Başkan Türel, “100 metreyse 100 metre, 10 bin metre ise 10 bin, beraber koşacağız. Ben sizlere güveniyorum, sizin de bana aynı şekilde güvenmenizi istiyorum. Hadi gari, artık bahanemiz yok” dedi
Resort Dergisi tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Turizm Kongresi’ne Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Valisi Muammer Türker, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Thomas Cook Group Ceo’su Dr. Peter Fankhauser ve çok sayıda turizmci katıldı. Kongrenin açılışında konuşan Başkan Türel, şunları söyledi:
“Hep beraber koşacağız, kendimizi yenileyeceğiz, tesislerimizi yenileyeceğiz, şehrimizi yenileyeceğiz, teknolojimizi yenileyeceğiz ve hedefimizi sürekli yükselteceğiz. Siz de hedef büyüteceksiniz biz de hedef büyüteceğiz. Önümüzde gelecek sene Kasım ayında G20 Zirvesi ve 2016’da da EXPO var. Hem G20’den hem de EXPO’dan azami faydayı elde etme noktasında hepimizin gayret göstermesi, turizm sektörü olarak sizin de daha aktif olmanız lazım. Ben seçimde ‘Hadi Gari’ diye Antalya’nın sözünü kullandım. Burada da size aynı şekilde sesleneyim. Hadi gari, artık bahanemiz yok” diye konuştu.
GÜN HABER DİYOR Kİ…
Sayın Türel;
Konuşmanızın bütününden anlaşılıyor ki, turizmciyi şevke getirmek, birlikte bir şeyler yapmak istiyorsunuz.
‘Hadi gari’ sözü, bir işi yapmaya nazlanan, isteksiz, gönülsüz kişiler için söylenir.
Durum da aynen öyle…
‘Beraber koşalım’ diyorsunuz ya…
Boşuna…
Onların keyfi yerinde…
Kıllarını kımıldatmaya, ellerini taşın altına koymaya niyetleri yok anlaşılan.
‘Sizlere güveniyorum’ diyorsunuz.
Güvenmeyin.
Yarı yolda bırakırlar.
Gazete arşivleri bunun örnekleriyle dolu…
‘Tamam’ derler sırt üstü yatarlar.
‘Tamam’ derler, ellerini ceplerine atmazlar.
‘Tamam’ derler, her şeyi devletten beklerler.
Çok uzağa gitmeye gerek yok.
Kundu turizm yolu bunun çok çarpıcı bir örneği değil mi?
Antalya’da bir çok ulusal veya uluslararası etkinlik yapılıyor veya belediyeler olarak sizler de yapıyorsunuz.
Hangisine sponsor oluyorlar.
Sektörün çekmesi gereken yükü şehir merkezindeki birkaç otele yıkıyorlar.
Hangisi etkinliği kataloglarına alıyorlar.
Şehri pazarlayan turizmci gördünüz mü?
Varsa yoksa otelleri, motelleri, tatil köyleri…
Acenteler bir alem, otelciler ondan alem…
Ortak dertleri doldur, boşalt…
Şöyle bir 10 yıl öncesini hatırlıyorum, bir de dönüp günümüze bakıyorum.
Heyecan yok…
Yıl sonunda ne kazanmışlar ona bakıyorlar.
Şehir ölmüş bitmiş umurlarında mı?..
Fettah Tamince’nin yapıp devlete bağışladığı bir okul dışında hangi babayiğit turizmci,
Antalya’ya ne yapmış.
Kimin ne eseri var?
Hep bana, hep bana olmuyor beyler…
Şehirden kazandığınızı biraz şehre akıtmanın zamanı gelmedi mi?..
Ben de bu konuda Türel gibi, ‘Hadi gari’ diyor ve ekliyorum;
“Yeter kazandığınız, biraz da şehre faydanız dokunsun.’