Trakya'da kirliliğiyle gündemde olan Ergene Nehri'nin kolu olan Kırklareli'ne bağlı İnece beldesinden geçen Teke Deresi, Dokuzhöyük köyü bölgesinde, kirli akmaya devam ediyor. Derede, balık ölümlerinin yaşandığını belirten köy halkı, hayvanlarının su ihtiyaçlarını gideremediğini dile getirdi. Bölgede binlerce dönüm tarım arazisinin sulandığı dere, çevreye ağır koku yayarken köylüler, bölgede kurulan mandıra ile hayvan çiftliklerinin kirliliğe neden olduğunu öne sürdü. Derenin rengini, mandıralardan bırakılan peynir altı suların beyaza, diğer tesislerin bıraktığı atıkların ise griye boyadığı iddia edildi.
'MANDIRA VE HAYVAN ÇİFTLİKLERİ ATIKLARI KİRLETİYOR'
Dokuzhöyük Muhtarı Adem Alsak, daha önce balık tutup yüzdükleri derelerinin temiz akması için çalmadık kapı bırakmadıklarını belirterek, soruna çare bulunmadığını söyledi. Mandıralar ve İnece beldesinden gelen atık suların dereyi kirlettiğini belirten Alsak, sulama yapamadıkları için tarım faaliyetlerinin de durma noktasına geldiğini dile getirdi. Kurak geçen kışta barajların boş kaldığını ve derelerin de kirli akmasıyla bölgede tarım faaliyetlerinin de durma noktasına geldiğini söyleyen Alsak, şöyle dedi:
"Bu derenin pisliği gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bugün ülkemizde ve dünyada bir virüs var. Bu da sanki ona destek yapar gibi her gün giderek artıyor. Gerçekten barajların boş olması, yılların kurak geçmesi durumu daha kötü yapıyor. Bu derenin yanındaki topraklara normalde paha biçilmez. Çok verimli topraklar. Sebze yetiştiriyoruz, hayvancılık yapıyoruz. Buradan sulama yapılabilir mi? İnsanın gerçekten vicdanı kabul etmez. Buradan sulama yapamadığımız sürece her gün ekonomik olarak kaybımız var, çarşıya çıkaracağımız ürünü vatandaşa yansıtamıyoruz. Barajlarda su yok zaten. Umudu buraya bağlamıştık ama bundan da mahrum kalıyoruz kirlilikten dolayı. Çok girişimcilerimiz oldu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gittik, ben Vali Beye bizzat toplantıda söyledim. Maalesef halen aynı. Yukarıda işletmeler var, mandıralar var. Zaman zaman hayvan atıkları da geliyor çiftliklerden. Bunlar bu dereyi bu hale getiriyor."
'DEREDEN SU İÇİYORDUK, ŞİMDİ KOKUDAN YANINDAN GEÇEMİYORUZ'
Dokuzhöyük köyünde sebze üreticisi Mehmet Üresin, 15 yıl önce su içtikleri derenin yanından şimdi kokusundan dolayı maske takmadan geçemediklerini belirterek, "Derenin hali berbat. Bundan 15 sene öncesine kadar derenin kenarından kumunu açıp su içiyorduk, artık maskesiz geçmeye korkuyoruz. İnece'nin ve mandıraların atık sularından dere bu hale geldi. Deremizde ne bir balık hiçbir canlı varlık kalmadı. 3-4 yıldır bu şekilde akıyor. Dereye bu pisliğin artık akıtılmamasını istiyoruz. Deremiz o kadar pis ki, şu an derenin pisliği korona salgınından daha berbat" dedi.
'SEBZECİLİK BİTTİ'
Köy sakini Adem Akıncı ise derelerinin kirli akmasıyla bölgede sebzeciliğin bittiğini belirterek, "Deremizde daha önceden balık ve çeşitli hayvanlar yetişiyordu ama artık hiçbir canlı hayvan kalmadı. Yanından artık insanlar bile geçemiyor. İnece tarafından fabrikalardan gelen atıklarla bu hale geldi. Eskiden burada balık da tutardık, piknik de yapardık, yüzerdik de ama şu anda hiçbir canlı mahlukat kalmadı. Barajlar da kuruyup dere de bu hale gelince artık sebze de yetiştiremez olduk. Sebzecilik bitti" diye konuştu.
Ali Can ZERAY- Resul ORUÇOĞLU/KIRKLARELİ, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |