelik vererek, yola çıkan araştırmacıların ihtiyacı daha büyük bütçelerle desteklenmeli ve proje ürünleri piyasaya çıkana kadar bu desteğin devam etmesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.
Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)