Ev hanımı Zühra Kızgın 3 yıl önce geniz akıntısı, kulak çınlaması, yüksek tansiyon şikayetleriyle doktora başvurdu. Burnunda kemik eğriliği ve geniz eti büyümesi teşhis edilen Kızgın, ilk ameliyatını oldu. 4 ay sonra kulak ağrıları başlayan Kızgın'ın burnu sönmeye ve burnunun her iki tarafına etler yapışmaya başladı. Nefes almakta güçlük çeken Zühra Kızgın, bugüne kadar 4 amelayat daha olmasına rağmen her geçen gün daha da kötüleşti.
Ayakta durmakta ve yürümekte zorluk çeken Kızgın, nefes almak için bir yöntem geliştirdi. İki ucu açık tükenmez kalem gövdesinden kestiği küçük parçaları burun deliklerine yerleştiren Zühra Kızgın, bu sayede burnundan nefes almaya başladı. Zühra Kızgın, "Doktorların verdiği kauçuktan yapılan bir aparat vardı. Ancak burnuma taktığım zaman çok acı veriyordu. Ben de bu yöntemi geliştirdim. Bunlarla yaşam konforum kauçuk aparata göre daha iyi" dedi.
'TEDAVİ OLUP İYİLEŞMEK İSTİYORUM'
Nefes alması zorlaştıkça evinden çıkamaz hale geldiğini anlatan Kızgın, tüm gününün kentin gecekondu semti Kepezaltı'nda iki odalı evin bir odasındaki yatakta geçtiğini ve elinde tansiyon aletiyle yaşamak zorunda kaldığını söyledi.
Düzenli olarak bir hastanede yatıp tedavi görmek ve iyileşmek istediğini kaydeden Zühra Kızgın şöyle konuştu:
"Herkes nasıl yaşıyorsa ben de öyle yaşamak istiyorum. Boğazımdaki yaralardan bir bardak çay bile içemiyorum. Sürekli boğaz ağırısı, sürekli yüksek tansiyon, beynimde oluşan basınçlar. Evimin işini yapamıyorum. Çocuğumun elinden tutup gezdiremiyorum. Hiçbir yere çıkmıyorum. Tüm hayatım bu yatakta geçiyor. Yetkililer sesimi duyup tedavi olmamı sağlasın."
Emre BAYLAN / ANTALYA, (DHA) -