2012 turizm sezonu kimseyi mutlu etmedi. Kimsenin de ağzını bıçak açmıyor. Ne oldu, neden turizmde gerileme yaşanıyor? Bu ve bunun gibi soruları kapalı kapılar ardında bir birlerine soruyor mu turizmciler bilmiyorum açıkcası.
Rus turist sayısında düşüklük var. Ondan da önemlisi, Rus’ların ceplerinde akrep olduğu gerçeği. Bilindiği gibi Kemer bölgesi Rus tatilcinin en çok tercih ettiği bölgelerin başında geliyor. Otellerde su sporları yapan bir arkadaşım, şaşkındı; “Ben böyle birşey görmedim. Oysa Ruslar bayılırdı eğlenceye, gece hayatına ve su sporlarına. Ama sanki birileri Rusların para harcamasını yasaklamış gibi” diyordu.
Belek bölgesinde Avrupalı tatilci çoğunlukta. Onlar zaten tam dinlenme modundalar. Çok gerekmedikçe eğlence için para harcamaz. Harcamıyor da zaten. Adını söylemeyeyim ama bazı turistik bölgelerde birkaç turizm esnafı bir gecede dükkanını kapatıp kaçmaya başlamış.
Otelciler sessiz. Ama çığlık çığlığa olduklarını duyuyorum. Özellikle otelini yenileyen, yeni otel açanlar kredi borçlarını ödeyemez duruma düşmüşler.
“Benden duyma ama...” diye anlattı bir turizmci arkadaşımız. Birçok otelin sahibi ve yöneticisinde, borçlarını ödeyemez duruma düşeceği kaygısı başlamış. “Ve korkarım ki bu kaygı boşa çıkmayacak. Bir çok işletmeyi sezon sonunda sıkıntılı günler bekliyor. İşletmeler el değiştirebilir. Bankalar icra başlatabilir. Bu da birçok otelin yabancılara satılmasını gündeme getirecek sanırım” diye felaket senaryosu yazdı.
Senaryo diyoruz ama dikkat edilmesi gereken şu bence; oteller Rus iş adamlarının eline geçebilir. En azından ortaklıklar gündeme gelebilir.
Bunun ne anlama geldiğini sektör iyi bilir. Ülkeye gelecek yabancı paranın bir kısmının gelmeyeceği demek. Otellerin çok çok ucuza pazarlanacağı demek. Türk sahipli tesislerin rekabete dayanamayacağı demek.
Peki bu çığlıkları duyan var mı. Benim bildiğim yok. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar bu durumu görmüş olmalılar. Otelcilerin bu sessiz çığlığına kulaklarını tıkamamalılar. Ve en kısa zamanda çözüm yollarını belirlemeliler.
Aslında yılın başında İTB Berlin ve Rusya MİTT fuarlarda durumun ciddiyeti belliydi. Rakip ülkeler İspanya, İtalya ve Yunanistan fiyat düşürmeye başlamıştı. Zaten ekonomileri de bunu gerektiriyordu. Ama bizim turizmciler ve yetkililer bunu göremediler sanırım.
İş işten geçmeden turizm için çalan tehlike çanlarının bir an önce susturulması gerek. Gelecek yıllar için gerekli adımlar atılıp tanıtım atağına geçilmeli.
Tabi komşularımızla olan siyasi ilişkilerimizin seyri önemli. Bunu da hep birlikte bekleyip göreceğiz...