Doğayı dağ, orman, deniz ve çöl olarak dörde ayıran Yılmaz Sevgül, her biri için gerekli teçhizatın, bilginin ve becerinin farklı olduğunu söyledi. Türkiye'nin üç yanının denizle çevrili olduğunu, orman ve dağların geniş alanları kapladığını kaydeden Sevgül, dağ yürüyüşüne veya orman kampına gidecek doğa tutkunlarına bir dizi öneride bulundu.
KESİNLİKLE MANTAR YEMEYİN
Doğada yürüyüşe ya da tırmanmaya çıkmadan önce plan yapmak gerektiğini aktaran Sevgül, "Tedbirler alın. Malzemeleri eksiksiz tamamlayın. GPS, harita, pusula, telefon, işaret fişeği, fosforlu ışık gibi malzemeler yanınızda mutlaka olmalı. Bu ekipmanlar sizin yerinizi karanlıkta ve uzaktan gösterecek sistemlerdir. Takip edeceğiniz rotaları GPS'e yükleyip öyle yola çıkmak gerekir. Bu rota uydudan aldığınız verilerle kesilme yapmaz ve nokta yeriniz anında belli olur. Kaybolursanız ya da başınıza bir şey gelirse o zaman nokta yeriniz görülür" diye konuştu. GPS'in hayat kurtarıcı olduğunu kaydeden Sevgül, şöyle devam etti:
"Avrupa ve ABD'de bu tür rotalara giden insanların giriş bölgelerinde bir form doldurması gerekir. Bütün yürüyüş rotaları girişlerde doldurulur ama Türkiye'de yapılmıyor. Önlemi devletin alması gerekir. İşaretler ve patikalar yanıltıcı olabilir ya da iyi görünmeyebilir. Bu nedenle mutlaka kentte kalan birilerine gideceğiniz rotayı söyleyin. Yanınızda ateş bulundurun. İhtiyacınız olan yiyecek ve su miktarını tespit edin, yanınıza alın. Yalnız kalacağınız süreyi tahmin edin. Mevcut yiyeceğinizin 3'te 2'sini yalnız kalacağınız sürenin ilk yarısında, 3'te 1'ini ise ikinci yarısında yiyecek şekilde bölün. Yapacağınız hareket ve faaliyetleri en az enerji sarfıyla yapmaya çalışın. Daima yabani yiyecek arayın. İmkan oldukça tabiattan geçinin. Hiçbir mantar çeşidini yiyecek olarak seçmeyin. Bir dal üzerindeki tek meyveler emin meyvelerdir."
KARLI ORTAMDA MAHSUR KALIRSANIZ KESİNLİKLE KAR YEMEYİN
Orman ve dağlık alan ile karlı ortamlar arasında fark olduğunu sözlerine ekleyen Sevgül, şöyle konuştu:
“Karlı ortam dahil, orman veya dağda mahsur kalındığında en önemli ayrıntı panik yapmamak. Karlı ortamda araziye aykırı işaretler bırakın. Örneğin kırdığınız dallardan açıklık bir alana harflerle 'S.O.S' yazın. Bu beyaz kar üstünde aykırı olarak görülecektir. Kar mağarası yapın. Mağara sizi iki gün soğuktan koruyacak ve hayatınızı kurtaracaktır. Kar mağarası yapmak için ellerinizle karı kazıp içine girin, çantanızla ya da karlarla kapıyı kapatın. Karın içerisi soğuk değildir. Dışarıda sıcaklık -25 dereceyse içeride 0 ile 5 derece arasındadır. İyi bir kıyafetiniz varsa mağarada altınıza bir mont sererek izolasyon yapın. İletiyle ısı kaybetmek havadan ısı kaybetmekten daha uzun sürer, donmazsınız. Kar yemeyin. Kar saf sudur. Minarel yoktur ve sizi hasta yapar. Bu nedenle yanınızla mineral hapı olmalı. Karşınıza yabani domuz çıkarsa avazınız çıktığı kadar bağırın, yüksek ses domuzu kaçırır."
Gelecekte doğada hayatta kalmanın sırlarıyla ilgili bir kitap yazmayı da planladığını aktaran tecrübeli dağcı, genç ve amatör doğaseverlere yol göstermeyi hedefliyor.
İbrahim LALELİ/ ANTALYA, (DHA)