Mehmet Bülent Deniz, Antalya'da federasyona üye derneklerin başkanlarıyla bir araya gelip basın toplantısı yaptı. Geçen 28 Mayıs'ta yürürlüğe giren yeni tüketici yasasını değerlendiren Deniz, siyasi iktidarın çok üzerinde durduğu bu yasanın bir devrim yasası olmadığını iddia etti. Deniz, bu yasayla tüketicilerle bankalar arasında kaos haline gelen problemlerin tüketici aleyhine çözümlendiğini savundu.
HAKSIZ KAZANÇLAR MEŞRULAŞTIRILDI
Türkiye'de yaklaşık 7- 8 yıldır tüketicilerle banka ilişkisinin sağlıklı yürümediğini, sistemin sürekli olarak banka lehine birtakım düzenlemeler getirdiğini, tüketicinin mağdur olduğunu aktaran Deniz, bu konuda açılan davaların ve başvuruların ise çoğunlukla tüketici lehine sonuçlandığını söyledi. Buna karşılık bankaların haksız aldığı, yargı kararıyla tespit edilmiş faiz ve komisyonların BDDK tarafından yapılan düzenlemeyle hukuki meşruiyet kazandığını ileri süren Deniz, şöyle devam etti:
"Biz bunu 'kuzunun kurda teslim edilmesi' olarak görüyoruz. Çünkü BDDK; bankacılık sektörünü regüle etmekle, düzenlemekle görevlidir. Kuruluş yasasındaki görevleri arasında tüketicinin haklarını korumak olduğu halde, BDDK kurulduğu 2002'den bu yana tüketici lehine hiçbir karar almış değildir. Bu kurumun bankaların hizmet ve komisyonlardan alacağı ücret ve komisyonlarla ilgili tüketici lehine düzenleme yapmasını beklemiyorduk zaten. Nitekim BDDK tarafından hazırlanıp yürürlüğe giren yönetmelikle artık bizim mücadele ederek dişimizle, tırnağımızla yargıdan aldığımız haklılık kararlarının anlamı kalmadı. 28 Mayıs'tan sonra tüketici bankaların kucağına bir kez daha, bu kez BDDK eliyle, ne yazık ki tüketici yasası eliyle itilmiş oldu."
SADECE KARTTAN MİLYARLAR KAZANIYORLAR
Yasanın tüketicileri rahatsız ettiğini savunan Deniz, bankaların sadece kredi kartı aidetlarından 60 milyon kart için her birinden 50 TL alındığı varsayılırsa yılda ortalama 3 milyar TL kazandığına dikkat çekti. "Taş atıp elleri yorulmuyor" diyen Deniz, kartın gerçek maliyetinin 1 dolar bile olmadığını söyledi.
ÖDENEMEYEN BORÇLAR ARTIYOR
Deniz, yakın bir süreçte ödenemeyen borçlarla ilgili tüketiciler arasında bankalarla ilgili çok ciddi patlama olmasından endişe ettiklerini de söyledi. Kamu alacaklarını yeniden yapılandıran torba yasa çıkartılırken, bankalara borçların da yapılandırılmasını talep ettiklerini, ancak dikkate alınmadıklarını söyleyen Deniz, kredi kartları ile tüketici borçlarında rekor seviyeye doğru gidildiğini söyledi.
ZORUNLU OLMADIKÇA BORÇLANMAYIN
Tüketicilerin fakirleştiğini savunan Deniz, "Bankaya 1000 liralık kredi kartı borcu asgari tutar ödenerek ancak 54 ayda kapanabiliyor. 1000 lira için 54 ay bankaya çalışan tüketicinin yaşamak zorunda kaldığı Türkiye'de tüketicilere tavsiyemiz, banka borçlarını mümkün mertebe artırmamaları yolunda hareket etmeleridir" dedi.
SOKAĞIN ENFLASYONU YÜZDE 25
Konuşmasında enerji dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesiyle mağduriyetlerin arttığını da savunan Mehmet Bülent Deniz, TÜİK'in açıkladığı enflasyonla sokaktaki enflasyonun farklı olduğunu ileri sürdü. "Türkiye'deki enflasyon TÜİK'in açıkladığı gibi yüzde 9'lar seviyesinde değil, sokağın enflasyonu yüzde 25-26 seviyesinde" diyen Deniz, eylül ayında elektriğe yapılan yüzde 9'luk zammın etkisini göstermeye başladığını söyledi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) -